Olay Gazetesi Bursa

Berlin’in Ermeni kararının boyutları

Almanya, geçmiş yıllarda “Ermeni soykırımı” kararı konusunda Erivan’ın ve lobilerin onca bastırmasına karşın tasarıları hep reddetmiş ve Türkiye’yi karşısına almaktan kaçınmıştı. Ama bu kez öyle olmadı. Tasarı, neredeyse oybirliğiyle kabul edildi. Peki, bu geri dönüşün anlamı neydi? Berlin, Türkiye’yi karşısına alma pahasına niçin böyle bir tavır içine giriyordu? Ve “soykırım” kararının Almanya-Türkiye ilişkilerine etkileri neler […]

Almanya, geçmiş yıllarda “Ermeni soykırımı” kararı konusunda Erivan’ın ve lobilerin onca bastırmasına karşın tasarıları hep reddetmiş ve Türkiye’yi karşısına almaktan kaçınmıştı.

Ama bu kez öyle olmadı. Tasarı, neredeyse oybirliğiyle kabul edildi.

Peki, bu geri dönüşün anlamı neydi?

Berlin, Türkiye’yi karşısına alma pahasına niçin böyle bir tavır içine giriyordu?

Ve “soykırım” kararının Almanya-Türkiye ilişkilerine etkileri neler olacaktı?

Herkesin merak ettiği konular ve yanıtını aradığı sorular bunlardı ve salt iki müttefik ülkenin ilişkileri açısından yorumlanıyordu.

Acaba öyle miydi? Daha geniş bir bakış açısı, daha derinlerdeki manzarayı bize göstermez miydi?

*

World Socialist Web Sitesi’nden Johannes Stern, Süddeutsche Zeitung’un başyazısından aktarıyor. Kimi parçaları aşağıya alalım:

“Alman emperyalizmi, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesinde olduğu gibi, bir kez daha, yüzünü doğal kaynak zengini Kafkaslar’a dönüyor ve bölgedeki artan çatışmalardan, gerekirse soykırımı önleme bahanesi altında askeri müdahale yoluyla, kendi ekonomik ve jeostratejik çıkarlarını ilerletmek için yararlanmanın yollarını arıyor. Alman parlamentosunun kabul ettiği kararın [Ermeni soykırımı yasa tasarısı] gerçek anlamı budur.”

*

“Gürcistan’ın, Ermenistan’ın ve Azerbaycan’ın kontrolü, petrol ve doğalgaz zengini Hazar Havzası ülkeleriyle Karadeniz arasındaki koridoru; dolayısıyla Avrupa’ya giden yolu kontrol etmek demektir.”

*

“Cem Özdemir’in başkanlık ettiği Yeşiller Partisi, hammaddeler ve jeopolitik çıkarlar uğruna savaşları Alman emperyalizminin tarihsel suçlarına sinik göndermelerle meşrulaştırmada uzun bir deneyime sahiptir.”

*

“Özdemir, parlamentodaki konuşmasını Suriye’de olası bir askeri müdahaleye hazırlanma amacıyla kullandı. (…) Konuşmasının sonuna doğru, parlamentodaki tüm grupların alkışladığı şu sözleri söyledi:

Bugün bölgeye baktığımızda Irak’ta, Suriye’de ve Türkiye’de, Hıristiyanların bir kez daha zulme uğradığını görüyoruz. Tehcir edilmelerinin ardından zorlu yolculuktan hayatta kalan Ermenilerin ulaştığı yerler Halep ve Deyrizor gibi Suriye’deki savaş alanlarında yer alıyor.”

*

“Özetle söylemek gerekirse [Bundestag’ın] Ermeni kararı barışla ilgili değildir, bir savaş ilanıdır.”

*

Şaşırtıcı, ürkütücü ama düşündürücü bir yorum… “Gözünüzü açın, bir de şöyle geniş bir açıdan değerlendirin” der gibi…

Efsane lider Willy Brandt CIA ajanı çıktı
 

Almanya’nın eski başbakanlarından, Soğuk Savaş döneminin ünlü politikacısı, sosyal demokrat lider Willy Brandt’ın CIA ile el ele çalıştığı ve yoğun parasal destek aldığı ortaya çıktı.

Böylece, Alman komünistlerinin yıllardır savunduğu bir tez, Berlin ve Washington arşivleri tarafından doğrulanmış oldu.

Der Spiegel dergisinin bugün piyasaya çıkacak yeni sayısındaki habere göre SPD’nin efsane lideri 1970’li yıllarda kendisiyle ilgili bu iddiaları yalanlarken de yalan söylüyordu.

Brandt, John F. Kennedy tarafından Konrad Adenauer yerine Federal Almanya başbakanlığı için açıkça desteklenmişti.

Sosyal Demokrat lider, Soğuk Savaş’ın en sert yıllarında SSCB karşıtı pozisyonuyla Avrupa ve ABD’nin gözdesi durumundaydı.