Olay Gazetesi Bursa

Kıssadan hisseler-2

Kıymetli okurlarım. Az, öz ve bilimsel temellere dayanan bilgiler ile toplumumuzun sağlıklı bir yapıya kavuşması bir hekimin en büyük isteği olmalıdır. Bu nedenle geçen hafta yazdığım bilgilere ekler yapmak istedim. 1-SUYUN ÖNEMİ VE SU İÇMENİN EN UYGUN ZAMANI NEDİR? Su içilmesi vücudumuzdaki maddelerin kan yolu ile gerekli organlara taşınıp, buralardaki atıkların da toplanarak süratle atılacağı […]

Kıymetli okurlarım. Az, öz ve bilimsel temellere dayanan bilgiler ile toplumumuzun sağlıklı bir yapıya kavuşması bir hekimin en büyük isteği olmalıdır. Bu nedenle geçen hafta yazdığım bilgilere ekler yapmak istedim.

1-SUYUN ÖNEMİ VE SU İÇMENİN EN UYGUN ZAMANI NEDİR? Su içilmesi vücudumuzdaki maddelerin kan yolu ile gerekli organlara taşınıp, buralardaki atıkların da toplanarak süratle atılacağı organlara taşınmasına neden olur. Dünyaca kabul gören su uzmanı Dr. Feridun Batmangelic suyu içmenin en uygun zamanının yemekten yarım saat önce veya 1 saat sonrası olduğunu belirtiyor.

2-YAZ AYLARINDA SU İHTİYACIMIZ NE OLMALIDIR? Normal şartlar altında yaz aylarında bir kadının 10, erkeğin ise 14 su bardağı kadar suya ihtiyacı vardır. Yeterli su alınıp alınmadığı idrarın renginden kolayca anlaşılır. Koyu renkli idrar yeterli su içilmediğini gösterir. Sıcakta çalışanlar, fırın işçileri, döner pişiren ustalarda bu ihtiyaç 10-12 litrelere kadar ulaşabilir. Yaz aylarında ter ile su kaybedilirken birlikte sodyum, potasyum ve klor kaybı da olur. Bu nedenle özellikle tuz kısıtlayan veya tuzu çok az kullanan kişiler baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, iş yapma kabiliyetinde azalma, bayılma ve hatta sıcak çarpmalarına kadar giden durumlar ile karşılaşabilirler. Bu durumdan kurtulmak için 3-4 su bardağı başına birkaç pirinç tanesi kadar kaya tuzunu dilinizin altında veya ağzınızdaki su ile birlikte eritip içmeniz hayati derecede önem taşıyabilir.Yeni çalışmalar vücudun aşırı tükürük salgısı üretmesinin altında vücudun tuz eksiğinin olmasının yatabileceğini göstermektedir.

3-SU YERİNE GEÇEN SIVILAR NELERDİR? Su gibi olmasa da vücudun susuzluğunu giderebilecek, fizyolojik olarak da su gibi görev üstlenecek sıvılar vardır. Maden suyu, sebze suları, doğal hazırlanan limonata, bitki çayları, ayran, kefir, sebzelerdeki sular, çorbalar, süt ve taze olarak (şekersiz) tüketilen çay suyun yerine geçebilir. Oysa asitli ve şekerli içecekler, alkollü ve kafein içeren içecekler, şişelenmiş meyve suları su yerine geçmez.

4-GİZLİ SUSUZ OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ? İlginç gelse de bu kişiler rüyalarında deniz, okyanus, dere ve pınarlar görürler. Nedensiz yorgunluk, yüzde kızarma, sinirlilik, endişe, keyifsizlik, depresyon, başağrısı, uykusuzluk, nedensiz sabırsızlık, dikkat süresinin kısalması gibi durumlar vücudumuzda yeterli suyun olmadığının işareti olabilir. Doğru akım ile çalışan bazı tartı cihazları ile vücudumuzun sıvı miktarını ölçmek mümkündür. Yeterli su almadığımızda atılacak maddeler yani kirler birikmeye başlar. Vücudumuz kıymetli antioksidanlarını atık maddeleri bertaraf etmek için kullanır. Bunun sonucunda beyinde yapılması gereken mutluluk hormonlarının öncü maddeleri azalır ve zamanla susuzluğa bağlı depresyon ve benzeri durumlar ortaya çıkar.

5-DUYGUSAL İŞTAH NEDİR? Açlık durumu olmadığı halde rahatlama amacı ile yemek yeme durumuna emosyonel (duygusal) açlık denilmektedir. Depresyon, sıkıntı, yalnızlık, endişe, çaresizlik, aldatılmışlıklar, kendine güven duygusunun azlığı, sık seyahatler, sosyal ortamlar, açık büfeler ve bazı fizyolojik nedenler (geçirilmiş bir hastalık veya aşırı çalışma nedeni ile atlanmış öğünler daha sonra aşırı iştah artışı yapabilir ve daha çok yedirir) duygusal açlığa örneklerdir. Duygusal açlık aniden gelir, doymak için mutlaka bazı özel gıdalar olmalıdır (genellikle dondurma, tatlı ve çikolata başlıcalarıdır) ve doyma geç gerçekleşir. Duygusal açlıkta her zaman bunları yedikten sonra bir suçluluk duyma yaşanır. Diyet listeleri ve klasik yollarla bu kişileri asla tedavi edemezsiniz.