Genç nesiller bilmez… Bir zamanlar, elektrik üretimi tüketimi karşılamadığı için günün belirli saatlerinde periyodik olarak elektrik kesintisi uygulanırdı.
Bizim kuşak bu kesintilerle büyüdü.
O yıllar, mum ya da gaz lambaları evlerin vazgeçilmeziydi. Evlerde de aydınlatma dışında elektrikli cihaz olarak buzdolabı ve televizyon vardı.
Günümüzdeyse…
Birkaç dakikalık elektrik kesintisine bile tahammülümüz yok. Çünkü, kullandığımız her şey elektrikle çalıştığı için resmen yaşam duruyor.
Aydınlatmanın yanı sıra buzdolabından fırına, televizyon ve bilgisayardan mutfaktaki aletlere, ısınmadan serinlemeye, hatta cep telefonu şarjına kadar elektriğe bağımlı hale geldik.
Ne var ki…
Bunun da bir faturası var. Günlük yaşamı kolaylaştıran elektrikli cihazlar arttıkça, elektik tüketimi de arttığı için elektrik faturaları yükseliyor.
İşte…
Çalışma…
Ev ve işyerlerindeki elektrikli cihazların doğru kullanımını abonelere, yani tüketicilere anlatmayı hedefliyor. Bu yolla da hem enerji tasarrufu sağlanması, hem de tüketim azalacağı için elektrik faturalarının düşürülmesi amaçlanıyor.
Bunun için de…
“Enerji Danışmanı” adı verilen timler ev ve işyerlerini kapı kapı gezip elektrikli cihazları doğru kullanarak nasıl elektrik tasarrufu yapabileceklerini ve faturaların nasıl azalacağını anlatıyorlar.
Nitekim…
Vatandaşın yararına olan projeyi Limak Enerji Genel Müdürü Ali Erman Aytac şöyle anlattı:
“Enerji Danışmanı Timi ev ve iş yerlerini ziyaret edip, tasarruf ve verimlilik konusunda bilinçlendirme yapıyor. Ziyaret sırasında elektrikli aletlerin, aydınlatmaların, ısıtma ve soğutma sistemlerinin enerji tüketimleri incelenerek, bu cihazların nasıl kullanılması ve konumlandırılması gerektiği anlatılıyor.”
Hedefi de açıkladı:
“Mümkün olduğu kadar çok ev ve işyerine ulaşarak tasarruf bilincini yaygınlaştırmak istiyoruz.”
Elektrik faturasını yüzde 20 düşürmek elimizde
“Önerilerin uygulandığı iş yerinde, elektrik faturalarında aylık yüzde 20’lere varan tasarruf sağlandı.”
Çağrısı da şu:
“Vatandaşlarımız limakuludağ.com internet sayfamızdan da evde kullandıkları cihazlarda enerji tasarrufunu nasıl yapabileceklerinin bilgisine ulaşabilirler. Böylece kendilerinin enerji danışmanı olabilirler.”
Küresel dönüşüm sürecinde ‘Türkiye’nin büyük stratejisini’ anlattı
Yazıya başladığımızda… Haber kanallarında Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına saldırması haberleri vardı, uzmanlar da yorumlar yapıyorlardı.
Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de yaşananların ardından gelen sıcak çatışma haberleri, içinde bulunduğumuz ateş çemberini bir kez daha anımsattı.
İşte…
SETA Kıdemli Araştırmacısı olarak haftanın yarısını Ankara’da geçiren Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi’nin kitabı böyle bir ortamda daha da önem kazandı.
Küresel Dönüşüm Sürecinde Türkiye’nin Büyük Stratejisi adını taşıyan kitabını anlatırken Ferhat Hoca şuna dikkat çekti:
“Küresel sistem değişiyor ve dönüşüyor, ama yeni sistem henüz belli değil. O nedenle Türkiye muhasebe ve muhakemesini yapıp hazır olmalı.”
Ardından…
“Önceliğimiz, yeni kavramlar olan stratejik esneklik ve stratejik özerklik olmalı” dedi ve şunu söyledi:
“Türkiye’nin temel hedefi ‘sürdürülebilir istikrar’ olmalı.”
Kafkasya’da istikrarın tek yolu var
Gelişmeyi…
BUÜ Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi yorumlarken, çözümü de gösterdi:
“Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan toprakları kurtarılmadıkça Kafkasya’da istikrar olmayacak. Ermenistan’ın provokasyonlara devam etmesi, kendisi için kaçınılmaz sonu hızlandıracak.”
Mesajı da net:
“Türkiye haklı davasında her daim Azerbaycan’ın yanında olacak.”
Arkadaş grubuyla dağ yöresi gençlerine Bursaspor sevgisini aşılıyor
İşte…
Emir Aydın böyle bir amaçla Büyükorhan’ın Aktaş Köyü Derneği’nde başkan yardımcısı olarak yöresi için çalışıyor.
Özellikle…
Duyduğu sorumluluk gereği, yörede yaşayan ihtiyaç sahiplerine yardımlar götürüp dağıtmayı kendine görev edinmiş. Sudan’da su kuyusu bile açmışlar.
Bir yandan da…
Arkadaş grubuyla birlikte dağ yöresi köylerinde Bursaspor sevgisin aşılamak için fedakârca kampanyalar yürütüyor.
Öyle ki…
Arkadaşlarıyla satın alıp dağ köylerindeki gençlere dağıttıkları Bursaspor forması sayısı 500’ü çoktan aşmış.
Çağrısı şu:
“Dağ yöresi gençleri Bursaspor’dan başka takım tutmasın istiyoruz. Fakat Bursapor’un da dağ yöresine biraz eğilmesinde yarar var. Beşiktaş Başkanı olduğu dönemde Fikret Orman İstanbul’dan kalkıp Orhaneli’ne geldi. Bursaspor’u da bekliyoruz.”
Köyün camisi için emeğini unutmadılar
Nitekim…
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı olduğu dönemde Büyükorhan’ın Danacılar Köyü Camii’nin çürüyen tahtaları ve su alan zemininin yenilenmesini sağlayan Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Feridun Tarım unutulmadı.
Vefa olarak…
Hazırlanan plaketi de Danacılar Köyü Derneği Başkanı Reşat Karış verdi.