Olay Gazetesi Bursa

Lübnan hedefte, Rusya devrede, Hariri Ankara’da

Rusya’yla İsrail arasında son günlerde yoğun görüşmeler yapılıyor. Önce Moskova’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’le İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bir araya geldi. Görüşme çok uzun sürdü. Rusya tarafı iki liderin Suriye’deki ateşkes sürecinin yanı sıra çok sayıda ikili ilişkilerle bölgesel konuları ele aldıklarını bildirdi. İsrail tarafıysa “Görüşme ülkemizin güvenliğine büyük katkıda bulundu” şeklinde bir açıklama yaptı. […]

Rusya’yla İsrail arasında son günlerde yoğun görüşmeler yapılıyor.

Önce Moskova’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’le İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bir araya geldi. Görüşme çok uzun sürdü.

Rusya tarafı iki liderin Suriye’deki ateşkes sürecinin yanı sıra çok sayıda ikili ilişkilerle bölgesel konuları ele aldıklarını bildirdi.

İsrail tarafıysa “Görüşme ülkemizin güvenliğine büyük katkıda bulundu” şeklinde bir açıklama yaptı.

*

Putin-Netanyahu görüşmesinin günü 30 Ocak’tı.

31 Ocak’taysa Rusya Ulusal Güvenlik Danışmanı Nikolay Patruşev başkanlığında Dışişleri, Adalet ve Kamu Güvenliği bakan yardımcıları, bazı generaller ve istihbarat yetkililerinden oluşan bir Rus heyeti İsrail’e gitti.

İsrail tarafının sızdırdığı bilgilere göre hassas konu İran’dı.

İddia, İran’ın Suriye ve Lübnan’da güdümlü füzeler üreten tesisler kurduğu yolundaydı.

*

Ve İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Suriye konusunda Rusya’dan güvence alınmış olmalıydı ki, doğrudan Lübnan’ı hedefe koydu.

İddia şöyleydi: İran, Lübnan’da füze üretim tesisleri inşaatını ilerletiyordu. İsrail bu tehdidi kabul edemezdi. Bu kez Hizbullah’ı ezip geçeceklerdi.

Liberman, 2006’daki ikinci Lübnan savaşında Beyrut’ta yaşayanlar plajlarda güneşlenirken İsrail halkının sığınaklarda barındığını anımsatarak, “Artık öyle olmayacak. İsrail halkı sığınakta barınıyorsa, Beyrut halkı da sığınakta olacak” diyordu.

*

Beyrut yönetimi, söz konusu iddiaları saçmalık olarak değerlendirse de İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki yetkililerin Lübnan’a saldırı hazırlığı içinde olduklarına ilişkin kuşkular yoğunlaşıyordu.

Tam da bu ortamda, 31 Ocak’ta, Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Başbakan Binali Yıldırım’ın konuğu olarak Türkiye’ye geldi.

Hariri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildi.

Bu kadar gelişmenin üst üste gelmesinin bir anlamı var mı, bilemeyiz.

Ama çok ilginç!
 

ABD’den Türkiye’ye yönelik imalı açıklamalar

ABD’nin Irak’ta en üst düzeydeki komutanı olan Korgeneral Paul Funk, Afrin’deki savaşın IŞİD üzerindeki baskıyı ortadan kaldırabileceğini iddia etmiş.

Ve bu bağlamda “Ortağımızın (YPG/PKK) dikkatinin dağılmasını istemem çünkü Suriye’de IŞİD’e karşı devam eden bir savaş var” diyerek sözde ironi yapmaya kalkışmış.

Irak’ın batısında Suriye sınırına yakın bir karargâhta görev yapan Yarbay Brandon Payne de generalin çıkışından cesaret alarak, Afrin’deki savaşa fazla odaklanmaları durumunda SDG’yi (YPG/PKK) bölgeden çekebileceğini bildirmiş. O da demek istiyor ki, IŞİD’le savaş daha bitmedi.

Amerikalı askerlerin söylemesine gerek yok, IŞİD’le savaşın bitmediğini cümle alem biliyor. Kolay kolay bitmez de… Aynı El Kaide’yle bitmediği gibi.

Neden bitmediğini de en iyi ABD biliyor. Bir de İsrail…

Yarın öbür gün IŞİD’e eylem emri verirler de, bunu da Türkiye’nin Afrin harekâtına bağlarlarsa şaşırmamak gerek.