Olay Gazetesi Bursa

Suudiler hata yaptıkça İran’ın nüfuzu artıyor

Suudi Arabistan’ın, İran’ı hedef alan Ortadoğu politikası ne tarafından bakılırsa bakılsın tam bir fiyasko. İran’ın bir şey yapmasına gerek yok. Suudiler kendi yaptıklarıyla İran’ın bölgedeki nüfuzunun artışına destek oluyorlar. Amerikalı bir diplomatla başlayalım… ABD’nin Lübnan eski Büyükelçisi Jeffrey Feltman… Halen BM Genel Sekreter Yardımcılığı görevini sürdürüyor. Feltman, Suudi Veliahtı Muhammed bin Selman’ın yaptıklarının Lübnan’da Şiilerle […]

Suudi Arabistan’ın, İran’ı hedef alan Ortadoğu politikası ne tarafından bakılırsa bakılsın tam bir fiyasko. İran’ın bir şey yapmasına gerek yok. Suudiler kendi yaptıklarıyla İran’ın bölgedeki nüfuzunun artışına destek oluyorlar.

Amerikalı bir diplomatla başlayalım…

ABD’nin Lübnan eski Büyükelçisi Jeffrey Feltman… Halen BM Genel Sekreter Yardımcılığı görevini sürdürüyor.

Feltman, Suudi Veliahtı Muhammed bin Selman’ın yaptıklarının Lübnan’da Şiilerle Sünnileri birleştirdiğini belirtiyor. Bu, doğru bir saptama.

Bunun en çarpıcı kanıtını, Behiye Hariri’nin Nasrullah’a övgüsünü, Yakın Doğu Haber’den aktaralım…

Ama önce Behiye Hariri’yi tanımamız gerekiyor: Behiye Hariri, Riyad’da Veliaht Selman’ın rehin aldığı Lübnan Başbakanı Hariri’nin halası. Sıradan bir hala da değil; Lübnan Parlamentosu’nda milletvekili. Ve Sünni. Nasrullah’a övgüsü de şöyle:

“Seyyid Hasan Nasrullah’ın, özellikle Saad Hariri’nin Suudi Arabistan’dan dönmesi konusundaki tutumu insani ve ahlaki bir vefa ve büyük bir ulusal sorumluluk gerektiriyordu ki, Nasrullah bunların tamamına sahiptir.”

Ve Behiye Hariri’ye göre Riyad’da alıkonulan Saad Hariri’nin serbest kalması, Lübnan’a dönüş sürecinin hızlanması ve başbakanlıktan uzaklaştırılma planının başarısızlıkla sonuçlanması büyük ölçüde Hizbullah lideri Nasrullah’ın desteği sayesinde gerçekleşti. Tabii bu anlamda Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Meclis Başkanı Nebih Berri’nin destekleri de unutulmamalı.

Yeniden Amerikalı Feltman’a dönüyoruz…

Feltman, Suudilerin Yemen’de yaptıklarının da İran’ın işine yaradığını ileri sürerken, “İran’ın nüfuzu, şu anda, Yemen savaşı öncesinden çok daha fazladır” diyor.

Amerikalı diplomat, Suudilerin olumsuz sonuç veren girişimleri arasında, Türkiye-Katar ilişkisine de yer veriyor.

Feltman, Suudilerin Katar’a Türkiye’nin üssünü kapatması için baskı yaptığını anımsatırken şunları söylüyor: “Katar’a bakın, şu anda Türkiye’nin Katar’daki askeri gücü daha da artmış durumdadır.”

Şu süreçteki Suudi dış politikası üniversitelerde ders olarak okutulmalı. Neyin, nasıl olmaması gerektiği konusunda ibretlik örneklerle dolu…
 

Eski Kral’ın oğlu Fransa’ya sığındı
 

Suudi Arabistan’ın eski Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in oğlu Abdulaziz bin Abdullah sağlık sorunlarını öne sürerek Veliaht Prens Muhammed bin Selman’dan aldığı özel izinle Fransa’ya gitti ve ilk iş olarak sığınma talep etti. Talebi kabul edilen eski Kral’ın oğlu böylece Riyad’daki cadı avından kendini kurtarmış oldu.

Suudi Arabistan’da geçen ay yolsuzluklarla mücadele adı altında yapılan operasyonlarda çok sayıda prens, eski ve yeni bakanlar, onlarca üst düzey yönetici ve işadamı tutuklanmıştı.
 

“Esad iktidarda kalacak”
 

Bu sözün sahibi Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn.

Avn, Suudi Arabistan’a ve İsrail’e demek istiyor ki, hiç boşuna umutlanmayın Suriye’de Beşar Esad Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürecek. Ve de Suriye, Esad’ın liderliğinde demokratik gelişmelere sahne olacak.

Lübnan Cumhurbaşkanı bu arada Suriye’deki terörizme karşı mücadelenin sona ermesinin ardından Hizbullah güçlerinin kendi vatanlarına geri döneceğini, Başbakan Saad Hariri’nin de görevinin başında kalacağını söyledi.