Olay Gazetesi Bursa

Geride kalan tartışma: Esad kalsın mı gitsin mi?

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Roma’daydı. İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni’yle görüştükten sonra gazetecilerin karşısına çıktı ve şunları söyledi: “Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevden alınması şartını koşanlar Suriye müzakerelerini bloke ediyorlar. Oysa BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 numaralı kararı, Suriye’de siyasi sürecin herhangi bir önkoşul olmadan başlatılması gerektiğini söylüyor.” Bilindiği gibi Türkiye de Esad’ı istemeyenlerin arasında… […]

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Roma’daydı.

İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni’yle görüştükten sonra gazetecilerin karşısına çıktı ve şunları söyledi:

“Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevden alınması şartını koşanlar Suriye müzakerelerini bloke ediyorlar.

Oysa BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 numaralı kararı, Suriye’de siyasi sürecin herhangi bir önkoşul olmadan başlatılması gerektiğini söylüyor.”

Bilindiği gibi Türkiye de Esad’ı istemeyenlerin arasında…

Ama Lavrov’un kastettiği ülkeler başka.

Rus Bakan isim vermeden ABD ile koalisyonu oluşturan ülkelere göndermede bulunuyor.

Peki, aralarında Türkiye niye yok?

Onu da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan öğreniyoruz.

***

Çavuşoğlu Lübnan’ı ziyaret etmişti ya, orada bir gazeteciyle yaptığı söyleşide şöyle bir soruyla karşılaşmış: “[Rusya’yla görüşmelerinizde] Suriye’de siyasi çözüm Devlet Başkanı Beşar Esad’ı da kapsıyor mu?”

Yanıt biraz uzun ama önemli:

“Şu ana kadar Esad kalsın mı, gitsin mi konusunu hiç konuşmadık. Görüşmemizde ana çerçeve, ateşkesin sağlanması ve Halep’te El Nusra ile ılımlı muhalefetin nasıl ayrılacağı konularına odaklanmış durumda. Siyasi çözümün nasıl olacağı konusunda ilk başta bir koşul öne sürersek diğer konularda ilerleme sağlayamayız.

Ancak Esad’ın kalması ya da gitmesi konusunda [Rusya’yla] görüş ayrılığımız devam ediyor. Türkiye’nin Esad konusunda bir pozisyon değişikliği kesinlikle yok. Ama Rusya’yla müzakereler şu noktada Esad’ın geleceği konusunda birbirimizi ikna aşamasına gelmedi.”

Çavuşoğlu’nun soruya verdiği yanıt Türkiye’nin Suriye politikasının yolunu yöntemini göstermesi açısından da önemli. Batılılar gibi değil, hilesiz, hurdasız bir politika!

***

Suriye ordusunun Halep’te kazanması keyiflerini kaçırdı, çok üzüldüler.

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Halep’te “korkunç bir katliam” yaşanmasından endişe ettiğini açıklıyor.

AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini isyancılardan kurtarılması durumunda da Halep’te savaşın sona ermeyeceğini iddia ediyor.

İyi de, sormak gerekiyor: Halep’te kim, kiminle savaşıyor?

Suriye ordusu ve Rusya bir yanda, IŞİD, El Kaide ve türevleri diğer yanda değil mi?

Yoksa bize mi öyle söylüyorlar?

Halep’teki savaş Suriye ve Rusya’yla İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa arasında mı geçiyor?

Kaybettiler işte! Terör örgütlerinin Esad’ı devirmesini bekliyorlardı, olmadı.

Şimdi, gerçekleri konuşamadıkları için yutkunup duruyorlar.

***

Korktukları da başlarına geldi, bu arada.

İran’la Lübnan Hizbullah’ı Ortadoğu’da iki etkin güç olarak sahneye çıkmış oldu.

Peki, bu olanağı onlara kim sağladı? Şam diyecekler, Rusya diyecekler de, yalan söylemiş olacaklar.

***
 

Doğrusu şu: İran da, Hizbullah da Suriye’de kökleşen varlıklarını ABD ile koalisyondaki ülkelere borçlular!