Olay Gazetesi Bursa

‘Yapısal reform’ demeye devam edeceğiz

Başbakan Yardımcısı Babacan, "G20 dönem başkanlığımızda hem dünya için hem de kendimiz için 'yapısal reform yapısal reform yapısal reform' demeye devam edeceğiz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin G20 dönem başkanlığına ilişkin, “Biz kendi dönem başkanlığımızda hem 20 ülke için hem dünya için hem de kendimiz için ‘yapısal reform yapısal reform yapısal reform’ demeye devam edeceğiz” dedi.
 
Babacan, G20 Liderler Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Avustralya’nın Brisbane kentinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Fed’in tahvil alımını durdurması ve petrol fiyatlarının düşmesinin cari açığa etkisinin sorulması üzerine Babacan, Türkiye’nin ağırlıklı olarak petrol ve gaz ithal eden bir ülke olduğunu anımsatarak, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün cari açığı 4,4 milyar dolar iyileştirdiğini söyledi.
 
Gelecek yıl petrol fiyatlarını 100 doların üzerinde varsayarak program yaptıklarına dikkati çeken babacan, “Dolayısıyla bu daha da indikçe bizim cari açığımız için çok çok faydalı olur” diye konuştu.
 
ABD Merkez Bankasının faiz artırımına ne zaman başlayacağının belli olmadığını anlatan Babacan, “Bu faiz artışının hızının da nasıl gelişeceğini bugünden kestirmek zor. Kaldı ki ABD Merkez Bankası Para Politikası Kuruluna baktığınızda 19 üyenin de 19 farklı tahminleri ve görüşleri var. Bunlar ancak bir araya gelince bu görüşlerini ortak bir noktaya getirip karar açıklayabiliyorlar. Dolayısı ile önümüzdeki her ay gelişmeleri dikkatle izlememiz gereken bir dönem olacak” değerlendirmesinde bulundu.
 
“Büyüme yatırıma, üretime ve ihracata dayalı olmalı”
 
Babacan, büyüme hedeflerine ilişkin soruyu yanıtlarken Türkiye’nin ekonomisinin yapısına bakıldığında en önemli sorunların başında petrol ve gaz ithalatına bağımlılık ve tasarruf oranlarının düşük olmasının geldiğini kaydetti. Türkiye’nin, bu ikisinin etkisiyle beraber cari açığı olan bir ülke konumunda bulunduğunu ifade eden Babacan, “Cari açığı olan bir ülkenin de iç tüketimi arttırarak büyümeyi elde etmesi güç oluyor, kırılganlıkları artıyor, ileriye doğru riskleri artıyor” ifadesini kullandı.
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 9 öncelikli dönüşüm programının ağırlıklı olarak reel sektörü, özel sektörü hedefleyen yapısal dönüşümü içerdiğini anlatan Babacan, açıklanan 417 eylem yerine gerçekleştirildikçe Türkiye’nin potansiyel büyümesinin aratacağını ifade etti.
 
Potansiyel büyümenin, bir ülkenin ortalama büyüme tavanını gösterdiğini bildiren Babacan, şöyle konuştu:
 
“Bundan daha hızlı bir büyüme için o tavanı yükseltebilmek için ancak yapısal reforma yapmanız gerekli. Bu sadece Türkiye için değil, Avustralya için de geçerli, ABD içinde geçerli, Çin için de geçerli, Almanya için de geçerli, İtalya için de geçerli, bütün ülkeler için bu geçerli. Onun içindir ki biz kendi dönem başkanlığımızda hem 20 ülke için hem dünya için hem de kendimiz için ‘yapısal reform yapısal reform yapısal reform’ demeye devam edeceğiz.”
 
Türkiye’nin büyümesinin mutlaka yatırıma, üretime ve ihracata dayalı olması gerektiğini dile getiren Babacan, “Yatırım yapacağız, üreteceğiz ve ihraç edeceğiz. Buradan gelen bir büyüme ancak bizim ekonomimizi daha sıhhatli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına sokabilir. Türkiye’nin daha çok üretim, daha çok yatırım ve daha çok ihracat yapabilmesi yapısal reformlarla mümkün” dedi.
 
“B20 ekibi kuruldu”
 
Babacan, G20’nin iş dünyası kolu olarak nitelendirilen B20’nin faaliyetlerine ilişkin soruyu yanıtlarken 15 Aralıkta İstanbul’da B20 grubunun ilk toplantısının yapılmasının planlandığını belirtti. “Business 20” denilen B20 ekibini kurduklarını anlatan Babacan, bunun yönlendirme komitesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Sanayi Odası başkanları ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’ndan birer temsilcinin bulunduğunu kaydetti.
 
