Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dün yıl sonu değerlendirme toplantısında basın mensupları ile bir araya geldi.
Başkan…
İcraatları, projeleri ve hedefleri uzun uzun anlattı.
Kuşkusuz hepsi çok önemliydi.
Ama…
Benim, en çok ‘ekonomi, çevre ve doğa’ üzerine yaptığı tespitleri ve uyarıları dikkatimi çekti.
***
Ülke ekonomisinin içinden geçtiği zorlu şartların açtığı ağır yaralardan biri olan işsizlikle başlayalım.
Başkan…
Son bir yıl içerisinde Bursa’da işsizlik konusunda inanılmaz bir artış olduğunu söyledi.
Eğitim programları ve farklı projelerle yeni iş olanakları oluşturmaya, Bursa Kent Akademisi’yle birçok insana yeni beceriler kazandırmaya devam ettiklerini anlattı.
Ardından şu bilgileri aktardı:
“Eylül 2025’ten bu yana 28 farklı alanda 1000’in üzerinde ücretsiz eğitim programı ile her yaş grubuna ve birçok ilgi alanına hitap ettik. 314 farklı bölümde eğitim verdik. Gençlerimizin artık mezun olduğu alanda iş bulma olanakları zayıf. Farklı eğitimlerle yeni meslek alanlarına yönlendirilmeleri gerekiyor. Bu konuda özel çalışma yapıyoruz. Bursa İş Ofisi aracılığıyla 38.000 iş arayanla görüşüldü. 100.000’den fazla talep var. Bu yıl 4.000 civarında, 20 ay içerisinde ise 5 bin 250 insanımızı işe yerleştirdik. Ekonominin bu denli kötü olduğu bir süreçte bu sayı yeterli olmasa da mutlu ediyor.”
***
Başkan Bozbey’in çevre ile ilgili anlattıkları daha da çarpıcıydı…
Kendi mahallesi Özlüce’de kanalizasyon sularının Ayvalıdere’ye aktığını üzülerek gördüklerini söyledi.
“O bölgenin kanalizasyon ve atık suyunu 250-300 metre ilerideki arıtma tesisine bağlamak aklınıza gelmedi mi” diyerek, koltuğu devraldığı Alinur Aktaş’a yüklendi.
Ovaakça’da da benzer bir durum olduğunu aktardı.
Ayrıca…
Birçok köyün kanalizasyon ve atık suyunun Nilüfer Deresi’ne aktığını vurguladı.
Bunların yılların ihmalleri olduğunun altını çizdi.
Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ’nin sorumluluğuna dikkat çekip ekledi:
“Önce biz kendi evimizi temiz tutacağız ki, sanayiciye söz söylemeye hakkımız olsun. Bizim ilk hedefimiz; Büyükşehir ve BUSKİ olarak kirleticiler konusunda hassasiyetimizi en üst seviyeye çıkarıp arıtmak zorunda kaldığımız her şeyi arıtıp sonrasında Nilüfer çayına vermek. Ondan sonra başka kirleticilerden hesap sormak.”
***
Başkan daha sonra sözü İnegöl başta olmak üzere bazı bölgelerdeki hava kirliliğine getirdi.
Regaip Kandili gecesi iki gencin yanına gelerek, “İnegöl’de kötü havadan bizi kurtarın” dediğini söyledi.
Devamında dilinden şu cümleler döküldü:
“Bursa’nın havası kirli. 31 noktada ölçümler yapıyoruz. Geçmişte sorumluların bu konuda çabaları olmadı. Biz tabloyu net ortaya koyup çözümlerini uygulamaya başlayacağız. Orada yaşayanlar bizim insanımız. Önümüzdeki dönemde 41 noktada ölçümler yapmaya devam edeceğiz. Maske satın aldık. Hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlere arkadaşlarımız gidip maske dağıtacak.”
***
Mustafa Bozbey, daha sonra sözü Bursa Ovası’nı işaret edip kaçak yapılara getirdi…
Bu konuda çok hassas olduklarını ifade etti ve ilçe belediyelerine net bir mesaj gönderdi…
“Yok fabrikaydı, yok depoydu… Kaçak yapılara asla müsaade etmesinler, derhal müdahale etsinler ve ortadan kaldırsınlar. Bunların tespitlerini yapıyoruz. İlçe belediyelerimizin bu konudaki hassasiyetlerini net olarak ortaya koymalarını Bursamızın, ovamızın, doğamızın, suyumuzun geleceği açısından bekliyoruz.”
***
Son olarak sözü susuzluğa getirdi.
Bu alanda 20 yılda yapılmayanları 20 ayda gerçekleştirdiklerini savundu.
Ve…
Bölgesel 9 günlük kesintilerle sorunun şimdilik aşıldığını, kalıcı çözüm için yatırımların aralıksız sürdüğünü kaydetti.
***
Özetle…
Bursa’da sorun çok.
Bu sorunları kucağında bulan, yetmezmiş gibi geçmiş dönem vergi borçlarının kesilmesiyle bütçe imkanları iyice daralan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in işi zor.
Ama…
O Bursa’yı geleceğe hazırlama konusunda kararlı…
Bunu dün de sık sık hatırlattı.
Bu arada…
Toplantının hemen ardından Yiğitler Mahallesi’ne giderek, 4 kap yemeğin 80 liraya satıldığı Kent Lokantası’nın üçüncüsünü açtı.
Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Kart desteğini, 15 bin emekliye ödediği 2 bin 500’er lirayı, 10.000 öğrenciye verdiği bursu, 2.000 civarında kişinin kullandığı Anne Kart uygulamasını, 131.000 evde sunulan sağlık ve bakım hizmetini de hatırlatmadan noktayı koymayalım.