Olay Gazetesi Bursa

Güneyde Dera engeli aşıldı, sıra kuzeyde

BM Güvenlik Konseyi’nin Batılı üyelerinin Suriye sorununu çözmek diye bir dertleri var mı, yok mu, hiç anlaşılmıyor. New York’taki BM Merkezi’nde düzenlenen son toplantıda her zaman yaptıkları gibi bir kez daha yorgunu yokuşa sürüyorlardı. Ne var ki, Moskova ve Şam’ın onlar için hazırladıkları sürprizden haberleri yoktu. Sürpriz, Dera’da Suriye ordusuyla çarpışan ÖSO çatısı altındaki silahlı […]

BM Güvenlik Konseyi’nin Batılı üyelerinin Suriye sorununu çözmek diye bir dertleri var mı, yok mu, hiç anlaşılmıyor.

New York’taki BM Merkezi’nde düzenlenen son toplantıda her zaman yaptıkları gibi bir kez daha yorgunu yokuşa sürüyorlardı.

Ne var ki, Moskova ve Şam’ın onlar için hazırladıkları sürprizden haberleri yoktu. Sürpriz, Dera’da Suriye ordusuyla çarpışan ÖSO çatısı altındaki silahlı muhalefetin ateşkesi kabul etmesiydi.

*

Evet, Güvenlik Konseyi’ndeki Batılı üyeler Moskova’yı, dolayısıyla da Şam’ı köşeye sıkıştırmaya çalışırken Suriye’nin güneybatısından “anlaşma sağlandı” haberleri geldi.

Dera ve Kuneytra’daki silahlı muhaliflerin temsilcileriyle Rus yetkililer biraraya gelerek işi bitirdiler. Böylece Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili bir karar almasına da gerek kalmadı.

*

New York’tan dünyaya, “Güvenlik Konseyi Dera konusunda uzlaşamadı” başlıklı haberler pompalanırken, Suriye’nin güneybatısında muhalefete ait Ortak Harekât Karargâhı sözcülerinden Ebu Şeyma “anlaşmanın sağlandığını” açıklıyordu.

Bu durumda Güvenlik Konseyi’nin Batılı üyeleri kontrpiyede kalmış oldular. Tabii İsrail de öyle…

*

Ama Netanyahu bunun acısını çıkarmadan duramazdı, durmadı da…

Suriye ordusunun Golan topraklarından açılan ateşe karşılık vermesi üzerine İsrail topçusu da saldırıya geçti.

Uluslararası ajanslar bu haberi, “İsrail Suriye’yi vurdu” başlığıyla döndürüp durdu.

Ancak, o ajansların İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz’in “Beşar Esad’ın başarısı karşısında teslim olduk” açıklamasını da yayına sokmaları beklenirdi.

*

İsrailli Bakan samimi bir şekilde itiraf ediyordu ki, İsrail’le Batılı destekçileri Esad’ı devirmeyi başaramamışlardı.

Teselliyi, İran’ın Suriye’de yerleşmesine engel olmakta bulmuşlardı.

Bakan Steinitz, “Şii İran’ın yanıbaşımızda odaklanmasına engel olmayı başardık” diyerek seviniyordu.

 

Ticaret savaşı böyle kalmaz, sonunda silahlar konuşur

 

Ajanslar, “ABD, tarihin en büyük ticaret savaşını başlattı” başlığıyla geçtiler haberi. Ne ki, Çinliler “ticari zorbalık” diyorlar Trump’ın ek gümrük vergisi uygulamalarına.

Başkan Trump’ın temel hedefi Çin ekonomisi. Çin ekonomisi sarsılırsa ABD’nin zayıflayan dünya egemenliği yeniden güçlenebilir.

Pekin’in yorumuysa “ABD’nin süper devletten bir haydut devlete dönüşme yolunda olduğu” şeklinde.

Çin, savaşı çıkaranların 3 Amerikalı olduğunu ileri sürüyor.

Birincisi tabii ki Başkan Donald Trump. İkincisi ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer ki onun lakabının “Amerika’nın ticaret çarı” olduğu söyleniyor. Üçüncüsüyse “Çin tehdidi” düşüncesinin sahibi Beyaz Saray Ulusal Ticaret Komitesi Başkanı Peter Navarro.

Bu üç kafadarı bugüne değin ticaret savaşından ABD’nin de zararla çıkacağına kimse ikna edememiş.

Oysa ABD’nin açtığı ticaret savaşı sadece Çin’i hedefe koymuyor. Avrupa var, Türkiye var, Rusya var… Ama en büyüğü Çin. Tüm ülkeler misilleme başlattılar bile.

Trump’ta dost düşman ayırımı da yok.

Alman medyası Trump’ın ekonomi bilgisini tartıyor. Sonuç: Cehalet!