Olay Gazetesi Bursa

Obez hastaya yaklaşım nasıl olmalıdır?

Kıymetli okurlarım. Dikkat ederseniz başlıkta hasta kelimesini kullandım. Her zaman söylediğim gibi sizleri sıkmadan yine ifade ediyorum; Obezite görünüm bozukluğu değil, vücudu yıpratan kronik bir hastalıktır ve bazı bilim insanlarına göre içinde bulunduğumuz zamanın en tehlikeli hastalığıdır. Obeziteye yol açan o kadar fazla faktör vardır ki bunları size ancak bir kaç makale ile yazabilirim. Çocukluk […]

Kıymetli okurlarım. Dikkat ederseniz başlıkta hasta kelimesini kullandım. Her zaman söylediğim gibi sizleri sıkmadan yine ifade ediyorum; Obezite görünüm bozukluğu değil, vücudu yıpratan kronik bir hastalıktır ve bazı bilim insanlarına göre içinde bulunduğumuz zamanın en tehlikeli hastalığıdır.

Obeziteye yol açan o kadar fazla faktör vardır ki bunları size ancak bir kaç makale ile yazabilirim. Çocukluk çağlarındaki korkular, her tür tacizler, diş ve damak bozuklukları, probiyotik dengesizlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, bazı metabolik, psikolojik, merkezi sinir sistem kaynaklı ve endokrin hastalıklar, bazı ilaçların kullanımı ve daha bir çok neden obeziteye yol açabilmektedir. Günümüzde ise halen her konu açıldığında haklı olarak söylenen 2 neden var. Beslenme bozukluğu ve hareketsiz yaşam tarzı.

Yıllarını obezite konusuna harcamış bir hekim olarak şunu net olarak söyleyebilirim; Obez bir hastaya kısa bir zaman ayırarak onu sağlıklı bir şekilde zayıflatamazsınız. Hastanın size güvenmesi temel olaydır. Öncelikle çocukluk döneminden günümüze kadar hasta hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Örneğin uzun süre antibiyotik kullanımı sonrası kilo alımı tarifleyen bir hastada muhtemelen bağırsak mikrobiyomundaki dengesizlikleri tedavi ederek işe başlamalısınız. Bu gibi durumlar hastayı iyice konuşturursanız ortaya çıkacaktır ve tedavinizi kolaylaştıracaktır.

Hastayı tanıma adına sorduğunuz sorulardan sonra fizik muayene ve daha sonra da boy, kilo ve vücut yağ, kas oranlarını öğrenmek gereklidir. Muayene esnasında dişlerin eksikliği, dil ve çene yapısının durumu, kasların ve eklemlerin durumu, karaciğer başta olmak üzere iç organların fonksiyonlarına ait belirtiler hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bunun ardından hastayı genellikle doğru akım ile çalışan bazı tartı aletleri ile tartarak vücut komponentlerini ortaya çıkartırsınız. Farklı farklı fikirler olsa dahi genel olarak erkeklerde %18, kadınlarda ise %22 üzerindeki yağ oranları yavaş yavaş obeziteye gidişi gösterir. Vücut yağının fazla olması her zaman kronik bir enflamasyon ve buna bağlı gelişebilen hastalıkları doğursa da özellikle karın içerisinde birikmiş yağlar kalp damar hastalıkları ve diyabet gelişimi için ciddi bir risk yaratır.

Daha sonraki aşamada hastadan istenecek bazı lâboratuar tetkikleri yer alır. Karaciğer fonksiyonları, tiroid fonksiyonları başta olmak üzere mide ve bağırsak sistemleri değerlendirilmelidir. Bunu hem bazı biyokimyasal tetkikler hem de ultrasonografik yöntemler ile görmek gereklidir. Karaciğer ve pankreas yağlanması ciddiye alınmalıdır. Kan yağlarının durumu, kolesterolün oksitlenmesi, bazı önemli vitamin ve mineraller, dışkı ve idrarın durumu hep değerlendirilmesi gerekli olan durumlardır.

Tedavi aşaması ayrı bir konuda ele alınacaktır. Ancak şunun iyi bilinmesi gereklidir. İnsanoğlunun (diğer canlılar için de geçerlidir) temel olarak gerçekleştirmesi gerekli üç olay vardır. Diğer her şey bu üç olay üzerine oturur. Beslenmek, üremek ve barınmak. Eğer kilo vereceğim diye gerekenden daha az gıda alırsanız yağlardan daha fazla kaslardan kaybedersiniz. Bu nedenle sadece yağlarınızdan kaybedeceğiniz ve temel olarak yağlarınızı yakmakla görevli organlar olan kaslarınızı güçlendireceğiniz bir sistem ile yola devam etmelisiniz. Yandaş hastalıkların ve durumların (Karaciğer ve pankreas yağlanması, mikrobiyomun toparlanması, vitamin, mineral ve hormonal sistemlerin optimum düzeyde tutulması vb) çözümü için ise sizi zayıflatacak uzman mutlaka gereken önlemleri de alacaktır.

ÜLKEMİN EŞİ BENZERİ BULUNMAZ İNSANLARI

O güzelim ormanlarımız yanarken, içindeki bir çok dili olmayan, bizlere emanet canlılar telef olurken yine ülkemin insanı o güzel ruhunu yangının üzerine serdi. Kimi tankerini, kimi traktörünü, kimi damacanasını, kimi ekmek arası gıdasını yüklediği iki tekerlekli motorunu alarak yangına, yangına müdahale eden görevlilerin yardımına koştu. Bu da  bir yere not edilsin. Bu ülkenin insanı yüreklidir. Yüreği kabardığı zaman her yangına sel olur. Nerede yanarsa yansın hiç bir ateş bu selden kurtulamaz.