47 yaşında, E. Ü. Erkek hasta…
İşçi Şikâyeti: Halsizlik, yorgunluk, kötü ağız kokması.
Altı ay önce herhangi bir şikâyeti olmayan hasta, yaklaşık altı aydan bu yana halsizlik, yorgunluk, kötü ağız kokusu ve zaman zaman gece 2-3 kez idrara çıkma şikâyetleri başlamış.
Önce pek umursamamış, şikâyetleri giderek artması sonucu aile hekimine başvurmuş. Yapılan tetkikler sonucu böbreklerin hasarlı olduğunu tespit edip bir nefroloji kliniğine baş vurması önerilmiş. Hasta bize başvurduğunda, şikâyet ve muayene sonucu bazı tetkikler istendi. Gelen sonucuna göre böbrek yetmezliğinin ileri düzeyde olduğu tespit edildi. Hastaya bazı tedavilerin yanında diyaliz önerildi. Hasta düşüneyim deyince bekletildi. Sonrada diyalize girmeyi kabul etmedi. Sebebine gelince, ailesine ve bir arkadaşına danışmış. Arkadaşı, bir tanıdığımın böbrek yetmezliği nedeni ile diyalize giriyordu ve sonrada öldü. Hasta bütün tehlikeleri göze alarak kendi isteği ile taburcu oldu. Bu ret olayı sadece bu hastaya özgü değil. Bir çok hastalıkta ve bir çok kişi yakınlarında, arkadaşlarında, tanıdıklarında ve komşularında görüş alarak veya onlarda gelen görüşlerle hareket ederek hayatını tehlikeye atarlar.
Örneğin; diz ağrısı olan bir kişi bir yerde, doktora gittiğini ve doktor ameliyat önerdiğini ifade ettiğini farz edelim. Orda bulunan kaç kişi varsa herkes fikir yürütür. Birisi arkadaşımın diz ağrısı vardı, ameliyat oldu sakat kaldı veya hiç fayda görmedi. Diğer biri, ya bir yakınım ameliyat oldu daha çok kötüye gitti. İyi olanlarda bahsetmezler veya az oranda bahsederler. Kısacası o ortamda fikir yürütmeyen olmaz. Orda bir doktor olsa bile daha doktor görüş bildirmeden herkes fikrini anlatmış ve bir karara varmışlardır.
İkinci bir örnek. Yıllardır diyalize giren bir kişi kalp krizi, enfeksiyon veya mide kanaması gibi herhangi bir hastalıkta ölürse bile o kişiyi diyaliz öldürmüştür. Sanki diyalize girenleri diyaliz öldürüyor, diyalize girmeyenler hiç ölmüyor. Bu sadece sağlıkta değil her konuda veya her meslekte bu böyledir. Bir ortamda bir cezada bahset, orda bulunan herkes avukat kesilir. Hatta o ortamda avukata söz hakkı bile vermezler. Cezada yargılanan kişide, avukata çok etrafındakileri daha dikkatli dinler ve ona göre hareket eder. Toplumumuzda ne yazık ki bu durumlar yaygındır.
Sonuç:
Siz siz olun ne olursa olsun işi ehline bırakın ve ona göre hareket edin. Sonradan pişman olmayın. Bilinmelidir ki her hastanın genetiği, direnci, vücut yapısı ve hastalıklara vereceği tepki farklıdır. Birisi bir hastalıkta öldü diye herkes o hastalıkta ölmez. Sağlıkla kalın.