Kısa adı BAL-GÖÇ olan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin 28 Aralık’ta yapılacak genel kurulu öncesinde, üç aday çalışmalarını sürdürüyor.
İkisi ile daha önce ayrı ayrı görüşmüş ve kendilerini sizlerle bu köşede buluşturmuştum.
Prof. Dr. Emin Balkan ve Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca’nın ardından, söz Elvan Demir’de…
Kendisi…
Derneğin emektarlarından…
15 yıllık bir hizmeti söz konusu…
Mevcut yönetimin de, Kültürel İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı…
Bir iş insanı ve BAL-GÖÇ’ün deneyimli yöneticisi olmasının yanı sıra, sanatçı kimliğiyle öne çıkıyor.
Mensubu olduğu derneğin programları başta olmak üzere, Balkanlarla ilgili birçok etkinlikte şarkılar ve türküler seslendiriyor.
Balkanlarda programlar çekiyor.
Tüm bu çalışmalar, onun camia ile farklı bir gönül bağı oluşturmasını sağlamış.
Gelinen noktada…
Balkanlar’a ve soydaşlarına yönelik hizmetlerini daha büyük bir sorumlulukla taçlandırmak istiyor.
***
Görüşmemizde…
Öncelikle…
Genel başkan adaylığı kararının kesin olduğunun altını çizdi ve ekledi…
“Birleşme teklifleri geliyor ama sözümden dönmem. Doğru bildiğim yolda alnımın akıyla dimdik yürürüm. Menfaat peşinde koşan, koltuk sevdalısı biri değilim. Ben tecrübemle, duruşumla, emeğimle, insanların bana olan inancı ve güveniyle yola çıktım. Bu yarışı kaybetmekten korkmuyorum. Ben kazanacağımı zaten kazandım… Evde vitrinim; plaketler ve Balkanlar’da teyzelerin kendi elleriyle örerek ‘al kızım bizi hatırlarsın’ diyerek, bana hediye ettikleri patiklerle dolu… Her gün yurt içindeki ve dışındaki soydaşlarımdan destek mesajları alıyorum. Ben bu kazanımlarım ve Türk halk kültürüne yakışır yaşantımla evlatlarıma, torunuma örnek olmak istiyorum. Böyle hatırlanmak istiyorum.”
***
Elvan Demir’in hedeflerine gelince…
Kültürel faaliyetlerin ön planda olduğu, kavgadan uzak, birleştirici ve şeffaf bir yönetim anlayışı dikkat çekiyor.
İşte öne çıkan o başlıklar…
“Öncelikle her birinden çok şey öğrendiğim bütün başkanlara teşekkür edeceğim. Camiadaki küskünlükleri ortak akılla bitireceğim. Adaylık sürecinde olduğu gibi kavgadan uzak duracağım. Siyasetin keskin kılıcını kültürel faaliyetlerle yumuşatmaya çalışacağım. Ayrımcılık yapmayacağım. Şubeler, yöre dernekleri, belediyeler, diğer STK’lar ve kurumlarla iletişimim güçlü olacak. Balkanlarla yakın temas halinde olacağım; gidemediğiniz yerde yanlışları düzeltemezsiniz. Üyelerle sürekli irtibat halinde kalacağım. Şeffaf, katılımcı ve kapsayıcı bir yönetim anlayışı getireceğim.”