Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Deprem yaraları sarılmaya çalışılan Hatay’da, restorasyonuna aynı dönemde başlanılan Habibi Neccar Cami ile Ulucami’nin yine aynı tarihte bitmemesi elbette üzücü.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği Habibi Neccar Cami’ni restorasyonu bitirildi. Yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı konut anahtar teslim ve muhtelif tesislerin devreye alınması törenleriyle ibadete açılıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin deprem sonrası restorasyonunu üstlendiği Ulucami ise proje onaylarındaki gecikmeler nedeniyle uzunca süredir enkaz olarak kaldı.
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’ndan ve Vakıflar’dan proje onayları geç çıksa da, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamayla, bu tarihi mirasın önümüzdeki haziran ayında bitirileceği ve ayağa kalkmış olacağı duyurulmuştu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Hatay Ulucami’nin restorasyonuna ilişkin imzaladığı protokolü sürpriz bir şekilde iptal etti.
Bu da üzücü bir durum.
Buna ilişkin dün Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek Ankara’da ortak açıklama yaptılar. Vakıflar’a karardan geri dönülmesi gerektiğini, inşaat ilerleme hızı yüzde 60’lara yükselmiş caminin haziran ayında ibadete açılacağını tekrarladılar.
Vakıflar’ın Bursa’daki Bölge Müdürlüğü, CHP’li belediyeler üzerinde adeta demokrasi kılıcı gibi bir tavır takınıyor. Acaba, Ulucami’nin restorasyonu geciktiği için sözleşmeyi iptal ederek Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni, şehrimizi kamuoyu nezdinde zora mı sokmak istedi?
Bursa’da belediyelerce ayağa kaldırılan vakıf eserlerine bir bir el koyan, amiyane tabirle, ‘çöken’ Vakıflar, şehrimizin esnafını da bezdirdi. Vakıflar’ın Büyükşehir Belediyesi’nden alarak el koyduğu kent tarihinin hafızalarından Mahfel Çay Bahçesi de pilavcıya dönüştürülmüştü.
En son Bursa çarşılarında ve hanlarındaki işletmelere yaptığı fahiş kira zamlarıyla yeniden gündem olan Vakıflar’ın acaba Hatay’daki tutumu da siyasi mi?
Oysa, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önceki yönetiminin, 6 Şubat’ın hemen ardından, bölgenin yeniden ayağa kaldırılması, altyapının onarılması, konteyner kentler kurulması ve yardım faaliyetlerinin organizasyonunda büyük gayretlerini hangi Hataylıya sorsanız çok iyi bilecektir.
Hiç akıllarına, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Hatay Ulucamisi’ni yeniden ayağa kaldıracak projelerin onaylarını niçin geciktirdikleri gelmiş midir?
Gecikmedeki sorumluluk niye sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yükleniyor.
Bursa’yı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni, verdiği sözü tutmayan kent ve belediye olarak yaftalamak mı istediler?
Biz de bunu merak ediyoruz.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…