Olay Gazetesi Bursa

Balkanları unutmamak

Osmanlı’dan günümüze sarsılmaz bağların bulunduğu Balkan coğrafyasında uzunca süredir güzel bir gelenek yaşatılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bosna Hersek’te, Kosova’da, Kuzey Makedonya’da, Bulgaristan’da, Türkiye’nin oralara ilgisini unutturmayacak etkinlikler düzenliyor. Kuzey Makedonya’da Üsküp’te düzenlenen sünnet şenliği bunlardan biri. Bursa’nın kardeşi Çayır Belediyesi ile ortak gerçekleştirilen sünnet şenliğine imza atıyorlar. Her yıl Bursa’nın katkısıyla ihtiyaç sahibi onlarca çocuk […]

Osmanlı’dan günümüze sarsılmaz bağların bulunduğu Balkan coğrafyasında uzunca süredir güzel bir gelenek yaşatılıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bosna Hersek’te, Kosova’da, Kuzey Makedonya’da, Bulgaristan’da, Türkiye’nin oralara ilgisini unutturmayacak etkinlikler düzenliyor.

Kuzey Makedonya’da Üsküp’te düzenlenen sünnet şenliği bunlardan biri. Bursa’nın kardeşi Çayır Belediyesi ile ortak gerçekleştirilen sünnet şenliğine imza atıyorlar.

Her yıl Bursa’nın katkısıyla ihtiyaç sahibi onlarca çocuk sünnet ettiriliyor. O topraklarda yaşayan soydaşlarımızın Türklük ve Müslümanlık geleneklerinin sürmesi için çabalanıyor.

Önceki gün o etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da katılmış.

Büyükşehir Belediyesi’nin bu topraklarda çok imzası var. Restore edilerek ayağa kaldırılan ecdat eserlerinden, yeni yapılan belediye binalarına kadar.

Nitekim, Başkan Aktaş ziyaret ettiği ve Domates Festivali’ne katıldığı Mamuşa’ya bir de kültür merkezi yapma sözü vermiş. Belediye binasını da Osmangazi Belediyesi yapmıştı.

Muhalefet Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Bursa dışına yapılan yardım ve yatırımları gündeme taşıyarak, sorguluyor. Oysa, bu topraklara olan ilgi ve bağımızın sürmesi için bunları yapmak durumundayız.

Dışişleri Bakanlığı’nın da tavsiye ve telkinleri doğrultusunda yapılan  yatırımların arkasını çok sorgulamamak gerekiyor. Zira, biz bunun bir Türklük, Müslümanlık ve devlet politikası gereği olduğunu biliyoruz.

Keşke benzer işbirliklerini, yatırımları Yunanistan’daki varlığımız için de gerçekleştirebilsek.

Ancak, Kurtuluş Savaşı’ndan kuyruk acısı olan Yunanistan’ın Türkiye’nin kurumlarının, kendi topraklarındaki Müslüman Türk azınlığı bulunduğu bölgelerde faaliyet göstermesine izin vermiyor.

Türk adının geçmesine bile tahammül edemeyen Yunanlılara bakarak  diğer Balkan ülkelerindeki etkinliğimizi daha da artırmalıyız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Muhacirler kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır’.

Bizim o topraklarda bıraktığımız ecdat emanetlerine sahip çıkma zorunluluğumuz bulunuyor.

Bu yüzden Balkanlar’daki Müslüman Türk azınlığın bulunduğu coğrafyalardan elimizi ayağımızı çekme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz.

Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin değil, ilçe belediyelerimizin de buralardaki kardeş belediyelerle daha sıkı işbirliği kurmaları ve projeler geliştirmelerinde ülkemizin yararı olduğuna inanıyoruz.

Türkiye’ye büyük ümit bağlayan soydaşlarımızı o topraklarda desteklemek ve kendilerini oralarda yalnız hissettirmemiz gerekiyor.

 

Kastamonu giysi istemiyor

Kastamonu, Sinop, Bartın gibi kentlerimizde yaşanan sel ve su baskınları sonucu Türkiye’nin bu bölgeye adeta yardım yağdırdığı biliniyor.

Başta belediyelerimiz iş makinelerini göndermek suretiyle sel sonrası oluşan çamur ve batağın ortadan kaldırılması, çöken bina enkazlarının yıkılıp, taşınması için çalışıyorlar.

Fakat, bir yandan da gıda ve giysi yardımları da sürüyor.

Bölgede incelemelerde bulunan Bursa Kastamonu Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Tiftik’ten elektronik postamıza düşen iletiden gördük ki, Bozkurt halkı giysi istemiyor.

Bozkurt Belediye Başkanı Muammer Yanık ile görüşen Tiftik, giysi yerine, temizlik sonrası evlerde, mobilya ve mutfak malzemesi gibi ihtiyaçlar oluşacağını, bunların depolanacağı yer, taşınacağı TIR vb. gibi nakliye araçlarının da gerekeceğini bildirdi.

Yardım etmek güzel bir duygu ama, asıl elzem olan malzemelerin bölgeye ulaştırılmasına da özen gösterilmeli.

Federasyon Başkanı Tiftik’in bu çağrısına Bursalı hemşerilerimizin de gerekli karşılığı vereceğini düşünüyoruz.

Türk halkının yardımseverliğine denebilecek bir şey yok. Felaket bölgesindeki halkın önceliği giysi değil. Onlar sel sonrası evlerin içinde kullanılamaz hale gelen mazlemelerin yenilenmesini bekliyorlar.

 

15 yaşa aşı randevusu almada sıkıntı mı var?

Eylül ayında açılacak okullar öncesi Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıkları  öğrencilerin aşılanması konusunda da işbirliğine gittiler.

Ancak, yakın çevremizde dahil olmak üzere Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklama sonrası kısa adı MHRS olan,

Merkezi Hasta Randevu Sistemi’nden 15 yaş için aşı randevusu alınamadığı bilgileri geliyor.

Bakanlık bir yandan okullar açılmadan aşılama oranlarını artırmayı, öğrencilerin tümünü aşılamayı planlarken, randevuda sıkıntı yaşanması düşündürücü.

Sorun neyse, herhalde kısa sürede çözülecektir.