Bu haftaki yazımı, Almanya’nın en büyük ikinci şehri olan Hamburg’da, 2014 yılında tag atarken (sprey veya kalemle adını yazarken) tren çarpması sonucu hayatını kaybeden graffiti sanatçısı OZ’a övgü ve gönül borcu için yazıyorum. Durduk yere Hamburglu bir sokak sanatçısı hakkında yazmak nereden çıktı derseniz de, siz bunları okurken Hamburg’da olacağım ve kendisi adına açılmış olan OZM sanat galerisini ziyaret ediyor olacağım. Şanslı ve uslu bir çocuk olursam da, bir ihtimal Hamburg’da bir yerleri boyayabilmeyi ümit ediyorum!
Asıl adı Walter Josef Fischer olan OZ abimiz, 1950 Heidelberg doğumlu ve Hamburg’un tamamında sağa sola bıraktığı 120 bin’den fazla eseriyle ile biliniyor. 120bin rakamı böyle uydurulmuş bir rakam değil, polis tutanaklarına girmiş gerçek ve korkunç bir rakamdan bahsediyoruz. Yaptığı işe olan hastalıklı bağını buradan anlayabileceğimizi düşünüyorum. Gördüğü her boş yere gülücük çizen ve bu yüzden de yakalanıp 8 yıl hapis yatmış bir sanatçıdan OZ. Bir gülücük için ödemesi epey büyük bir bedel!
Kendisi sadece çizdiği gülücüklerle değil, yaptığı diğer işleri spiraller ve noktalarla da biliniyor. Sokak sanatının Hamburg’da öncülerinden biri olan OZ şehrin birçok noktasında kendince renkli dokunuşlarda bulunmuş. 1990’da yaptığı bir işi aşağıda görebilirsiniz.
OZ, karmaşık mural’lardan (duvar resimleri) ziyade, basit ama akılda kalıcı sembolleri tekrar etmesiyle ünlüydü. Şehrin griliğine ve insanların asık suratlılığına tepki olarak her yere gülen yüzler çiziyordu. Spiraller ve noktalar sayesinde ise renkli soyut şekillerle gri duvarları canlandırmayı amaçlıyordu.
Ona göre şehir, reklam panoları ve gri betonlarla doluydu. O, bu ticari kirliliğe karşı şehri kendince güzelleştirdiğini savunuyordu.
OZ abimiz sanat dünyası tarafından sevilse de yetkililer tarafından ne yazık ki bir vandal olarak görüldü. Hayatının toplamda 8 yıldan fazlasını kamu malına zarar vermekten hapishanede geçirdi. Hapisteyken bile durmadı, duvarları boyayamadığı için kağıtlar üzerine binlerce çizim yaptı (OZM’de çizdiği şeyleri görebilmeyi umudediyorum). Hatta dünyanın en ünlü sokak sanatçısı Banksy bile ona kayıtsız kalmadı; Hamburg’daki bir eserini satarak, OZ’un yasal masraflarına katkıda bulunduğu söylenir.
Hikayenin sonu ise ne yazık ki bir film sahnesi gibi trajik. Eylül 2014’te, 64 yaşındayken, yine tutkusunun peşindeydi. Hamburg’da rayların üzerindeki elektrik kutularını boyadığı sırada bir banliyö treninin (S-Bahn) çarpması sonucu hayatını kaybetti. Tıpkı yaşadığı gibi, sokakta ve boyalarıyla birlikte yaşama veda etti.
Ölümü, Hamburg sokak sanatı camiasında büyük bir yas yarattı ama geriye rengarenk bir miras bıraktı. OZ yalnızca bir sokak sanatçısı değil, kamusal alanın kime ait olduğunu sorgulayan, inatçı ve tutkulu bir figürdü. Hamburg sokakları bugün hala onun “gülümseyen yüzleri” sayesinde biraz daha renkli. Gittiğimde onun izlerini görüp, bir sonraki hafta size aktarmayı umuyorum.
Walter “OZ” Fischer’a saygı ve hürmetle…