Olay Gazetesi Bursa

Ankara-Tahran askeri ittifakı ve sonrası

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Barzani ve PYD’yle işbirliği yaparak Ortadoğu’yu tamamen kendi kontrolleri altına almaya çalışırken, Türkiye-İran-Irak ittifakını hiç hesaba katmadılar herhalde. Anlaşılıyor ki, Rusya’yı da hesap dışında tutmuşlar. Ankara-Tahran-Bağdat arasında askeri trafiğin yoğunluğuna ve işbirliğine yapılan vurgulara tanık oldukça ve de Rusya’nın ittifakın arkasında durduğunu gördükçe Büyük Ortadoğu Projesi hedefinde terör örgütlerine sarılmaktan başka […]

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Barzani ve PYD’yle işbirliği yaparak Ortadoğu’yu tamamen kendi kontrolleri altına almaya çalışırken, Türkiye-İran-Irak ittifakını hiç hesaba katmadılar herhalde. Anlaşılıyor ki, Rusya’yı da hesap dışında tutmuşlar.

Ankara-Tahran-Bağdat arasında askeri trafiğin yoğunluğuna ve işbirliğine yapılan vurgulara tanık oldukça ve de Rusya’nın ittifakın arkasında durduğunu gördükçe Büyük Ortadoğu Projesi hedefinde terör örgütlerine sarılmaktan başka çare bulamıyorlar.

Yoksa, örneğin IŞİD’in, hem Irak’ta hem de Suriye’de yaptığı hamlelerin başka bir açıklaması olabilir mi?

Bitirilmiş bir örgüt, güçlü bir destek olmadan canlanamaz.

Canlanıyorsa ciddi şekilde silahlanıyor, tıbbi yardım alıyor, finansal sorunları çözümleniyor demektir.

Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK da ABD’nin kimbilir kaç TIR dolusu gönderdiği silahlarla güçlenmedi mi?

***

Tabii bu durum bölgede varolan dengelerin kaçınılmaz olarak değişmesine yol açacaktı. Ve de öyle oldu.

Türkiye-İran askeri işbirliği bu açıdan bakıldığında sürpriz değil.

Tahran’da iki ülkenin genelkurmay başkanlarının, “Terörizmle mücadelede ve sınırların güvenliğinin sağlanmasında” anlaşmaya varmaları doğrusu tarihe geçecek bir olay oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, iki ülkenin askeri ilişkilerinin gelişmesi için çaba harcadıklarını belirtirken İran Genelkurmay Başkanı Muhammet Bakıri’nin ayrıntıya girmesi ilginçti:

“İki ülke silahlı kuvvetleri bundan sonra eğitimde, karşılıklı tatbikatlarda ve sınır güvenliğinin sağlanmasında tecrübelerden yararlanmak gibi hususlarda daha geniş işbirliği yapacaktır. Ama ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tahran ziyaretinde ülkelerimizin işbirliği tüm alanlarda artacaktır.”

***

Tahran’da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a yönelik ilgi de dikkat çekiciydi. Orgeneral Akar, İran Genelkurmay Başkanı’yla yaptığı görüşmenin ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından kabul edildi. Ruhani kabul sırasında yaptığı konuşmada, iki ülkenin askeri işbirliğinin bölgesel tehditlerin ortadan kalkmasında yarar sağlayacağını söyledi.

Genelkurmay Başkanı Akar bu arada İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’yle bir görüşme yaptı; ayrıca İran Savunma Bakanı Emir Hatemi’yle de bir araya geldi.

***

Türk Genelkurmay Başkanı’nın İran temaslarının Batı dünyasında dikkatle izleneceğini tahmin etmek zor değil. Özellikle İsrail ve ABD’nin endişeye kapılması yüksek olasılık.

Bölgedeki sorunlara çözüm üretebilme kapasitesi azalan Batı cephesi giderek oyundan düşüyor ve ne yapacağını bilemez hale geliyor.

Örnekse, İsrail’in, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle oluşturmaya çalıştığı ittifak. İsrail’in eski Savunma Bakanı Moşe Yalon, “İsrail’in yeni dostları” diyor Suudi Arabistan’la BAE için. Yalon’a göre Körfez ülkelerinin çıkarlarıyla İsrail’in çıkarları örtüşüyor.

***

Ne var ki, Ortadoğu’da değişen dengeleri Suudiler ve BAE’yle ittifak yaparak kontrol altına alabilmeyi düşünmek, hayal görmek gibi bir şey…

Görünen o ki, Türkiye-İran askeri işbirliği daha pratiğe inmeden rüzgârın yönünü değiştirmişe benziyor.

Bir de bu işbirliğine Irak’ı katın, Rusya’yı katın…

Yoksa Filistin sorununun çözümü de bu ittifak sayesinde mi gerçekleşecek?

Ortadoğu “Barış” diyorsa niye olmasın…