Olay Gazetesi Bursa

Kucaklaşma dönemi bitti, artık ‘sosyal mesafe’ dönemi başlıyor

Kucaklaşma… Toplumsal özelliklerimizden biri. İnsanımız asırlardır sevgisini de, üzüntüsünü de kucaklaşarak gösterdi. Toplumsal çağrılar “kucaklaşma” davetiyle yapıldı. Benzer şekilde… Kadın-erkek fark etmeksizin yanak yanağa öpüşmek de asırlardır süregeldi. İnsanlar sevgilerini yanaklarını birbirlerine değdirerek gösterdiler. Görünen o ki… Yanak yanağa öpüşme ve kucaklaşma devri bitti. Önümüzdeki süreç için artık sosyal mesafeli yaşam var, İşte… Dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de bu gerçeğiyle ilgili Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi […]

Kucaklaşma… Toplumsal özelliklerimizden biri. İnsanımız asırlardır sevgisini de, üzüntüsünü de kucaklaşarak gösterdi. Toplumsal çağrılar “kucaklaşma” davetiyle yapıldı.

Benzer şekilde…

Kadın-erkek fark etmeksizin yanak yanağa öpüşmek de asırlardır süregeldi. İnsanlar sevgilerini yanaklarını birbirlerine değdirerek gösterdiler.

Görünen o ki…

Yanak yanağa öpüşme ve kucaklaşma devri bitti. Önümüzdeki süreç için artık sosyal mesafeli yaşam var,

İşte…

Dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de bu gerçeğiyle ilgili Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Akyol önemli uyarılar yaptı.

Bir dönem siyasete de giren ve Abdüllatif Şener liderliğinde kurulan Türkiye Partisi’nde Genel Başkan Yardımcısı olarak görev alan Volkan Hoca, siyasetin hayalindeki gibi olmadığını fark edince kısa sürede uzaklaştı.

Yine de…

Öğrenci yetiştirmenin yanında, Türkiye ve dünyayla ilgili düşünmeye devam ediyor. Zaman zaman da sohbetlerimizde düşüncelerini aktarıyor.

Sabah…

“Bu salgın elbette hepimize çok şey öğretti, ama bana göre sosyal mesafe çok önemli. Bu da salgınla ortaya çıktı. Günlük yaşamımızda bundan sonra sosyal mesafeye dikkat etmek zorundayız” dedi ve uyarılarını yaptı:

Bir…

“Okullarda sınıflar hâlâ çok kalabalık. Salgınla birlikte gündemimize giren sosyal mesafeyi okullar açıldığında nasıl koruyacağız? Şimdiden buna yönelik önlemler alınmalı ve çözümler bulunmalı.”

İki…

“Birçok fabrikada işçilerin duş alma imkanı olmadığı gibi, hemen hepsinde soyunma bölümleri çok küçük. İnsanlar dip dibe giyiniyorlar. Öyle olunca da herhangi bir salgında bulaşma riski yüksek oluyor.”

Düşüncesi şu:

“Evde kal Türkiye çağrısı elbette çok önemli. Fakat bu böyle gitmez. Eğer sosyal mesafeyi öğrenemezsek ya da önemini kavrayamazsak sürekli başa dönmüş oluruz. Çünkü bu salgın biter, başka bir salgın gündeme gelir.”

Çağrısı şu:

“Dünyanın ve insanlığın geleceği için yaşama alışkanlıklarımızı değiştirmek zorundayız. Bunu başaramazsak işimiz zor.”

 

“Çocuklarını düşünmeyen aileler var”

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Akyol, sohbetimiz sırasında bir de gözlemini paylaştı:

“İki haftadır, cumartesi-pazar sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Fakat, insanlar sabırsız. Sitelerinin bahçesine inip komşularıyla sohbet ediyorlar. Çünkü yasak sitenin duvarının dışında kalıyor.”

Üzüldüğü noktaya işaret etti:

“Çocuklarını da site bahçesine çıkarıp, başka çocuklarla oynamalarına izin veriyorlar. Oysa bu çok riskli. Çocuklarını düşünmeyen aileler var.”

 

Sokağa çıkma yasağı sonrası Bursa’yı evde tutabilmek ne mümkün?

