Olay Gazetesi Bursa

Vatandaşın enflasyonu ne alemde?

Canavar yine sürpriz yaptı. Beklentilerin ötesinde büyüyen enflasyon canavarı can yakmaya devam ediyor. Kasım itibarıyla yüzde 12,98 oranında bir TÜFE artışı mevcut yıllık bazda. Yani meşhur baz etkisi de fayda edememiş. Ve 2003’ten bu yana en yüksek enflasyonla yüzleşiyoruz artık. Niye mi? Çünkü döviz ve akaryakıt baskısı bir türlü hafiflemiyor! Ayrıca talep de canlılığını koruyor. Ulaştırma grubundaki gidişat aylık yüzde 2,01’lik artışın […]

Canavar yine sürpriz yaptı.

Beklentilerin ötesinde büyüyen enflasyon canavarı can yakmaya devam ediyor.

Kasım itibarıyla yüzde 12,98 oranında bir TÜFE artışı mevcut yıllık bazda.

Yani meşhur baz etkisi de fayda edememiş. Ve 2003’ten bu yana en yüksek enflasyonla yüzleşiyoruz artık.

Niye mi?

Çünkü döviz ve akaryakıt baskısı bir türlü hafiflemiyor!

Ayrıca talep de canlılığını koruyor.

Ulaştırma grubundaki gidişat aylık yüzde 2,01’lik artışın da gösterdiği üzere açık kanıt niteliğinde.

Son bir yılda yüzde 18’i aşan ulaştırma grubu fiyat artışları döviz ve akaryaktın net bir yansıması!

Üretici de yılbaşı yaklaşırken maliyet yükünü tüketici fiyatlarına daha fazla aktarmaya başladı.

Giyim ve kuşamdaki fiyatlar en basit örnek.

Kasımdaki artış aylık yüzde 3,77 ile zirvede!

İthalatla terbiye edilmeye çalışılan gıda da ucuzlamamakta direnince manzara pek de içaçıcı bir hal almıyor haliyle!

Gıdadaki aylık artış tüm önlemlere karşın yüzde 2,11 oranında.

Bu çıkışta doğal afetlerin payı kadar kur artışlarının ithalatın cazibesini sorgulatmasının da payı olduğu muhakkak.

Neticede aylık yüzde 1,5’i bulan TÜFE, bütçelerdeki erimenin beklentileri aşarak hız kazandığını teyit etti.

Çekirdek enflasyonla birlikte ÜFE’deki gidişat da TÜFE’de keskin bir düşüşe müsaade etmiyor.

Yüzde 12,08’le 2004’ten bu yana en yüksek seviyesine çıkan çekirdek enflasyon…

Aralıkta desteğini artırması beklenen baz etkisine rağmen tek hane için bir süre daha beklememiz gerektiğini söylüyor.

Üretici fiyatlarındaki yüzde 17,3’lük seviye de bu tabloyu teyit ediyor.

Bu durumda iyimser bir tahminle yılsonu yüzde 11 küsur bir TÜFE’miz olacak demektir!

Yani Orta Vadeli Ekonomik Program’da revize edilen yüzde 9,5’in hayli üzerinde bir rakamla karşılaşmamız kuvvetle muhtemel.

Ama vatandaşın ağırlıklı olarak tükettiği ürün ve hizmetlerin yarattığı baskının ortalamanın çok üstünde olduğu gerçeği de söz konusu!

Nasıl mı?

 

Rekorun cüzdan yansıması

 

Gıda fiyatları yıllık yüzde 15,8 artmış görünüyor.

Mevcut TÜFE’nin neredeyse 3 puan üzerinde!

Ve bu grubun enflasyon sepetindeki ağırlığı yaklaşık yüzde 22 düzeyinde.

Sepet ağırlığı yüzde 16,3 olan ulaştırmadaki yıllık enflasyon ise yüzde 18,5’le vahim bir tablo sergiliyor.

Toplam ağırlıkları yüzde 10’u aşan sağlık ve ev eşyası kategorilerinde de yüzde 12’nin üzerinde yıllık fiyat artışları kaydedilmiş.

Giyim ve ayakkabının son bir yıldaki pahalılanma oranı ise resmi istatistiklere göre yüzde 11,3 seviyesinde.

Neyse ki! Konut grubunda fiyat artışları yüzde 10’la sınrılı kalmış.

Günlük hayatın temel taşlarını özetleyen bu ürün ve hizmet gruplarında görüldüğü üzere enflasyon yüzde 13’ün üzerinde.

Yani teknik ifadeyle ağırlıklarının yüzdelik yansımasıyla oluşan ortalama, manşet TÜFE’nin üzerinde bu gruplarda

Kısacası hayat pahalılığı TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla hissediliyor!

Özellikle yılın son aylarında vergi dilimleriyle eriyen gelirler de dikkate alındığında…

Etiketlerin el ve cüzdan yakan tarafları çok daha net anlaşılır.

Bundan sonrası içinse gözler Merkez Bankası’ında.

Eğer haftaya faiz artışı gelirse enflasyonu talep ve kur etkisiyle aşağıya çekmek için umut doğmuş olacak!

Nitekim dün açıklanan son enflasyon verilerinin ardından doğan bu olasılık dövizdeki düşüşle kendini gündeme taşıyıverdi.

Etkili bir faiz artışı gerçekleşmezse zam baskısının azalması pek de kolay olmayacak demektir.