Olay Gazetesi Bursa

Ekonomi hızlanıyor mu?

Türkiye ekonomisi 9 aylık küçülme dönemini sonlandırdı. 2018 Ağustos ayında yaşanan kur ve faiz şoku sonrasına başlayan ekonomik küçülme 2019’un 3. çeyreğinde yerini büyümeye bıraktı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’nin milli geliri bu yılın temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemde yüzde 0,9 oranında artış kaydetti. Yani ekonomimiz bu oranda büyüdü. Oysa 2019’un ilk yarısında daralma yaşanmıştı. Kısacası teknik ifadeyle resesyondan […]

Türkiye ekonomisi 9 aylık küçülme dönemini sonlandırdı.

2018 Ağustos ayında yaşanan kur ve faiz şoku sonrasına başlayan ekonomik küçülme 2019’un 3. çeyreğinde yerini büyümeye bıraktı.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’nin milli geliri bu yılın temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemde yüzde 0,9 oranında artış kaydetti.

Yani ekonomimiz bu oranda büyüdü.

Oysa 2019’un ilk yarısında daralma yaşanmıştı.

Kısacası teknik ifadeyle resesyondan yani durgunluktan çıktığını söylüyor TÜİK’in rakamları!

Öncü sinyallerin işaret ettiği canlanma böylece teyit edilmiş oldu.

Peki 3. çeyrek büyüme rakamları gelecek adına hangi sinyalleri vermekte?

Piyasada oluşan büyüme beklentileri yüzde 1 ağırlıklıydı.

Bu rakamın çok az altında olan gerçekleşme canlanmanın baz etkisine rağmen henüz yavaş bir hızda olduğunu gösteriyor.

Ekonomiyi desteklemek üzere alınan tedbirlerin ancak eylülden itibaren iş yaramaya başlaması 3. çeyrek büyümesini kısmen dizginlemiş görünüyor.

Nitekim hane halkı tüketim harcamalarındaki büyüme yüzde 1,5 düzeyinde kalmış vaziyette.

Özellikle faiz indirimlerinin daha ziyade ekim ve kasımda reel sektöre yansıdığını söylüyor öncü veriler!

Dolayısıyla büyüme tarafında tüketimin etkisini asıl yılın son çeyreğinde görmek mümkün olacak.

Güçlü pozitif baz etkiyle beraber yüzde 5’in üzerinde bir son çeyrek büyümesi uzak bir ihtimal değil!

Yıllık bazda ise yüzde 0,5 – 1,0 bandına çıkabilecek bir potansiyel söz konusu.

Çünkü tüketimin yanında yüzde 7 artan kamu harcamaları da büyümeyi şimdilik desteklemekte.

İthalatın yüzde 7,6 artması da tüketim tarafındaki canlanmanın bir başka yansıması.

Ve Türkiye’nin yapısal dinamikleri bize ithalatta artış olduğunda ekonominin de büyüdüğünü söylüyor!

Dolayısıyla 2020’ye tüketim ve kamu kaynaklı bir büyüme trendiyle giriyoruz.

Ancak, bazı handikapların varlığı da unutulmamalı.

 

Yatırımlar ve ihracat cephesi sıkıntılı

 

Öncelikle yatırımlar tarafı hala çok sıkıntılı!

Üçüncü çeyrekte yüzde 12,6 oranında küçülmüş yatırımlarımız.

Daralma hızı yavaşlasa da yatırımlar azalmaya devam ediyor.

Aynı zamanda ihracatın da büyümeye katkısı azalmakta!

İhracat büyümesi yüzde 8,1’den yüzde yüzde 5,1’e düştü 3. çeyrekte.

Ekim ve kasım verileri de pek iyimser değil.

Dün açıklanan kasım ihracatı yüzde 1’lik daralamayı karşımıza çıkardı.

Yani yatırım ve üretim cephesindeki durum henüz yeterince olumlu değil.

Sadece iç pazarla büyüme şansımız da sınırlı!

Üstelik tüketimin kompozisyonuna baktığımızda dayanıksız tüketim mallarının ağırlıkta olduğunu görüyoruz.

Yarı dayanıklı ürünler de tüketime kısmi destek vermiş durumda.

Dayanıklı mallar kategorisi ise en zayıf büyümenin görüldüğü alan!

Dolayısıyla sağlıklı ve kalıcı büyüme yanında yüzde 14’e çıkmış olan işsizliği azaltmak için bir an önce yatırımların teşvik edilmesi şart görünüyor.