Olay Gazetesi Bursa

Unutulmaz Üçlüler…

İyi bir üçlü olmak elbette kolay değil. Tecrübeyle ve birbirini tanıyarak gelişen bu sürecin sonunda en iyi uyumu yakalayanlar basketbolun unutulmaz üçlüleri olarak tarihte yerlerini aldılar. Larry Bird, Robert Parish, Kevin McHale (Boston Celtics): 80’li yıllara damga vuran Magic Johnson, Larry Bird rekabetinin Celtics tarafında, Larry Bird’ün çok iyi bir uyum yakaladığı Parish ve McHale […]

İyi bir üçlü olmak elbette kolay değil. Tecrübeyle ve birbirini tanıyarak gelişen bu sürecin sonunda en iyi uyumu yakalayanlar basketbolun unutulmaz üçlüleri olarak tarihte yerlerini aldılar.

Larry Bird, Robert Parish, Kevin McHale (Boston Celtics): 80’li yıllara damga vuran Magic Johnson, Larry Bird rekabetinin Celtics tarafında, Larry Bird’ün çok iyi bir uyum yakaladığı Parish ve McHale ile girdiği iş birliği o zamana kadar yenilmez gözüyle bakılan Lakers kadrolarını geçilmesindeki en büyük etkendi.

Michael Jordan, Scottie Pippen, Dennis Rodma (Chicago Bulls): Fazla anlatmaya gerek yok. Jordan’ın bu üçlü kurulmadan önce Pippen ile kurduğu iş birliğinden üç şampiyonluk çıkmıştı. Jordan’ın erken emekliliğinin ardından geri dönüşüyle tamamlanan üçlü 1996-97 ve 98’de üst üste üç kez şampiyon olarak NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi üçlülerinden biri oldular.

Tim Duncan, Tony Parker, Manu Ginobili (San Antonio Spurs): Tim Duncan’ın 2016’da basketbolu bırakmasına kadar devam eden ve Big 3 olarak anılan bu işbirliği NBA’in yakın dönemine damga vuran performanslardan oldu. Pota altında Duncan’ın üstünlüğü, Parker’ın engel tanımayan turnikeleri ve Ginobili’nin can alan üçlükleri ile mükemmel bir uyumun parçaları olan üçlü, birlikte dört NBA şampiyonluğuna da imza atıp bu iş birliğini taçlandırdılar.

Kevin Garnett, Paul Pierce, Ray Allen (Boston Celtics): Bu üçlüden bahsedince akla gelen ilk kelime hiç kuşkusuz, azim. Üçü de 30’lu yaşlarını aşmışken öyle bir performans ortaya koymuştu ki, sadece bir kez, 2008’de şampiyonluk yaşamalarına rağmen uyum ve hırsları hiç unutulmadı.

Dwyane Wade, Lebron James, Chris Bosh (Miami Heat): 2010’da, meşhur “The Decision” ile Cleveland’dan ayrılıp Miami Heat’in yolunu tutan Lebron James’in bu kararı her ne kadar o zaman büyük tepkilerle karşılaşsa da, sonrasındaki gelişmeler bizlere unutulmaz bir üçlüyü izleme fırsatı da vermişti. NBA’deki güç dengelerini yerle bir eden bu üçlü, 5 yılda iki şampiyonluk yaşayıp iki de final oynayarak kısa sürede adlarını basketbol tarihine yazdırdılar.

Stephen Curry, Klay Thompson, Draymond Green (Golden State Warriors): Her ne kadar son iki sezonunda bu üçlüye eklenen Kevin Durant ile basketbol tarihinin en iyi dörtlüsüne dönüşseler de, birkaç yıl boyunca Curry, Thompson, Green üçlüsünün yakaladığı uyum çok üst seviyede idi. Birlikte bir şampiyonluk ve bir final oynayan üçlü, aralarına Durant’in de katılmasıyla iki şampiyonluk daha yaşadılar ve NBA’e damgalarını vurdular.