Yaş: 37
Cinsiyet: Erkek
Meslek: E-Ticaret Uzmanı
Başvuru Nedeni: Bel ağrısı ve yürümede zorluk
Hikâye
Hasta uzun yıllar farklı mesleklerde çalışmış, son 10 yıldır ise masa başı işte görev yapmaktadır. Boyu 170 cm, kilosu 82 kg olan hastanın, bu ölçülere göre obezite sınıfında olduğu görülmektedir. Hastanın yaşam tarzında düzenli spor veya diyet alışkanlığı bulunmamaktadır.
Yaklaşık 3 yıl önce bel ağrıları başlamış, bu süreçte tıbbi tedavi yerine halk arasında “kırıkçı/çıkıkçı” olarak bilinen bir kişiye başvurmuş ve geçici rahatlama sağlamıştır. Ancak ağrıları kısa süre içinde tekrarlamıştır.
Son 1 aydır şiddeti artan ve yaşam kalitesini belirgin derecede bozan bel ağrısı nedeniyle hasta hekime başvurmuştur. Yapılan tetkik, tahlil ve görüntülemeler sonucunda bel fıtığı tespit edilmiştir. Hastaya kapalı ameliyat önerilmiş, hasta bu tedaviyi kabul etmiştir.
Ameliyat sonrası kısa süreli bir rahatlama olsa da, yaklaşık 2 hafta içinde ağrılar yeniden başlamıştır. Şu anda ağrı şiddeti ameliyat öncesine göre daha az olsa da, tamamen geçmemiştir.
Değerlendirme ve Çıkarılacak Ders
Bu vakadan öğrenilmesi gereken iki temel nokta vardır:
1. Diyet
Kilo kontrolü bel ve diz sağlığı için kritik öneme sahiptir.
“Ben diyet yapıyorum ama kilo alıyorum” ifadesi gerçeği yansıtmaz; doğru ve kararlı bir diyet mutlaka kilo kaybı sağlar.
Özellikle tuz kısıtlaması, hamur işleri, pirinç pilavı ve şekerden uzak durmak diyetin temelini oluşturur.
Kararlılık ve irade olmadan diyet sonuç vermez.
2. Spor
Spor sadece genç yaşlarda değil, özellikle 35–40 yaş sonrası düzenli yapılmalıdır.
Her gün en az 45–60 dakika düzenli egzersiz yapılmadığı takdirde, bel ve diz ağrıları kaçınılmazdır.
Bu hastada olduğu gibi spor yapmamak ve fazla kiloyu taşımak, bel fıtığı gelişimini kolaylaştırır.
Sonuç
Bu vaka göstermektedir ki;
Ameliyat ve ilaç tedavileri, ancak geçici çözümler sunar.
Kalıcı çözüm ise düzenli diyet ve spor ile mümkündür.
Fazla kilolar, sadece bel ve diz eklemlerine yük bindirerek ağrıyı artırmakla kalmaz, aynı zamanda spor yapmayı da zorlaştırır.
Dolayısıyla, bel ve diz ağrısı yaşamamak için önceden önlem almak gerekir:
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak,
Düzenli egzersiz yapmak,
Fazla kilodan uzak durmak.
Özet: Bu hastanın yaşadığı süreç bize göstermektedir ki; kilo kontrolü ve düzenli egzersiz yapılmadıkça, en başarılı ameliyatlar dahi sadece geçici iyileşme sağlar.