Olay Gazetesi Bursa

Mollaarap mağdurlarına Edebali umut verdi: Evlerine dönecekler!

Her şey… Bir inşaatın kontrolsüz hafriyat çalışmasıyla başladı. Gerekli önlem alınmayınca dağ yamaçları tetiklendi ve Mollaarap Mahallesi bir anda heyelanla Türkiye gündemine geldi. 25 bin metrekarelik alanda 83 evin boşaltıldığı yamaçlarda yaşayanların kimi başka yerlerde kiraya çıktı, kimi otellere yerleştirildi. Şimdi umutla evlerine dönecekleri günü bekliyorlar. Son durumu… Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında konuk ettiğimiz Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye sorduk. Önce… Heyelan […]

Her şey… Bir inşaatın kontrolsüz hafriyat çalışmasıyla başladı. Gerekli önlem alınmayınca dağ yamaçları tetiklendi ve Mollaarap Mahallesi bir anda heyelanla Türkiye gündemine geldi.

25 bin metrekarelik alanda 83 evin boşaltıldığı yamaçlarda yaşayanların kimi başka yerlerde kiraya çıktı, kimi otellere yerleştirildi. Şimdi umutla evlerine dönecekleri günü bekliyorlar.

Son durumu…

Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında konuk ettiğimiz Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye sorduk.

Önce…

Heyelan sonrası yapılanları anlatırken, “2 önemli rapor var. Biri jeofizik, diğeri jeoteknik raporu” diye söze başladı ve şu bilgileri verdi:

“Jeofizik raporu arazinin 35 metre derinliğine kadar sismik çalışmalar, çatlakların boyutu, heyelanın ne tarafa eğilim göstereceğiyle ilgili.”

Devam etti:

“Jeoteknik raporu da biraz daha derinlerde, yani 50-60 metrede kayma eğrisini hesaplayıp o derinlikteki toprağın cinsini tespit etmeye yönelik.”

Şunun altını çizdi:

“Çalışmayı yürüttüğümüz Kocaeli Üniversitesi’nin değerli hocalarına araziyi tekrar eski haline getirebilecek dayanımla ilk saha projesini nasıl hazırlayabileceğimizi sorduk. Elimizde şu an onayladıkları bir proje var.”

Ardından…

Onaylı araziyi eski haline döndürme projesini açıkladı:

“Tabandan itibaren topuk oluşturarak ve kademe kademe yukarı kadar fore kazıklar çakarak araziyi eski haline getireceğiz. Çalışmayı 130 günde tamamlayıp arazi güvenliğini sağlamış olacağız.”

Sonrası için düşüncesi şu:

“Bu çalışmayı tamamladıktan sonra teknik heyetimiz ve hocalarımızın verecekleri bir kararla orada yeniden yapılaşmayı tartışabileceğiz.”

Bu noktada…

Önlemler alınıp tekniğe bağlı kalınarak ” Denizin ortasında da, hatta sıvılaşma riski yüksek arazilerde bile yüksek yapılar yapılabileceğini” anımsattı.

Sonra da…

“Şu an ilk hedefimiz arazimizi eski dayanımına getirebilmek ve stabilitesini sağlamak” deyip vatandaşa umut verdi:

“Tedbir amaçlı 83 evi boşalttık, ama hepsi hasarlı değil. 2-3 hasarlı evimiz var. İnsanlarımızın evlerinden ayrı olmalarına belediye olarak elbette üzülüyoruz. 130 günlük çalışmanın sonunda vatandaş evine dönebilecek.”

 

AFAD kapsamına girmiyor, ama destek gelecek

 

Heyelan aslında doğal bir afet. Fakat Mollaarap’ta yaşanan sorun bu kapsamda değil. Çünkü, bir inşaatın önlem alınmadan yapılan hafriyatı sırasında oldu.

Yine de…

AFAD kapsamına girip girmediğini Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye sorduğumuzda şunu söyledi:

“Kontrolsuz hafriyattan kaynaklandığı için girmiyor, ama AFAD’dan sorumlu Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ ve AFAD Başkanımızla görüştüm. Arazinin iyileştirilmesinde destek verecekler.”

