Bu sezon birçok kez yakaladığı ikincilik şansını sürekli tepen Bursaspor, 2-0 geriye düştüğü Altay karşısında da beraberliği ancak kurtarınca Süper Lig yolunda ağır bir darbe yedi.
İbrahim Üzülmez, Erzurum’da kaybeden ilk 11’de biri zorunlu iki değişiklikle çıktı Altay karşısına. Cezalı Tayfur’un yokluğunda Kubilay Kanatsızkuş’a şans veren İbrahim Hoca, cezası biten Shehu’yu da Selçuk Şahin’in yerine sahaya sürdü. Beklenenin aksine durgun başlayan maçta yeşil beyazlılar 9. dakikadaki ilk tehlikeli atağını Serdar Özkan’ın soldan getirip içeri çevirdiği topa Seleznov kötü kafa vurunca gole çeviremedi. 14’te ise Serdar, tercihini doğru yapamayınca net bir fırsat daha harcandı.
SAVUNMA ADETA UYUDU
Düşük tempoda giden maçta Altay, 25. dakikada geliştirdiği ilk atağında savunmanın topyekûn uyumasıyla Putsila ile golü buldu. 29’da maça etkili başlayan Serdar sakatlanıp çıktı. Bir de 31’de Kappel net ofsayttayken aldığı topla Paixao’ya golü attırınca tribünler buz kesti. Bu golde yardımcı hakem Emrah Ünal’ın gözünün önündeki pozisyonu süzememesi de, savunmanın topu sadece seyretmesi inanılır gibi değildi.
Serdar’ın yerine oyuna giren Recep Aydın, 40. dakikada Seleznov’un kafasına topu adeta kondurunca umutları yeşerten gol de geldi. İkinci yarı Bursaspor’un doğal baskısı ve gerginliklerle başladı. 56. dakikada adeta zorlaya zorlaya Cüneyt-Seleznov aktarmalı Kubilay’ın ayağından gelen gol tribünleri de kendine getirdi.
UMARIM BU PUANLARI ARAMAYIZ
Ancak önünde neredeyse 40 dakika bulunan Timsah, rakip kaleye yüklense de bir türlü istediği pozisyonları üretemedi. Buna bir de 89’da Recep Aydın’ın üst direkten dönen şutu da eklenince 1 puanla yetinmek zorunda kaldık. 90+5’te Cenk’in kafa vuruşu dışarı gitmese o puanı da kaybedecektik.
Şu bir gerçek ki Bursaspor, Süper Lig’e direkt çıkmak istiyorsa evinde bu tür kayıplar yapmamalı. Önce Eskişehir yenilgisi, sonrasında gelen bu beraberlik şampiyonluk hesaplarına ağır bir darbe vurdu. Artık içeride, dışarıda kazanıp bir seri yakalamak şart. Yoksa sezon sonunda ‘play-off’tan çıkar mıyız’ diye düşünür dururuz.