İş dünyasından belli isimlerin yer alacağı ticaret, istihdam, alt yapı yatırımları, finansman, KOBİ ve yolsuzlukla mücadele konularında “görev güçleri” oluşturduklarını ifade eden Babacan, bu görev güçlerinin başkanlarının belirleneceğini ve en geç bir hafta içinde isimlerin açıklanacağını söyledi. Türk iş dünyasının güçlü bir kadro ile B20 çalışmalarına başlayacağını vurgulayan Babacan, çalışmalarda elde edilecek bütün sonuç, öneri ve tavsiyelerin G20 masasına taşınacağına işaret etti.
 
“G20, tüm dünya ülkelerini kapsayacak perspektifle çalışmalı”
 
Babacan, küresel kalkınmaya ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken şöyle konuştu:
 
“Biz kapsayıcılığa çok önem veriyoruz. Kapsayıcı büyüme dediğimizde, o ülkede yaşayan tüm vatandaşların istifade edeceği, işsizliği düşüren, gelir adaletsizliğini azaltan büyüme modelinden bahsediyoruz. Dünya genelinde kapsayıcı büyüme denildiğinde, dünya büyümesinin ve refahın sadece gelişmiş ülkelerin daha zengin olmasını sağlayacak bir artış değil, az gelişmiş ülkelerin hatta en az gelişmiş ülkelerin dahi bu artan refahtan payını almasını sağlayacak büyüme modelinden bahsediyoruz. G20 gündeminin, tüm dünya ülkelerini kapsayacak perspektifle çalışmasını önemsiyoruz. Bizim bu çalışmalarımıza Birleşmiş Milletler, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, Dünya Bankası gibi kuruluşlar yoğun destek veriyorlar.”
 
“Büyüme dünya genelinde arzu edilen seviyede değil”
 
Babacan, bir basın mensubunun, “2008 krizinden sonra toplanan G20 ülkeleri, yeterli biçimde toparlandı mı, büyüme ve istihdam yolunda yeni adımlar atıldı mı?” sorusu üzerine, büyümenin dünya genelinde hala arzu edilen seviyeye ulaşmadığını belirtti.
 
Hem maliye politikalarında hem de para politikalarında artık sınırların sonuna gelindiğini vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
 
“Maliye yada para politikası kullanarak daha fazla büyüme elde etmek de artık dünyada zorlanılıyor. Büyüme nereden, nasıl gelecek diyecek olursanız, iş gücü, ürün piyasası, sosyal güvenlik reformları, daha çok güvenlik ve şeffaflık önümüzdeki dönemde pek çok ülke için önemli gündem maddeleri olacak. ABD’nin büyümesi iyi görünüyor fakat Avrupa’da gayet zayıf ve kırılgan bir büyüme var, Japonya’daki büyümenin 10 yıl sonra ancak çok küçük rakamlarda elde edilebilir görüyoruz, bunun da sürdürülebilirliğiyle ilgili endişeler var. Gelişmekte olan ülkelerde dahi ortalamada büyüme oranlarının düştüğünü görüyoruz, kriz öncesi dönem ortalamalarla bugünkü rakamlara baktığımızda daha düşük bir büyüme ortalaması görüyoruz. Dolayısıyla büyüme hala dünyada büyük sorun.”
 
İstihdamın da tüm dünyada büyük sorun olmaya devam ettiğine dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
 
“Çünkü pek çok ülkede istihdamsız büyüme sorunu var, büyüme var ama istihdam artmıyor. Türkiye’de çok şükür bunun tersine bir durum var, ülke ekonomisi büyümeye devam ediyor üstelik istihdam da artıyor. Son 5 yılda istihdamımız 6 milyon arttı, son 12 ayda 1,2 milyon kişi iş gücü piyasasına katıldı, yani istihdama bizzat girmiş oldu. Biz kendi iyi tecrübelerimizden ve dünyadaki iyi uygulamalardan pek çok ülkenin daha çok istifade etmesini arzu ediyoruz, hem büyüme hem istihdam konusunda daha olumlu sonuçlar alabilmek için kendi dönem başkanlığımızda yoğun bir gayret içerisinde olacağız.”
 
“Türkiye, bayrağı devralmaya hazır”
 
Babacan, “Öncelikleri farklı bir çok ekonominin bir masada toplandığı G20’de, üyeleri ortak hedefler konusunda ikna etmede sıkıntı olacak mı?” sorusu üzerine ülkelerin ortak zeminde buluşabileceğine inandığını bu konuda büyük bir problem beklemediğini söyledi.
 
Babacan, zirve süresince kendisinin 20 ülkenin bakanları ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da 20 ülkenin liderleriyle ve uluslararası kuruluşların başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceğini ifade etti.