Olay Gazetesi Bursa

BAL-GÖÇ’ü seçim heyecanı sardı, kazanan soydaş olsun…

Bulgaristan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde ağırlığını hissettiren Türkiye’deki çifte vatandaş soydaşlar, bu kez kendi aralarında birlik ve beraberlik adına önemli bir sınav verecekler. Türk azınlığın hak arama mücadelesinin kalesi Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde (BAL-GÖÇ) genel kurul zamanı… Yaklaşık 10 yıldır Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanlığını yürüten Hasan Öztürk, oluşturduğu ‘Birlik […]

Bulgaristan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde ağırlığını hissettiren Türkiye’deki çifte vatandaş soydaşlar, bu kez kendi aralarında birlik ve beraberlik adına önemli bir sınav verecekler.

Türk azınlığın hak arama mücadelesinin kalesi Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde (BAL-GÖÇ) genel kurul zamanı…

Yaklaşık 10 yıldır Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanlığını yürüten Hasan Öztürk, oluşturduğu ‘Birlik ve Dayanışma Platformu’ ile adaylığını açıkladı.

***

Dün, Öztürk’ün bizzat arayarak davet etmesi üzerine, Naim Süleymanoğlu Kültür Evi’ne gittik.

Karşımdaki tablo beni etkiledi.

Öztürk’ün yanında oturanlar fazlasıyla dikkat çekiyordu.

Cebelliler hariç tüm derneklerin temsilcileri oradaydı.

Ayrıca Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) ile iş dünyası örgütleri BALKANTÜRKSİAD ve RUMELİSİAD yöneticileri de vardı.

Tabii ki bu isimlerin orada olması, o derneklerin ve üyelerinin tamamının Öztürk’e oy vereceği anlamına gelmiyor.

Ancak…

Öztürk ve ekibinin basının karşısına geçerek verdiği bu fotoğraf, yarışta iddiasını açıkça ortaya koyuyor.

Bunun, yaklaşık 3 yıl önce oluşturulan ‘Birlik ve Dayanışma Platformu’ olarak yapılması da ayrı bir anlam taşıyor tabii ki…

***

Öztürk konuşmasının başında…

BAL-GÖÇ çatısı altında birlik ve dayanışma hissiyatının zayıfladığını vurguladı.

Ardından da…

Kurumsallaşmış ‘Güçlü BAL-GÖÇ’ vaat etti.

Bunun önemli bir ihtiyaç olduğunu aktardı.

Ve içinde kritik uyarılar barındıran şu cümleleri kurdu:

‘Kimsenin adamı olmadan, kendimizin, çocuklarımızın geleceği için en iyi ekibi oluşturan, proje üreten ve bunları hayata geçiren yönetimleri, her üyenin oy kullanabildiği geniş katılımlı genel kurulla seçelim.’

***

Bilgisayar mühendisi olan Öztürk, projelerini, bir seçim stratejisi olsa gerek, önümüzdeki günlerde açıklayacağını söyledi.

Özel görüşmemizde kendisine sorduğumda, 10 yıldır başkanlık koltuğunda oturduğu Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği olarak yaptıklarını, yani referans niteliğindeki icraatlarını şöyle sıraladı:

-Dünya Mestanlılar buluşması.

-Bulgaristan’da her yıl 3 bin kişilik iftar.

-Bin civarında aileye Ramazan yardımı.

-Naim Süleymanoğlu Kültür Evi.

-Mestanlı’daki öğrencilere yönelik Çanakkale gezileri.

***

Öztürk’le konuşurken, en değerli bulduğum sözü şu oldu:

‘Sular çekiliyor. Biz suyu tutmaya çalışıyoruz.’

Kastettiği tabii ki göç.

Balkanlar’da Türk nüfus hızla eriyor.

Geçmişte Bulgaristan’ın zorla yapmaya çalıştığı, şimdi kendiliğinden oluyor…

Rodoplar’a gittiğinizde genç göremiyorsunuz.

Tarihi sorumluluk adına buna ‘dur’ deme zamanı geldi de geçiyor.

***

Bazıları, “Ne önemi var? İnsanlar vatandaşlığını koruyor. Daha iyi bir yaşam için Avrupa’nın farklı ülkelerine gidiyorlar” diyebilir.

Ancak bu bakış açısı doğru değil.

O zaman ben de sorarım…

Belene’de zulüm görenler, hatta canından olanlar neyin mücadelesini verdi?

‘Türkan Bebek’ anne kucağında neden canından oldu?

Atalarımız, malını, mülkünü, namusunu korumak için Bulgar çeteleri ile boşuna mı savaştı?

***

Oradaki nüfusun korunmasının önemini en iyi anlatan ise son seçimler.

Büyük göçler, Avrupa’ya kaçışlar yaşanmasaydı HÖH soydaşın oylarıyla, genelde katılımın az olmasından da yararlanarak iktidar, en kötü ihtimalle hükümet ortağı olabilirdi?

Hatta Mustafa Karadayı Cumhurbaşkanlığı’nı zorlardı!

Türk azınlığın Bulgar parlamentosunun yanı sıra, yerel yönetimlerdeki temsil gücü de, mevcudun çok daha üzerinde olurdu.

***

Balkanlar’da uç karakol görevi gören Türk varlığı, çok iyi korunmalı!

BAL-GÖÇ gibi kamu yararına çalışan derneklere de, bu anlamda büyük görev düşüyor.

Mümin Gençoğlu, Hasan Altınsoy, Turhan Gençoğlu, Prof. Dr. Emin Balkan, Prof. Dr. Yüksel Özkan, Veli Öztürk başkan olarak önemli hizmetlerde bulundular.

BAL-GÖÇ artık yeni başkanını arıyor.

Gerçi genel kurul tarihi henüz açıklanmış değil ama en geç ocak ayında sandıkların kurulması bekleniyor.

Büyük bir sürpriz olmazsa Prof. Dr. Emin Balkan, Hasan Öztürk ve teşkilatın federasyonu BGF’nin Başkanı Doç. Dr. Kader Özlem başkanlık için yarışacak.

Öncesinde, bu köşede diğer değerli iki adayın da sürece ilişkin görüşlerini paylaşmak isterim.

***

Özetle…

BAL-GÖÇ, belki de hiç olmadığı kadar kritik bir seçim yapacak.

Süreç siyasetten ari, Milli dava gerçeği gözönünde bulundurularak ve en geniş katılımla yürütülmeli.

Sonuçta kazanan soydaş olmalı!

Zira Hasan Öztürk’ün dediği gibi sular çekiliyor.

Bu durum da, birilerinin ekmeğine yağ sürüyor.