Olay Gazetesi Bursa

Büyükelçinin sızıntıları Trump’ı bitirecek gibi görünüyor

İngiltere’nin Washington Büyükelçisi Kim Darroch’un görevinden istifa etmesine karşın ABD Başkanı Donald Trump’la ilgili sızıntıları devam ediyor. İşte, pazar günü Mail On Sunday’de yayınlanan en son sızıntı: “Trump, İran’la nükleer anlaşmadan sadece Obama’ya duyduğu kin yüzünden çıktı. Anlaşmayı terk etmesi diplomatik bir vandallıktır.” Duygularının böylesine esiri olan Trump’ın anlaşmadan çıkarken sonra ne olacağına ilişkin bir […]

İngiltere’nin Washington Büyükelçisi Kim Darroch’un görevinden istifa etmesine karşın ABD Başkanı Donald Trump’la ilgili sızıntıları devam ediyor.

İşte, pazar günü Mail On Sunday’de yayınlanan en son sızıntı:

“Trump, İran’la nükleer anlaşmadan sadece Obama’ya duyduğu kin yüzünden çıktı. Anlaşmayı terk etmesi diplomatik bir vandallıktır.”

Duygularının böylesine esiri olan Trump’ın anlaşmadan çıkarken sonra ne olacağına ilişkin bir planı var mıydı, yok muydu, o da belli değildi.

*

İngiltere’nin Cebelitarık açıklarında bir İran petrol tankerine el koymasının arkasında eğer ABD varsa buna Trump’ın planıdır mı, diyeceğiz? 

Yani Trump Kongre’nin onayı olmadan İran’a yönelik askeri bir harekâta girişemezse  İngiltere’yi mi cepheye sürmeye çalışacak?

İyi de İngilizler kaçın kurası… Diplomaside Trump gibileri suya götürür, susuz getirirler.

*

Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, ülkesinin ABD’yle ilişkisini değerlendirirken şöyle diyor:

“Amerika ve İngiltere küresel barış ve refah konusunda 75 yıldan uzunca bir süredir birlikte çalışıyorlar ama bazen dostlar da farklı düşüncelerde olabilirler. Bu nokta (İran anlaşması) bizim aynı düşüncede olmadığımız ender alanlardan biri. Ama bu yine de barışı temin etmek için yakın çalışmayı sürdürmeyeceğimiz anlamına gelmez.”

*

BBC, İran’a halkın nabzını tutması için bir televizyon ekibi göndermiş. Çok da iyi yapmış. Ekipteki gazetecilerin gözlemleri arasındaki önemli saptamaları sıralayalım:

Birincisi, İran, ABD tarafından ihanete uğradığını, anlaşmaya destek vermeyi sürdüren Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerince yalnız bırakıldığını düşünüyor.

İkincisi, ABD yaptırımları sıkıntı yaratmış ama her kesimden İran halkını da birleştirmiş. Durum ne kadar zor olursa olsun ‘ülke ve ulusal birlik’ hem muhafazakârlar, hem de liberaller açısından en önemli ‘değer’ olarak ön plana çıkmış.

*

Tabii ki, İran kamuoyunun duyarlı olduğu noktaların önemini Trump’a anlatmak çok zor. İngiltere’nin Washington Büyükelçisinin sızıntılarından da bu anlaşılıyor…  

 

Türkiye hakkını arıyor, başkasının hakkını ihlal etmiyor

 

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahshon, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de attığı adımları endişeyle izlediklerini” açıklamış ve eklemiş: “Rum yönetiminin yanındayız, Rumların haklarının ihlaline karşıyız.”

Hak ihlali deyince doğaldır ki, insanın aklına öncelikle Filistinliler geliyor.

Çünkü hak ihlali, insanların ya da toplumların uluslararası hukukla, yasalarla kimi haklarını engelleme ve kısıtlama anlamına geliyor.

Bu açıdan bakıldığında İsrail’in Filistinlilere yaptıklarının tümü hak ihlalidir. Hem de en ağır şekliyle ihlaldir ve ağır suçtur.

Çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden Filistinlileri öldürüyor İsrail. Öldürmekle kalmıyor topraklarını işgal ediyor, mallarına mülklerini el koyuyor.

İsrail’in bu suçlarının tümü BM’de kayıt altına alınmış durumda. Üstelik kanıtları ve tanıklarıyla. Dünyada hak ihlali kavramını ağzına alamayacak bir ülke varsa, o da İsrail’dir.