Olay Gazetesi Bursa

Bizimkiler kayıp!

İlgi ve merakla izlenen Euroleague’de ikinci çift maç haftası biterken, yedinci maçlar sonunda temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko ikişer galibiyet ile ligde alt sıralarda bulunuyorlar. Euroleague’de 2001’den bu yana 260. galibiyetini (229 yenilgi) alan son şampiyon Anadolu Efes, sezon başından itibaren beklenmeyen şekilde kötü basketbol oynuyor. Koç Ergin Ataman takım üzerindeki etkisini kaybetmiş görünüyor, […]

İlgi ve merakla izlenen Euroleague’de ikinci çift maç haftası biterken, yedinci maçlar sonunda temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko ikişer galibiyet ile ligde alt sıralarda bulunuyorlar. Euroleague’de 2001’den bu yana 260. galibiyetini (229 yenilgi) alan son şampiyon Anadolu Efes, sezon başından itibaren beklenmeyen şekilde kötü basketbol oynuyor. Koç Ergin Ataman takım üzerindeki etkisini kaybetmiş görünüyor, kaybedilen oyunlarda takım çok kolay teslim oluyor ve çok fazla sayı yeniyor, rahat giden bir maçta bile oyun kötüye giderse hemen panik başlıyor.

Simon’un uzun süren sakatlığı, bir türlü tam verim alınamayan yıldızı Larkin’in iniş çıkışları, uzun pozisyonunda Dunston’un yaşlanması takımdaki dengeleri etkileyen faktörler. Pleiss ile birlikte bu sezon uzun yükünü çekecek olan transferi Petrusev’in son maçlardaki olumlu görüntüsü, son gelen Elijah Braynt’ın takıma katkısı umut veren gelişmeler olurken, kaybedilen bir maç sonunda Ataman’ın ligde şu an 18.6 sayı ortalamasıyla 2. sıradaki Micic’in 9 metreden attığı bir şutu eleştirmesi ki takım şampiyon olurken ve Micic MVP olurken yere göğe koyamadığı oyuncusunu bir topa satması çok manidar.

Diğer taraftan geçen sezon Madrid serisinde takımı adeta ipten alan Singleton’a yaptığı ağır eleştiri gösteriyor ki Ataman kontrolünü epeyce kaybetmiş durumda. Bir an önce takıma doğru basketbolu oynatmalı, hem takımı hem kendisi bunu yapacak potansiyele sahip. Son şampiyon böyle basketbol oynamamalı, özellikle deplasmanlarda kolay teslim olunmasına çözüm bulmak zorundalar. Son maçta ligde en zayıf görünen ve maç kazanamayan Zalgiris karşısında alınan farklı sonuç kesinlikle bir ölçü değil ancak iyiye doğru bir işaret, bir çıkış yakalamak isteniyorsa bu hafta evdeki Zenit maçı mutlaka kazanılmalı.

Öte yandan; Euroleague’de 217. yenilgisini Olympiakos karşısında alan (266 galibiyet) Fenerbahçe Beko da ise sert ve agresif basketbola rağmen maç sonlarını oynayamamaktan 4 maçı 1-2 sayı fark ile kaybettiler. Yapılan savunma çok başarılı ancak sıkıntı hücumda ortaya çıkıyor. Yeni koçları Sasha Djordjevic ile bir uyum süreci içindeler, mücadele olarak söyleyecek bir şey yok, her şeylerini sahaya veriyorlar ancak maç sonlarında çok daha dikkatli olmalılar. Takımın starı DeColo’nun daha basit oynaması ve oynatması gerek. Zira hep fantezi bir basket veya pas peşinde. Dolayısıyla kritik ve basit hatalar yapıyor. Bu maçlardaki Vesely performansına ise yazık oldu, harika oyunlar çıkardı. Alınan yenilgilerin bazılarında yapılan hakem hatalarının da etkisi olduğu söylenebilir ancak sadece bunu bir sebep olarak görürseniz doğruyu bulamazsınız. Takım hücum performansı ve organizasyonu olarak eksik kalıyor. Bu seviyelerde yakın giden maçlarda takımlara biraz şansta lazım, örneğin; Barcelona maçındaki saçma sapan ve çok zor bir atışla gelen son saniye basketi gibi, o şans bu sezon hiç Fenerbahçe Beko’dan yana olmadı. Uyum süreci çabuk aşılır, hatalara doğru teşhis konarak, taraftar ve yönetimin desteği devam ederse kısa sürede istenen sonuçlar alınmaya başlayacaktır. Bu hafta Moskova’da oynanacak zor ve kritik CSKA maçı iyi bir şans olabilir.