 

Edebali: Ruhsata göre önce fore kazık olacaktı, ama önce kazı yapıldı

 

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, heyelanı tetikleyen ve 83 evin boşaltılmasına neden olan inşaatla ilgili bilgileri paylaşırken şunu söyledi:

“Verdiğimiz ruhsatta önce ilk saha var. Yani önce zeminin stabilitesini koruyan fore kazık çakılması var.”

Zeminin sağlamlaştırılması için bunun istendiğini vurgulayan Edebali şöyle devam etti:

“Fakat inşaatın yüklenici firması ruhsatı aldıktan sonra, hatta bir kısmı ruhsatı almadan hafriyat çalışmasına başladı.”

Sorunun kaynağına işaret etti:

“Fore kazığın amacı, hafriyattan önce arkadaki toprağı tutabilmektir ve stabilitesini sağlayabilmektir. Fakat burada kontrolsüz şekilde kazıdan sonra fore kazık yapıldı. Bunun da anlamı yok.”

Arazi yapısıyla ilgili de çarpıcı bir bilgi verdi:

“Aslında o bölgede arazinin emniyet gerilimi 1.7 gibi yüksek bir rakam. Alt tarafta 1.1 emniyet gerilimi var. Alt bölgelere göre orası daha sağlam.”

Yani…

“Yani zemin taşıma gücünde sorun yok, eğimden dolayı kayma riski vardı. Onun için önce fore kazık olmalıydı. Fore kazık çakılmadığı için kontrolsüz inşaat yapıldı ve bu da bölgeyi tetikledi.”

 

Saadet ittifak modeline uzak, 100 bin imzayla kendi adayını çıkaracak

 

Çarşamba günü… AK Parti ve MHP sözcüleri seçim ittifakı kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na verdikten sonra açıklama için kameraların karşına geçtiklerinde biz de Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Selim Sait Terzioğlu ile sohbet ediyorduk.

Sözcüler ittifak partileri sayısının artabileceğini söylediklerinde Terzioğlu’na dönüp “Saadet bu ittifakta yer alır mı?” diye sorduk.

Çünkü…

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun görüşmesi böyle bir beklentiye yol açtı.

Ne var ki…

SP GİK Üyesi Selim Sait Terzioğlu net bir cevap verdi:

“Hayır, biz ittifakta olmayacağız, 100 bin imzayla kendi adayımızı çıkaracağız.”

Yine de…

İlerleyen günlerin böyle bir olasılığı gündeme getirip getirmeyeceğini sorunca şunu söyledi:

“Genel Başkanımız siyasi parti liderlerini ziyaret edip uyum yasalarıyla ilgili yaklaşımımızı anlatmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı’nı da aynı şekilde bilgilendirdi.”

Şunu da ekledi:

“Zaten kendisi görüşme sonrası kamuoyuna ittifak şartlarımızı açıkladı. Hükümet Avrupa Birliği’nden vazgeçerse, İncirlik ve Kürecik üslerini kapatırsa, ABD ve Rusya yerine kendi komşularımızla diyaloğa girerse ve Milli Görüşe dönerse ittifak neden olmasın?”

 

SP öneriyor: Hazine yardımı oya göre her partiye

 

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Selim Sait Terzioğlu, yaklaşan seçim sürecine yönelik bir önerilerini gündeme getirdi.

Dedi ki:

“Hazine’den siyasi partilere yardım seçim barajına göre yapılıyor. Bu da eşitsizliğe yol açıyor. Oysa, her partiye aldığı oy kadar Hazine yardımı yapılabilir.”

Ekonomik sıkıntılarını üye aidatlarıyla aşmaya çalıştıklarını kaydeden Terzioğlu, cep telefonu mesajına dayalı mobil aidat sistemiyle üyelerden yıllık 60 lira alındığını, üst yönetimlerde yer alanların da 1.500 lira ödediklerini söyledi.