Hasta 41 yaşında,
E. D.
Doktor.
Hiçbir şikâyeti yokken, beraber çalışan bir doktor arkadaşının bulantı kusma ve karın ağrı şikayetleri başlamış. Tetkiklerin yanı sıra Ultrason yapmaya karar vermiş. Ultrasona giderken beraberinde arkadaşı E.D’yi de almış. E.D’nin arkadaşının yaptığı Ultrasonda bir şey çıkmamış.
Yanındaki arkadaşı, E.D’ye de ultrasona girmesini söylemiş. Ancak E.D benim hiçbir şikâyetim yok bu nedenle girmeye de gerek yok demiş. Arkadaşı ısrar edince gönülsüzce girmiş. Hiç şikâyeti olmayan E.D, tesadüfen ve arkadaşın ısrarı ile yaptığı ultrasonda karaciğere yayılmış ve bağırsaklarda kaynaklanan kanser tespit edildi.
Üç yıl tedavi aldı. Ancak kanser tespit edildiğinde belirti vermeden çok yayılmış olduğu için tedaviye yeteri kadar cevap alınmadı gecen ay vefat etti.
41 yaşında daha genç olan bir doktor arkadaşımız, kendine dikkat etseydi ve kontrollerini yapsaydı daha hayatta olabilirdi. Daha çok hastaya hizmet verebilirdi. İster doktor ister başka meslekte olun, sağlığınız için dikkatli olmanız şarttır.
Sonuç:
Her yazımda bunu söylüyorum. Basit, zahmetsiz tahlil ve tetkikler ile bir çok hastalık erken teşhis edilebilir. Tehlikeli bazı hastalıklar (kanser, böbrek yetmezliği vb) hastamızda olduğu gibi hiç belirti vermeden ilerleyebilir ve tedavi şansımızı kaybede biliriz. Bu nedenle, bu gibi kötü tabloyla karşılaşmamız için hep dikkat etmemiz gerekir.
En az yıl da bir kez genel olmak koşulu ile kontrollerinizi yapmalıyız. En büyük hatamız, bana bir şey olmaz, hiçbir şikâyetim yokken neden doktora gideyim gibi düşüncelerdir. Bu yanlış düşünceler, sonradan telafisi zor olan hastalıklarla karşılaşabiliriz.