Bursaspor 14 günlük kar tatilinden(!) bugün oynayacağı Silifke Belediyespor maçıyla dönecek.
İşin gerçeği ülke her konuda İstanbul’dan yönetildiği için kar tatili de bu kente endeksli olarak verildi.
Baktığımız zaman en ufak riski ortadan kaldırmak için alınmış bir karar olduğunu düşünerek hoş karşılayalım.
Hem belli mi olur geçen hafta gidemediğimiz Maraş gibi zorlu bir deplasmana, 2 Nisan’da şampiyon apoletiyle gideriz.
Bu aranın bizim için faydalı tarafı Muhammet Demir ve ufak tefek sakatlıkları olan futbolculara zaman kazandırması. Fakat handikapı da ikinci devrede yeni yeni ritim bulmaya başlayan yeşil beyazlıları sekteye uğratabilme ihtimali.
Çünkü maç temposu öyle antrenmanlarla, kamplarla pek kazanılabilen bir şey değil.
Gelelim bugünkü Silifke maçına.
Rakip play-off kovalayan, Bursaspor’dan sonra grubun en çok gol atan takımı. 20 maçta attığı 36 golle 1,8 gibi iyi bir ortalama yakalamış. Bu 20 maçın sadece 5’inde skor üretememiş Mersin temsilcisi.
Aynı zamanda 7 maçta kalesini kapamasına rağmen 23 golle üst grubun en çok gol yiyen ekibi.
Ancak kendisini tehlikeli yapan özelliği deplasman karnesi. Dış sahada oynadığı 10 maçın 5’ini kazanmayı bilmiş ve sadece 3 maçtan puan çıkaramamış.
Kar tatilinden önce oynadığı son iki maçından da deplasmanda Kahramanmaraş ve Kuşadası’nı 2-0’lık skorlarla yenerek 6 puan çıkarmayı başarmış formda bir ekip.
Hatırlayacağınız gibi Silifke’de oynanan ve 0-0 biten maçta da bize çok sıkıntı çıkarmışlar ve kaleci Anıl’ın kurtarışlarıyla kazandığımız 1 puanı kazanç olarak görmüştük.
Bugün mart ayına göre sıcak diyebileceğimiz bir havada, taraftarın her zamanki gibi dolduracağı tribünler önünde Timsah’ın şampiyonluk tahtasına bir çivi daha çaktığı bir maç olması tabii ki en büyük beklentimiz.
Ancak bunun için ilk düdükten son düdüğe kadar topa sahip olan, rakibin geçişlerine izin vermeyen dominant bir oyuna, yani yoğurdu üfleyerek yemeye ihtiyaç var!
Burada da iş sakat ve cezalı futbolcusu olmayan Teknik Direktör Batalla’ya düşüyor.
Pablo ve öğrencilerinin de gelecek sezonun kombinelerini bile tüketmeye başlayan taraftarı üzeceğini sanmıyorum!
Öyleyse haydi şölene!