Olay Gazetesi Bursa

Ekonomik mücadelenin neferi olmak

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olma ülküsüyle yoluna devam ediyor. Büyük bir milli mücadele sonucunda kurulan cumhuriyetin kazanımları Türkiye’nin geleceğe yükselişinde büyük öneme sahip. Dolayısıyla çağdaşlık ve tam bağımsızlık zemininde Türkiye’nin dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almasını sağlamak öncelikli hedef olmalı! Bunun içinse ileri bir eğitim sistemine, büyük bir ekonomiye ve güçlü bir orduya sahip olmamız öncelikli […]

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olma ülküsüyle yoluna devam ediyor.

Büyük bir milli mücadele sonucunda kurulan cumhuriyetin kazanımları Türkiye’nin geleceğe yükselişinde büyük öneme sahip.

Dolayısıyla çağdaşlık ve tam bağımsızlık zemininde Türkiye’nin dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almasını sağlamak öncelikli hedef olmalı!

Bunun içinse ileri bir eğitim sistemine, büyük bir ekonomiye ve güçlü bir orduya sahip olmamız öncelikli şart.

Bu anlamda Türkiye’ye başta terör ve darbeler olmak üzere geri adım attırma girişimlerine rağmen 95 yılda alınan ciddi bir mesafe var.

Ancak, bulunduğumuz coğrafya itibarıyla işimizin kolay olmadığı ortada!

Ve dünyada giderek keskinleşen siyasi ve ekonomik rekabet olduğu da aşikar.

Üstelik zaman zaman kendi kendimize çelme taktığımız da bir gerçek.

 Bütün bu atmosferin birikimli sonucu olaraksa ekonomide zorlu bir dönemden geçiyor Türkiye!

Aslında her ülkenin sessiz sedasız ekonomi üzerinden savaş verdiği bir dönemdeyiz.

Çünkü bir zamanlar toprak ve ganimet için topla tüfekle yapılan savaşlar artık para ve üretimle yapılıyor.

Küreselleşen piyasalar yoluyla saldırıya açık hale gelen ekonomiler dış ticaret üzerinden de negatif etkilere maruz kalabilmekte.

Nitekim küresel ticaret savaşları kavramının öne çıkması da boşuna değil.

Kısacası bir mermi dahi atmadan bir ülkenin servetini ele geçirmek mümkün!

Yani ekonomik cephede daima tetikte olmamız şart.

Ve unutmayalım ki her vatandaş birer ekonomik aktördür. Birer ekonomik neferdir!

Bir sakız satın aldığınızda bile ekonomiyi etkilediğiniz unutulmamalı.

Alınan her karar, atılan her adımın önemi var.

Dolayısıyla her birey ve her kurumun bu bilinçle hareket ederek yarına hazırlanması tüm ülkenin kazancı olacaktır.

   

Hazırlıklar başlamalı

 

2018’in son 2 ayına mücadele psikolojisi ile girmekte olan Türkiye, bir yanda enflasyonu dizginlemeye çalışıyor.

Diğer yanda ise cari açığı azaltma, yerliliği arttırma ve istihdamı koruma mücadelesi veriyor. Piyasalardaki şokların geride kalmasıyla dengelenme çabası da artmış durumda.

Yine de dünya ekonomisine dair belirsizliklerin azımsanmayacak boyutta olduğu unutulmamalı.

Dolayısıyla 2019’un bir an önce ve sağlıklı biçimde planlanması hemen herkesin görevi olmalı!

Özellikle iş dünyasının temel hedefleri belirlemeye başlaması gerekiyor.

Planlamada önce küresel ekonomi, ardından Türkiye’deki gidişat ve Bursa’nın rotası dikkate alınarak projeksiyonlar yapılmalı.

Ayrıca Bursa’da Yaşam dergisinin yeni sayısının kapak fotosunu da kullanalım burada

 

Bu eser kaçmaz

 

Kentin kültürel hayatına katkı sunan Bursa’da Yaşam yeni sayısıyla yine iddialı.  

Olay Gazetesi’nin 244 sayfalık bu değerli ürünü gündem yaratacak araştırmaları yansıtmış sayfalarına.

Özellikle “Bursa’da Misyonerlik” dosyası bir döneme yeni bir bakış açısıyla bakmamızı sağlıyor.

Özgün belgelerle misyonerliğin uzak geçmişine Bursa adına bakma fırsatı sunuyor bu araştırma çalışması.

Yabancı seyyahların 1800’lü yıllardaki Bursa’yı yansıtan eserleri adeta zaman tüneliyle o günlere götürüyor insanı! 

Bursa’da Yaşam, bir de 70’lerin güzel günleriyle buluşturuyor okurlarını.

Sözün özü; bu özgün eseri kaçırmamakta fayda var.