Olay Gazetesi Bursa

Geçmişe takılmak

Herkesin geçmişinde olumlu ve olumsuzluklar vardır. Bu da hayatın doğal bir akışıdır. Hatta yaşı ilerlemiş birçok kişide duyarsınız, şimdiki aklım otuz veya kırk yaşlarımda  bende olsaydı şunu yapardım veya şöyle davranırdım der.  Daha çok geçmişinde hata yapan, maddi kaybı olan, sağlığı kötü etkileyen ve eline güzel fırsat geçip değerlendirmeyen bir kişinin geçmişe takılıp kalmasıdır. Bunu […]

Herkesin geçmişinde olumlu ve olumsuzluklar vardır. Bu da hayatın doğal bir akışıdır. Hatta yaşı ilerlemiş birçok kişide duyarsınız, şimdiki aklım otuz veya kırk yaşlarımda  bende olsaydı şunu yapardım veya şöyle davranırdım der.  Daha çok geçmişinde hata yapan, maddi kaybı olan, sağlığı kötü etkileyen ve eline güzel fırsat geçip değerlendirmeyen bir kişinin geçmişe takılıp kalmasıdır.

Bunu bir örnekle açıklıyayım:

Örnek 2:

55 Yaşında

Erkek hasta

Mesleği: Restoran işletiyor

Şikâyeti: Üzüldüğünde ve sinirlendiğinde göğsünde ağrı olması.

Bir ay önce bir arkadaşına destek çıkmış.  Arkadaşı ise bu desteğe rağmen doğru davranmamış ve araları bozulmuş. Bu tür olaylar sıklıkla ya başımıza gelmiştir ya da birçok kişide duymuşuzdur.  Ancak bu kişi geçmişinden ders çıkarıp hata yapmaması yerine bu yapılana takılıp kalıyor. Üzüldüğünde göğsünde ağrı, yanma ve sıkışma oluyormuş. En tehlikelisinde budur.   Bu demektir ki  bu şikâyetler kalp hastalığını işaret ediyor. Hastaya baktığımızda, geçmişinde kalp damar tıkanıklığı nedeni ile ameliyat olmuş. Zaman zaman kontrollerine gidiyormuş.  Belirgin bir sorun söylenmemiş. Ancak bu şikâyetleri üzüntü sırasında meydana geldiğini düşündüğümüzde ya hastanın ameliyat olan damarlarında yine sorun var ya da üzüntü sırasında tansiyon yükselip bu şikayetlere neden oluyor. Tabii ki bir kardiyoloji ünitesine gitmesi daha uygundur.

Örnek 2:

52 Yaşında

Erkek hasta

Şikâyeti: İştahsızlık, kilo kaybı.

1 yıl önce bir yakın arkadaşı tarafında dolandırılmış. Bunu kabullenmeyen hasta, bu olaya takılıp kalmış. Yeme içmede kesilmiş ve belirgin kilo kaybı olmuş. Hasta bize geldiğinde öyle yıpranmış ki 52 yaşındaki kişi,  bildiğimiz 70 yaşında görünüyor ve eşi tarafında hasta sandalyesi ile getiriliyor. Çok üzücü bir tablo.

Herkes hata yapabilir. Ama küçük ama büyük olabilir. Bundan ders çıkarılması  ve buna göre daha doru hareket etmesi gerekirken kabuğuna çekilip üzüntü yapılırsa olacağı bu iki örnektir.

Örnek-3:

48 Yaşında

Erkek hasta

Diş doktoru, 2 büro bir firmadan almış, firma iflas ederek konkordato ilan etmiş. Aradım, geçmiş olsun dedim. Hiç moralimi bozmuyorum, keyfime bakıyorum. Çünkü ben kazandım ben kaybettim. Önemli olan sağlığımdır” dedi. Tabii ki çok sevindim bu arkadaşımın davranışına.

Sonuç:

Hiçbir şey insanın sağlığı kadar önemli değildir. Geçmişten ders çıkarın ve üzüntü yapmayın.

Sağlıkla kalın.