Üstelik…
Kent yaşamı anlayışıyla birlikte, özellikle yerel yönetim tercihinde siyasi görüşlerinden farklı bir tercihi benimsiyorlar.
Peki bunun sırrı ne?
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey 17. yılını geride bırakmış olmanın deneyimiyle, işin sırrını açıklarken yerel yönetim kavramını değiştirecek bir noktadan başlangıç yaptı.
“Bizde demokrasi var” dedikten sonra da şunu söyledi:
“Mahallelere yapılacak hizmeti ben ya da arkadaşlarım planlamıyor. Biz projeleri hazırlayıp öneri olarak götürüyoruz. Hangisinin yapılacağına mahalleli karar veriyor.”
İşleyişi anlattı:
“Mahalle Komiteleri oluşturduk. Muhtar komitenin başkanı, azaları doğal üye. Cami derneği, okul aile birliği başkanı, varsa sivil toplum örgütü, demokratik kitle örgütü ve spor kulübü başkanları doğal üyeler.”
Şunu da ekledi:
“Bir de seçimle gelenler var. Örneğin mahallede kaç seçim sandığı varsa her sandıktan 1 kişi seçiliyor. Her sandıktan 1 kişi olunca tüm sokaklar temsil ediliyor. Yoksa seçilenlerin tamamı aynı sokaktan çıkabilir.”
Bu noktada…
Mahalle Komitesi’nin beşte bir oranında Nilüfer Kent Konseyi’ne delege verdiğini anımsatıp, “Biz burada Nilüfer’e özel demokrasi kültürü oluşturuyoruz” dedi ve devam etti:
“İleride mahalleliye şunu söyleyeceğiz: Telebinizi bize değil, Mahalle Komitesi’ne iletin. Sorunları ve önceliği onlar belirleyecek, belediye bütçesine de aktaracaklar.”
Sonra…
“Artık Belediye Başkanı ya da başkasının iki dudağı arasında olmayacak” dedi ve şunu açıladı:
“Böyle bir sistem Türkiye’de hiçbir yerde yok. Dünyada da yok. Yalnızca İspanya’da benzer bir model var.”
İnancı şu:
“2019 olmazsa bir sonraki seçimde bu sistem Nilüfer Modeli olarak Yerel Yönetim Yasası’na girecek.”
İddiasının temeli de şu:
“İçişleri Bakanlığı bu çalışmamızı yakından izliyor. Toplantılarımızla ilgili bizden görüş ve rapor istiyorlar.”
İnancını tekrarladı:
“Biz şimdi kendi düzenlememizle ve uzlaşı kültürüyle gidiyoruz. Yerel Yönetim Yasası’na Nilüfer Modeli olarak girdiğinde yasal altyapıya kavuşacak ve çok daha iyi olacak.”
Bozbey: Kimseyi ötekileştirmiyoruz
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey yönetim anlayışını açıklarken şu noktaya özel bir vurgu yaptı:
“Ben Nilüferlilere güveniyorum. Çünkü hiç kimseyi diğerinden ayırmıyorum. Bu şekilde bir kucaklaşmamız var.”
Şunun altını çizdi:
“Bizim beynimizde, gönlümüzde, vicdanımızda ötekileştirmek yok. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun bizim için fark etmez. İnsan olması yeter.”
Şunu da ekledi:
“Demokrasinin yerelden ve Nilüfer’den filizlenerek tüm ülkeye yayılmasını sağlayabiliriz diye yola çıktık. Böyle bir hedefimiz de var.”
Fabrikadaki tezgahın başından Cumhurbaşkanı’nın yanına
Fakat…
Çalışan kadınlar bunun da üstesinden geliyor. Hatta, metale şekil vermekle başlayıp iş yaşamına şekil veren pozisyona bile gelebiliyorlar. En üst devlet protokolu katılımıyla gerçekleşen organizasyonları üstleniyorlar.
İşte örneği:
Mudanyalı Selda Tekman çalışma yaşamına 1988’de o zamanki adıyla Siemens’te tezgah başında çalışarak başladı.
Önce İşyeri Temsilcisi oldu, sonra Baştemsilci seçildi. 2006’da Türk Metal Sendikası Bursa Şubesi yönetimine Mali Sekreter olarak girdi, ardından Eğitim Sekreteri oldu.
O süreçte…
Kısa adı ETUC olan Avrupa Sendikalar Federasyonu İcra Kurulu’na Türk-İş’in yedek üyesi seçildi. 1 Eylül 2015’te de Türk Metal Bursa Şubesi Kadın Kolları’nı kurup başkanlığını üstlendi.
Selda Tekman bugün 5 bin üyesiyle en büyük kadın sivil toplum yapısının lideri. Kadın işçiler için çok özel eğitim programları hazırlıyor.
Bunlardan biri bugün gerçekleşiyor. 3 yılda 3 kıtadaki 13 ülkede çığlığın gücü sloganıyla kendi varlığını hissettiren seminerler veren Dubai asıllı Türk vatandaşı Dr. Ala Ercircevi kadın işçilere farklı bir seminer vermek için bugün Bursa’da.
Bununla birlikte…
Dünya Çalışan Kadınlar Günü nedeniyle Türk Metal Sendikası’nın 8 Mart’ta Ankara’da düzenlediği etkinliğin organizasyonunu da Selda Tekman üstlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı etkinliğin sonundaki anı fotoğraflarında organizasyon sorumlusu olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen sağında yer alan Tekman kadın işçilerin şimdiden en önemli temsilcisi oldu.
Bu öneriye kulak vermek gerek
Kent merkezinde trafik sıkışıklığı her geçen gün artıyor. Böyle bir ortamda ambulanslar daha büyük sıkıntı yaşıyorlar ve taşıdıkları hastayı hastaneye zamanında götüremiyorlar.
Özellikle Fevzi Çakmak Caddesi’nden Şehreküstü’ye çıkış büyük sorun haline geldi.
Osmangazi Belediye Meclisi MHP Grubu Sözcüsü Cemil Aydın yıllardır bıkıp usanmadan “ya orta refüjün ambulans yolu yapılmasını, ya da daha az trafiği olan iniş yolunda düzenlemeye gidilmesini” öneriyor.
Bu öneriye kulak verilmesi giderek daha acil bir durum haline geldi.