Olay Gazetesi Bursa

Suriye’nin kuzeydoğusu, Türkiye ve ABD

Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saptamasını kayda geçirelim. Erdoğan Fırat’ın doğusunda ABD’yle birlikte oluşturulacak güvenli bölge sorununa değinirken gayet açık ve net bir şekilde şunu söylüyor: “Bir güvenli bölge oluşturmak için görüşme halindeyiz. Ancak bu konuda bizim istediklerimizle onların kafalarındaki düşüncenin aynı şey olmadığını görüyoruz. Müttefikimiz bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge […]

Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saptamasını kayda geçirelim. Erdoğan Fırat’ın doğusunda ABD’yle birlikte oluşturulacak güvenli bölge sorununa değinirken gayet açık ve net bir şekilde şunu söylüyor:

“Bir güvenli bölge oluşturmak için görüşme halindeyiz.

Ancak bu konuda bizim istediklerimizle onların kafalarındaki düşüncenin aynı şey olmadığını görüyoruz.

Müttefikimiz bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde.

Böyle bir anlayışı reddediyoruz.

Bu iş 3-5 helikopter, 5-6 araçla devriye atılacak bir iş değildir.

Eylül sonuna kadar bakacağız, eğer istediklerimiz olmazsa güvenli bölgeyi kendimiz kuracağız.”

Nasıl? Anlaşılmayacak bir şey var mı? Yok!

*

Oysa… Bir gün önce, yani pazar günü, ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Myles Caggins, yaptığı yazılı bir açıklamayla Türkiye’yle birlikte gerçekleştirilen ortak devriye görevinin sorunsuz devam ettiğini belirterek şöyle diyordu:

“Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenlik mekanizması içinde ortak devriye görevi icra edilirken müttefiklerimiz (Türkiye) YPG unsurlarının gönüllü olarak terk ettiği yerlerdeki mevzilerinin ve bölgelerinin ortadan kaldırılmasına birinci elden tanıklık etmiştir.

Bugünkü devriye görevi Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerine cevap verme amacımıza olan bağlılığımızı göstermektedir.”

İyi de, durum, koalisyon sözcüsü Albay Myles Caggins’in dediği gibi olsaydı, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı çıkıp da, “Müttefikimiz bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşindedir” der miydi?

*

Ne ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü açıklamasıyla sadece koalisyon sözcüsü Amerikalı Albay’a değil ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford’un sözlerine de yanıt vermiş oluyor.

Orgeneral Dunford, geçen haftanın sonunda bir panelde yaptığı konuşmada “Türkiye’nin olası müdahalesini faydalı bulmuyorum” demişti.

AA’nın haberine göre, Suriye’nin kuzeydoğusunu kontrol altına almak için 50 ile 60 bin yerel gücün eğitilmesi gerektiğini ileri süren Joseph Dunford, bugüne değin bunun yarısını gerçekleştirdiklerini belirterek şöyle konuştu:

“Türkiye’nin, Suriye sınırı konusunda meşru kaygıları var. Genelkurmay Başkanı olduğum süre içinde en az 12 kez Türkiye’ye gittim. IŞİD’le mücadele kampanyamızı icra etmek ve Türkiye’nin kaygılarıyla ilgilenmek üzere matabakata vardığımız çerçeve, haftalarımızı aldı.

Türk Genelkurmayı’yla operasyonları koordine etmek için 10 gün önce bir merkez kurduk. [Türkiye] Genelkurmay Başkanı’yla (Orgeneral Yaşar Güler) konuşacağım. Onunla her gün iletişim halindeyiz. Türkiye’nin kaygılarını halledebileceğimizi düşünüyorum.”

*

ABD ve Türkiye müttefik mi? Müttefik!

Tamam da S-400 krizi devam ederken, ilişkilere bir de Fırat’ın doğusundaki terör yapılanması sorunu ekleniyor.

İşte, tüm dünya duydu artık: Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, müttefikimiz ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde olduğunu söylüyor.

Bu nasıl müttefiklik, anlaşılır gibi değil…