Olay Gazetesi Bursa

Türkiye IMF`te güçleniyor

IMF`te İcra Direktörlüğü görevine başlayan İbrahim Çanakcı, "Fon, Türkiye`nin değerlendirmelerine çok ciddi önem veriyor" dedi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörlüğü görevini kısa süre önce devralan İbrahim Çanakcı, bu pozisyonunun Türkiye’nin uluslararası arenadaki görünürlüğü açısından önemli bir kazanım olduğunu söyledi.
 
Çanakcı, IMF’nin Washington’daki merkezinde görevine başlamasının ardından ilk mülakatını verdi. Hazine Müsteşarlığı yaptığı 11 yılı aşkın süre boyunca IMF ile çok yakın çalışarak, kurumun görev alanları ve işleyişine yönelik bilgilere vakıf olma imkanı yakaladığını vurgulayan Çanakcı, Türkiye’nin ilk kez doğrudan temsil edilme hakkı kazandığı IMF İcra Direktörleri Kurulu’nda görev almaktan büyük onur duyduğunu dile getirdi.
 
BÜYÜK BİR AVANTAJ
 
Müsteşarlık döneminde G20 kapsamında oluşturulan Uluslararası Finansal Mimari Çalışma Grubu Eşbaşkanlığı görevini de yürüten Çanakcı, şöyle konuştu: ”Türkiye, İcra Direktörleri Kurulu’nda doğrudan temsil edilmesiyle birlikte küresel ekonomideki gelişmeleri çok daha yakından takip ederek, bu gelişmelere çok daha aktif bir şekilde yön verebilecek daha etken bir konuma sahip oldu. Ayrıca, görevimin Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığıyla aynı dönemde başlamış olmasının da önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Bu sayede, Türkiye’nin G20 bünyesinde yapacağı çalışmalara IMF’nin sunacağı katkıları daha etkin bir şekilde koordine etme imkanı bulmuş olacağız.”
 
DENGELEYEN BİR YAKLAŞIM
 
IMF’nin Orta ve Doğu Avrupa grubu içinde yer alan Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, Slovenya, Belarus, Kosova ve Türkiye’nin birbirinden oldukça farklı özelliklere sahip olduğuna dikkati çeken Çanakcı, ”Grubumuza baktığımızda Avrupa Birliği’ne üye olan ülkeler var, üye olmayan ülkeler var. Gelişmiş ülkeler var, gelişmekte olan ülkeler var. Dolayısıyla, grubumuz birbirinden çok farklı ülkelerden oluşuyor ve her ülkenin farklı öncelikleri ve politika tercihleri olabilir. İcra Direktörü olarak bizim görevimiz Orta ve Doğu Avrupa grubunda bulunan 8 ülkenin IMF ile ilişkilerini yakından takip etmek ve tüm üyelerimizin beklentilerini dengeleyen bir yaklaşım içinde olmak” diye konuştu.
 
TEMEL YÖNETİM ORGANI
 
Çanakcı, İcra Direktörleri Kurulu’nun IMF’nin temel yönetim organı olduğunu anımsatarak, kurulun, Fon’un tüm finansman kararlarını, küresel ekonomiye ilişkin analiz ve politika tavsiyelerini değerlendirerek, onay verdiğini belirtti. Çanakcı, İcra Direktörleri Kurulu’nun Fon’un günlük işleyişine kadar varan tüm konularla ilgilendiğini altını çizdi.
 
TÜRKİYE’NİN OY GÜCÜ ARTACAK
 
Çanakcı, görevi süresince IMF ve Ankara arasındaki iletişimi de etkin bir şekilde sağlamayı hedeflediklerini, Türkiye’nin IMF’nin 2010 yılında önerilen ancak henüz hayat geçirilemeyen kota ve yönetim reformuna büyük önem verdiğini dile getirdi. ABD’nin kota ve yönetim reformunu onaylamadığına işaret eden Çanakcı, ”ABD onayladığında bu reform yürürlüğe girecek ve Türkiye’nin kota payı yüzde 0,61’den yüzde 0,95’e çıkacak” dedi.
 
TÜRKİYE ÖRNEK OLMAYA BAŞLADI
 
Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden IMF’nin, buradaki bazı ülkelerle hem aktif finansman ilişkisi hem de politika diyaloğu içerisinde olduğunu anlatan Çanakcı, ”Fon, bu konularda Türkiye’nin değerlendirmelerine çok ciddi önem veriyor. Türkiye ekonomisi özellikle son 12 yılda büyük bir yapısal dönüşüm geçirdi ve Türkiye tecrübesi uluslararası düzeyde emsal alınan bir model haline geldi. Türkiye’nin deneyimlerinin Fon’un çalışmalarına azami ölçüde katkı sağlaması için gayret göstereceğiz.”