Geçen hafta… Sokağa çıkma yasağının ardından kenti boydan boya geçen ana güzergahtaki trafik yoğunluğunu görünce korkmuştuk.

Bu hafta…

Yoğunluğunun iki kat arttığını, Acemler-Yüksek İhtisas Kavşağı arasında bazı noktalarda trafiğin durduğunu görünce de şaşkına döndük.

Hadi…

Sokağa çıkma yasağı öncesi ve sonrasında marketlerdeki yoğunluğu anlıyoruz. Bu alışverişlerin çoğunluğu “iki gün aç kalmayayım” düşüncesiyle yapılmıyor.

Kendimizden de biliyoruz ki, pek çok evde market alışverişini genelde pazar günleri ailece yapılıyor. O alışkanlık, sokağa çıkma yasağı nedeniyle cuma akşamı, ya da pazartesi sabahına yansıyor.

Bunun anlaşılabilir yanı var, ama trafikteki yoğunluğun hafta başı artmasını anlayabilmek mümkün değil.

Bursalılar acaba “2 gün sokağa çıkma yasağına uyduk, kendimizi dışarı atmak hakkımız” diye mi düşünüyorlar?

Eğer öyleyse, bu virüs kolay kolay gitmez, çifte bayram da hayal olur.

 

Bursa’dan Urfa’ya yardıma yetişti

Vatandaş Şanlıurfa’da yaşıyor. Sanatçı Haluk Levent’Twitter’dan yazıp yardım istemiş:

“Eşim 3 ay önce doğum yaptı ve işsizim. Bebeğimin bez masraflarını karşılayamıyorum. Ödeyemediğim kiralarım var. Zor durumdayım.”

Bu mesajı Haluk Levent kendi sosyal medyasından paylaşınca; 2 dönem AK Parti Şanlıurfa Milletvekilliği yapan, ama Bursa’nın siyasetçisi olan Faruk Çelik alıp “Haydi Urfa! Sıradan bir talebin buraya taşınması sizlere yakışmaz. Yoksa biz ta Bursa’dan çözeriz ha” diye seslenmiş.

Yorumlardan, sorunun çözüldüğünü okuduk.

 

Eşi makine başına geçip dikti, belediye başkanı 100 bin maske dağıttı

Seçime… Cumhur İttifakı adına MHP adayı olarak girdi ve Yenişehir Belediye Başkanı seçildi. 1 yıldır da sessiz ama önemli çalışmalara imza atıyor.

Yanı sıra…

Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, yaşadığımız sürece ilişkin hemen harekete geçip hızlı davranan başkanlardan.

Nitekim…

Yenişehir Belediyesi olarak dikiş atölyesi kurdu ve maske üretmeye başladı.

Üstelik…

Eşi Gülfer Aydın da her fırsatta dikiş makinesinin başına geçip maske dikiyor, kadınların kolektif çalışmasına üreterek katkı veriyor.

Dün de…

Başkan Aydın sokağa çıkıp pek çok ev ve işyerine bizzat maske dağıttı. Günün sonunda konuştuğumuzda, sesinde huzur vardı:

“Bugün Yenişehirimizde 100 bin maske dağıtımını gerçekleştirdik. Gittiğimiz evlerde kişi sayısına ve kullanıma göre yeterli sayıda herkese maskesini teslim ettik.”

Eşinin ürettiği maskelerin dağıtımını kendi yapan Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın’ı biz de kutladık.

 

Boş kalan sahilde güvercinleri besledi

Şansı… Siyasetten gelmesi, CHP Gemlik İlçe Başkanlığı yapması. Nitekim Mehmet Uğur Sertaslan geçen yıl Gemlik Belediye Başkanı seçildiğinde hiç yadırgamadı ve siyasetçi olarak dile getirdiklerinin takipçisi oldu.

İzlediğimiz kadarıyla…

Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’la ilçe halkı arasında sıcak ve güvene dayalı bir bağ var.

Pazar günü sahilde incelemeler yaparken, insanlar eve çekilince aç kalan güvercinleri gördü ve aracından aldığı yemleri attı.

Sokak hayvanlarına da mama dağıttı.