Olay Gazetesi Bursa

Suudiler, Suriye politikasında çark ediyor

Rusya lideri Vladimir Putin’le Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in yaptıkları anlaşmalardan en önemlisi kuşkusuz Suriye konulu olanıdır. Bu anlaşmaya göre Suudi Arabistan ilk kez Suriye’deki önceliğin terörle mücadele olduğunu kabul ediyor. Hemen arkasından da Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini ekliyor ve Astana sürecini desteklediklerini bildiriyor. Bu, tam da Moskova’nın istediği bir durum. Suriye sorununda […]

Rusya lideri Vladimir Putin’le Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in yaptıkları anlaşmalardan en önemlisi kuşkusuz Suriye konulu olanıdır.

Bu anlaşmaya göre Suudi Arabistan ilk kez Suriye’deki önceliğin terörle mücadele olduğunu kabul ediyor.

Hemen arkasından da Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini ekliyor ve Astana sürecini desteklediklerini bildiriyor.

Bu, tam da Moskova’nın istediği bir durum. Suriye sorununda Kremlin, Suudileri ABD ve İsrail’in çekim alanından koparıp yanına alıyor.

Görüşmeler tamamlandıktan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında Putin keyifli bir halde şöyle diyor: “Bu, ikili ilişkiler tarihinde Suudi Arabistan Kralı’nın Rusya’ya yaptığı ilk ziyaret. Ve bu ziyaret başlı başına bir dönüm noktasını oluşturuyor.”

Gerçekten dönüm noktası… Suriye’de iç savaşın başlamasından 6 yıl sonra Arap provokasyonunun başındaki Suudiler pes ediyorlar.

Aynı zamanda bu durum, sürecin kontrolünü ABD’nin elinden Rusya’nın aldığını da tüm dünyaya göstermiş oluyor.

Suudiler, Washington’ın yörüngesinden çıkarak rotayı Rusya’ya çevirmezlerdi yoksa. Tabii Riyad’ı gören diğer Arap başkentleri de yeni duruma uyacaklardır kuşkusuz.

Ve 6 yıl sonra Suriye, yeniden Arap Birliği’ne alınacaktır.

ABD’nin ve onun öncülüğündeki koalisyonun yenilgisi de sadece Suriye’yle sınırlı kalmayacaktır.

Yenilginin yaygınlığı bu gidişle tüm Ortadoğu’yu kapsayacakmış gibi görünüyor.

Onun için bağımsız Suriye’ye hem İsrail’in hem de ABD’nin alışması gerek.

İran’a katlanamıyorsun (Chomsky’nin dediği gibi), Suriye’ye katlanamıyorsun, ne olacak? Ya onlar da sana katlanamazsa?

Batı’nın Ortadoğu politikası ayrıştırıcı olduğu için hiçbir işe yaramıyor. Tersine çatışmaları körüklüyor.

Ama Ruslar bu işi iyi yapıyor.

Suudilerin Esad lehine kazanılması başlı başına büyük olay.

 

Güvercinler İspanya’dan kaçmak üzere

 

İspanya’daki referandum krizi büyüyor. Kimi politikacılar iç savaş tehlikesine işaret etmeye başladılar. Hem İspanya’da hem diğer AB ülkelerinde derin bir endişe var. Brüksel şiddetin yayılmasından kaygılı. Avrupa Komisyonu, Madrid ve Barcelona’daki yetkilileri kışkırtmalara izin vermemeleri konusunda uyarıyor; bir an önce müzakerelere başlanmasını istiyor.

Ne var ki, her iki taraf da AB’den gelen uyarılara pek kulak vermiyor. O nedenle tutum değiştiren yok. Kavgaya devam…

Barcelona futbol kulübünün takım kaptanı Andres İniesta, politik liderlerden umudunu kesmiş olmalı ki, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda uyarıda bulunuyor:

“Kendimize daha fazla zarar vermeden, yetkililer birbirleriyle diyaloğa girmeli. Bunu hepimiz için yapın! Barış içinde yaşamayı hak ediyoruz.”

Tam da o sırada, sosyal medyadaki paylaşım anlarında İspanya Başbakanı Mariano Rajoy esip gürlüyor: “Ey Katalanlar, yarı özerklik hakkınızı da geri alırım!”

Katalanlar ne yapıyor?

Onlar da geçmişi canlandırıp silahlanmayı ve yer altına inmeyi düşünmeye başlıyorlar.