Olay Gazetesi Bursa

Ekonomik savaş kızışıyor mu?

Dünya ekonomisi zorlu bir kapışmaya sahne oluyor. Adına her ne kadar ‘küresel ticaret savaşları’ dense de dünyanın en büyük iki ekonomisi savaş halinde. Geri kalanı ise olanları seyredip etkilenmemek için çare üretmeye çalışıyor. Kısacası ABD ile Çin’in hegemonya savaşı dünyayı fazlasıyla geren bir unsur haline geldi! Pazartesi birebir örneğini yaşadığımız üzere çatışmaların kızıştığı günlerde piyasalardaki yatırım iştahı uçup gidiyor. […]

Dünya ekonomisi zorlu bir kapışmaya sahne oluyor.

Adına her ne kadar ‘küresel ticaret savaşları’ dense de dünyanın en büyük iki ekonomisi savaş halinde.

Geri kalanı ise olanları seyredip etkilenmemek için çare üretmeye çalışıyor.

Kısacası ABD ile Çin’in hegemonya savaşı dünyayı fazlasıyla geren bir unsur haline geldi!

Pazartesi birebir örneğini yaşadığımız üzere çatışmaların kızıştığı günlerde piyasalardaki yatırım iştahı uçup gidiyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 300 milyar dolarlık Çin ürününe ek gümrük vergisi uygulanacağını açıklamasının ardından piyasalardaki hararet arttı.

Pekin yönetimi de çok yönlü bir karşı atakla sahneye çıkınca işler iyice karıştı!

Bir yanda Amerikan tarım ürünlerini almama tehdidi diğer yanda yuanın dolar karşısında zayıflatılarak son 11 yılın en düşük seviyesine indirilmesi ipleri iyice gerdi.

Neticede kur savaşlarının da tetiklenmesi küresel borsalarda yüksek oranlı satışları karşımıza çıkardı.

Kızışmakta olan savaş, paranın güvenli limanlara yönelmesine neden oldu!

Türk para piyasaları ise şimdilik kaydıyla bu türbülanstan fazlaca etkilenmeden yoluna devam ediyor.

Peki Amerika – Çin kapışması bundan sonra nasıl bir şekil alır?

Barış mı olur? Savaş daha da mı kızışır? 

Öncelikle öngörüde bulunmanın hayli zor olduğunun altını çizmekte fayda var!

Çünkü…

Sadece bir ticari kapışma değil söz konusu olan.

İki ülke arasında dünya liderliği için hem jeopolitik hem askeri hem de ekonomik mücadele söz konusu.

ABD’nin azalan küresel gücünü dengeleme derdi bir yanda.

Diğer yanda Çin’in küresel çapta bir gövde gösterisine soyunmuş olması diğer tarafta.

Yani herhalükarda uzun ince bir yol var karşımızda.

Bu senaryoya Trump kaynaklı belirsizlikleri eklemek de şart!

İç politika alanındaki gelişmelerin kapışmayı körükleyici yanı da dikkate alınmalı. 

Çünkü Çin, Amerikalı siyasetçilerin çoğunun gözünde her anlamda en büyük tehdit.

Çinli politikacılar da artan güçlerinden taviz vermeye niyetli değil.

           

Kapışmanın seyri

 

 Çin, küresel çapta finanse ettiği dev altyapı projeleri sayesinde birçok ülke ile bağlarını güçlendirmiş durumda.

Neticede Çin merkezli bir entegrasyon süreci işlemekte.

Bu süreçse Washington yönetiminin karşı atağını gündeme getirdi.

 Ancak, Amerika Çin’e karşı güçlü bir ekonomik karşılığı istikrarlı biçimde vermekten henüz uzak.

Kalıcı bir mücadele stratejisi olmayan Trump, gümrük vergileriyle rakibini sindirmeye çalışıyor!

Kapışma küresel ticaret üzerinden sürecek gibi görünürken sesini yükseltmeye başlayan Çin kur silahını çekti.

Şimdi ABD’nin ne tür karşılıklar vereceği merak konusu.

 

Oynaklık sürecek

 

Her iki ülkenin iç siyasetine de yoğun biçimde malzeme olan bu kapışmanın kolayca sonlanma ihtimali yok.

Özellikle da ABD’de 2020 başkanlık seçimleri kapıdayken!

Üstelik Trump gibi sistematik hareketleri sevmeyen “sürprizlerin adamı” özelliği taşıyan bir başkan görevdeyken gerilimin fazlaca hafifleme şansı yok gibi.

Elbette ateşkes anları da olmakta.

Ancak, Pekin yönetimine karşı da içten yükselen milliyetçi bir baskı var.

Yani her Amerikan atağı artık daha sert bir karşılık bulma riskini barındırıyor!

Çin’in sahaya sürebileceği silahları da yok değil.

Ama karşılıklı bağımlılık düzeyi bir noktadan sonra topyekün bir kapışmayı sınırlayacak gibi duruyor.

Sözün özü; Amerika – Çin ilişkileri ‘bir dargın bir barışık’ yol alarak piyasalarda oynaklık yaratmaya devam edecek.