Olay Gazetesi Bursa

Cumhuriyet ve Fenerbahçe üzerinden Batı Trakya gerçekleri…

Ankara ile Atina arasındaki ilişkiler ne zaman bozulsa, şüphesiz en ağır bedeli Gümülcine, İskeçe ve Dedeağaç’taki Batı Trakya Türkü ödüyor. Yunanistan, Türk Azınlığı hemen günah keçisi ilan ediyor. Yaklaşık iki hafta önce Batı Trakya’ya gittiğimde gördüklerim ve dönüşümün hemen ardından yaşanan gelişmeler bunu bir kez daha doğruladı. *** Öncelikle bölgedeki bir iki önemli tespitimi aktarayım. […]

Ankara ile Atina arasındaki ilişkiler ne zaman bozulsa, şüphesiz en ağır bedeli Gümülcine, İskeçe ve Dedeağaç’taki Batı Trakya Türkü ödüyor.

Yunanistan, Türk Azınlığı hemen günah keçisi ilan ediyor.

Yaklaşık iki hafta önce Batı Trakya’ya gittiğimde gördüklerim ve dönüşümün hemen ardından yaşanan gelişmeler bunu bir kez daha doğruladı.

***

Öncelikle bölgedeki bir iki önemli tespitimi aktarayım.

Çok sayıda kişi soruyor.

‘Türkiye-Yunanistan arasında savaş çıkar mı?’

Ben hiç ihtimal vermiyorum ama soydaşın bu soruyu sorması çok normal.

Öncelikle Dedeağaç artık dev bir ABD askeri üssü…

Son seyahatimde, bu şehrin yakınlarında gördüğüm konvoy bana da farklı duygular yaşattı. 

Amerika’nın Yunanistan’a hibe ettiği askeri zırhlı araçlar taşınıyordu.

Hani şu, Türk İHA’sı Aksungur’un, Midilli ve Sisam’a sevkiyatlarını görüntülediği zırhlılar.

Bu tablolar ve medyada her gün iki ülke arasındaki gerilimi yansıtan haberler savaş endişesi için yeterli değil mi sizce?

Hele ki…

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Yunan askerlerinin ve bazı sivillerin ‘Sizi keseceğiz’ sözleri hâlâ belirli bir kuşağın hafızalarından silinmemişse…

***

Bir başka dikkat çeken durum, 80’li yıllardaki karanlık günleri hatırlatan cezalar.

Çok güvendiğim kaynaklara teyit ettirdim.

Miçotakis hükümetine yakın, hatta azınlık konularına çok fazla kafa yormayan Türk işadamlarına bile 300 bin euroları bulan cezalar kesiliyor.

Sırf bu nedenle havlu atan Türk girişimciler var.

***

Gelelim ben bölgeden ayrılınca yaşananlara…

Gerginlik, ‘dostluk, barış ve kardeşlik’ olarak adlandırılan spora da sıçramış durumda.

Batı Trakya’da çok sayıda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor taraftarı var.

Fenerbahçeliler dernek kurma kararı almış.

Kulüp de onayı vermiş.

Hatta dernek binası için yöneticiler bölgeye gelmiş.

Yunan makamları onayı verince…

Batı Trakyalı Fenerbahçeliler Derneği kurulmuş.

Ama bu adım bazı kesimleri hemen harekete geçirdi.

Rodop İli Kafkasköy Pontus Spor Birliği Başkanı Mihalis Kakulidis, Derneğin isminde yer alan ‘Batı Trakya’ ifadesini sert bir dille eleştirirken, buna izin veren Yunan hâkime ateş püskürdü.

Derneğin mahkeme onayının geri alınması için yasal işlem başlatacağını açıkladı.

Kafasında ne tür tarihi hesaplaşmalar varsa Kakulidis, bölgenin Yunan Trakyası olduğunu ve ‘Batı Trakya’ ifadesinin asla kullanılamayacağını öne sürdü.

Ve ekledi:

“Batı Trakya isimlendirmesiyle bir kulübün derneğinin Komotini merkezli çalışmasına izin verilmesi kabul edilemez ve çok garip. Yunanistan’da Trakya birdir ve kimse gelip Erdoğan’ın terminolojisini benimseyemez.”

