M.M.Y
58 Yaşında.
İş adamı(tekstilci)
Geçen yazımda da bahsetmiştim. Belirgin bir hastalığı olmayan, sağlıklı bir iş adamı. Kendi sağlığına da dikkat eden bir kişiliğe sahip.
Alkol, sigara gibi kötü alışkanlıkları yoktu. Düzenli beslenirdi.
Bir süre önce ateş, halsizlik şikâyetleri başlamış. Covit’ten şüphelenmiş. Bir hastanede yaptığı test sonucu covit-pozitif çıkmış. Mevcut tedavi başlanmış, genel durumu iyi olduğu için eve gönderilmiş. Tedavi altında iken şikâyetlerinde azalma olmamış. Hafif nefes darlığı başlamış. Nefes darlığı başlayınca mutlaka hastaneye gelmesini önerdim. Ancak kendisi hastaneye yatmak istemedi. Geçer umuduyla ilaçlarına devam etti. Birkaç gün sonra şikâyetleri artınca özel bir hastaneye başvurup yatırılmış.
Hastanın o zaman yaşı tutmadığı için aşı olmamış.
Hastanede de giderek durumu ağırlaşınca yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda bir süre tedavi gördü. Ancak kurtarılamadı vefat etti.
En önemli hata:
nHastanın nefes darlığı başlar başlamaz hastaneye baş vurması gerekirdi. Hastane korkusu olduğu için geç baş vurması.
nHastanın aşısının olmaması.
Sonuç:
Hasta erken hastaneye erken başvursaydı ve aşısı olsaydı şu anda hayatta olabilirdi. Aslında, yaşı beklemeden önemli mevkilerde, toplu veya tek tek kişilerle sık sık bir araya gelen, iş adamları, öğretmenler, müdürler v.b kişilere öncelik verilmesi daha önemli olacağı kanısındayım. Çünkü aşı gerçekte önemlidir.
Bazı kişiler aşının yan etkileri var, ya da etkili değil vb. deyip yaptırmayanlar var. Bu son derece yanlıştır. Mutlaka herkes aşı yapması gerekir.
Aksi taktirde hem kendi hem de başkasının hayatını tehlikeye atmış olursunuz.