Olay Gazetesi Bursa

“Suriye’yle normalleşme en büyük hedef”

Başbakan Binali Yıldırım, göreve geldiğinden bu yana hemen her fırsatta Suriye’yle ilişkilerin normalleştirilmesinden söz ediyor. Dün de partisinin il başkanları toplantısında, İsrail ve Rusya’yla düzelen ilişkilere göndermede bulunarak Suriye konusundaki dileğini tekrarladı. Hatta Suriye’nin yanına Irak’ı da ekledi. Dediği şuydu: “Eminim ki, Suriye’yle de normal ilişkilere döneceğiz. Suriye ve Irak ile en iyi ilişkileri geliştirmek […]

Başbakan Binali Yıldırım, göreve geldiğinden bu yana hemen her fırsatta Suriye’yle ilişkilerin normalleştirilmesinden söz ediyor.

Dün de partisinin il başkanları toplantısında, İsrail ve Rusya’yla düzelen ilişkilere göndermede bulunarak Suriye konusundaki dileğini tekrarladı.

Hatta Suriye’nin yanına Irak’ı da ekledi.

Dediği şuydu: “Eminim ki, Suriye’yle de normal ilişkilere döneceğiz. Suriye ve Irak ile en iyi ilişkileri geliştirmek vazgeçilmez en büyük hedefimizdir. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadelenin başarısı için Suriye ve Irak’ın istikrara kavuşması gerekiyor.”

Evet, Türkiye, Suriye politikasını değiştiriyor. Ne ki, değişimin birdenbire olmasını beklemek mantıklı değil.

Beş yıl boyunca yapılanları ve söylenenleri hemen yok saymak, her iki taraf için de kolay olmayacak. Biraz zaman gerekecek. Bundan başka akla uygun bir çözüm yolu da görünmüyor.

İlişkiler normalleşmeli ki, Suriye’nin kuzeyi bölünmekten, Türkiye de “emirlikler ya da kantonlarla komşu olmaktan” kurtulsun.

 

May’in bir politikacı olarak portresi

 

İngiltere’nin yeni lideri Theresa May, kafası karışık bir politikacı portresi çiziyor. Bu konuda temel sorunlardaki tutarsız tavırlarına epey örnek var.

En başta da Brexit sorunu geliyor.

May, referandumdan önce İngiltere’nin AB’de kalmasını savunurken, oylamadan sonra “Brexit, Brexit demektir” diyerek ayrılmadan yana bir tutum içine girdi.

Eşcinsel haklarında, 2012’de “hayır” oyu kullandı, 2013’teyse eşcinsel evliliklerini destekledi.

İçişleri Bakanlığı döneminde çalışma hayatında kesinti politikalarından yana oldu, pazartesi gününden itibaren de çalışanların haklarını savunmaya başladı.

2004’te üniversite harçlarının artırılmasına karşı çıktı, 2010’da artırılmasını istedi.

Theresa May, dış politikada da tam bir şahin görüntüsü verdi: 2003’te Irak’a müdahale kararını destekleyenler arasındaydı. 2013’te Suriye’ye askeri müdahale önergesini destekledi. 2015’te de İngiltere’nin IŞİD’e karşı koalisyona katılım oylamasında “evet” oyu kullandı.

İngiltere’de gelen, gideni aratacak gibi görünüyor…

 

İncirlik krizi, NATO ve ABD

 

Türkiye’yle Almanya arasındaki İncirlik krizi, NATO üyesi iki ülke arasında gerilimi tırmandırırken ne örgütten, ne de örgütün lideri ABD’den ses var. Oysa yaşanan kriz, çok ciddi boyutlarda…

Olayın nedeni, bilindiği gibi, Almanya Meclisi’nin aldığı Ermeni soykırımı kararı… Ankara da buna karşı Alman parlamenterlerin İncirlik’te görev yapan kendi askerlerini ziyaretlerine izin vermiyor.

Almanya “askerlerimi çekerim” filan diyor da, o da NATO açısından netameli bir durum.

İyi de NATO ya da ABD, iki NATO üyesi arasındaki sorunun çözümüne niçin yardımcı olmuyor?

Yoksa Alman ordusunun, Ortadoğu’ya inmesinden rahatsızlık mı duyuyorlar? O yüzden İncirlik krizi işlerine mi geliyor?