***

Aslında bu çıkış o kadar tehlikeli ki…

Yunan yargısına ve her günü birlikte yaşadığı Türk Azınlık fertlerine karşı bir tehdit, kışkırtma ve meydan okuma var.

Geçtiğimiz aylarda bir Türk çocuğunun İskeçe’de, Yunan grup tarafından öldüresiye dövüldüğünü hatırlatayım.

Yarın Batı Trakya’da bir Türk takımının forması ile sokakta gezen gence olası bir saldırı durumunda ne olur siz düşünün.

Türk köylerinden birine gidin kahvede bir maç izleyin neler olacağını hemen tahmin edersiniz.

***

Şahsen ben Yunan hâkimin, Kakulidis’e gereken cevabı vereceğini düşünüyorum.

Aksi bir tavır büyük sıkıntı yaratır.

Bölgede adında ‘Batı Trakya’ geçen çok sayıda dernek var.

Lozan Antlaşması’ndaki  tanımlama da ortada zaten

***

Mihalis Kakulidis’in biraz tarih bilgisi olsa, sporun gerçek amacını bilse İstanbul Rumlarından ‘Futbolun Ordinaryüsü’ lakaplı Lefter Küçükandonyadis’in Fenerbahçe’nin en büyük efsanesi olduğunu bilir.

Hatta 6-7 Eylül olaylarında kendisi gibilerin Lefter’i nasıl incittiğini de…

Ve…

Sonuçta Lefter’in, Türkiye’de çok az sayıda insana nasip olacak bir cenaze töreni ile ebediyete uğurlandığını da…

***

Spordaki kriz bununla sınırlı değil.

Gümülcine’nin köklü futbol takımı Panthrakikos’ta oynayan Türk futbolcu Deniz Baykara’nın T.C. Başkonsolusu Murat Ömeroğlu’nu ziyareti sonrası da fırtına koparıldı.

Bir futbolcunun vatandaşı olduğu ülkenin konsolosu ile görüşmesi kadar doğal ne olabilir ki?

Türkiye’de oynayan Yunan sporcular, Yunanistan başkonsolosu ve büyükelçisi ile görüşemez mi?

***

Batı Trakya’daki son üzücü olay ise, bugün büyük bir gururla kutlanacak Cumhuriyet’in 99. yılı ile ilgili…

Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu, her yıl bir otelde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu düzenliyor.

Türk Azınlık burada Anavatanına, Büyük Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve değerlerine bağlılığını bildiriyor.

Büyük bir gururla o salondan ayrılıyor.

Ancak bu yıl yine bir otelde, 28 Ekim’de yapılması planlanan resepsiyon son dakika gelişmesiyle farklı bir mekana alındı.

Nedeni tehditler…

Kutlamanın planlandığı otelin sahibi ve çalışanları, tehdit telefonları aldıklarını, güvenlik sorunu yaşanacağından, söz konusu kutlama için otelin salonunun tahsisinden vazgeçtiklerini bildirdiler.

T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu da, zorunlu olarak resepsiyonu 29 Ekim Cumartesi günü, yani bugün konsolosluk bahçesinde düzenleme kararı aldı.

***

İşte böyle…

Bazı kesimler, Batı Trakya Türk Azınlığı üzerinde maşaları kanalıyla bir korku iklimi yaratmaya çalışıyor.

Ekonomik çıkmaz nedeniyle sürekli göç eden soydaş, daha zor durumda bırakılmaya çalışılıyor.

Ayrıca, bölgedeki farklı etnik gruplar arasına fitne sokulmak istendiği gün gibi ortada…

***

Bu arada…

ABD’nin bölgeye gelmesinin ardından beklediğim önemli gelişmelerden biri daha gerçekleşiyor.

Batı Trakya’da altın arama faaliyetleri, her türlü karşı çıkmaya rağmen başlıyor.

İlk izin geçtiğimiz günlerde Şapçı bölgesinde verildi.

Yakında Dedeağaç yakınlarındaki rezervlere ilişkin benzer kararlar alınabilir.

***

Dilim döndüğünce ve fazla iddialı olmadan gelişmelere ilişkin bir pencere açmaya çalıştım.

Aslında tablo çok net.

Sadece biraz dikkatli bakmak gerekiyor.