Olay Gazetesi Bursa

Barajlardaki suyumuz yüzde 33’e kadar düştü

Hava sıcaklıklarının en zirve noktasındayız. Uzmanlar bu hafta 40 derecelerin üstünü bulacak sıcaklıklar için zorunlu olmadıkça gündüz saatleri dışarı çıkmama uyarısı yapıyor. Gerçekten de son yılların en kurak ve sıcak mevsimini yaşıyoruz. Tarlalar kurudu, barajlarımız dibe vurdu. Üretici perişan. Kentte oturanlar olarak susuzluk riski ile karşı karşıyayız. Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü her türlü […]

Hava sıcaklıklarının en zirve noktasındayız. Uzmanlar bu hafta 40 derecelerin üstünü bulacak sıcaklıklar için zorunlu olmadıkça gündüz saatleri dışarı çıkmama uyarısı yapıyor.

Gerçekten de son yılların en kurak ve sıcak mevsimini yaşıyoruz. Tarlalar kurudu, barajlarımız dibe vurdu. Üretici perişan. Kentte oturanlar olarak susuzluk riski ile karşı karşıyayız.

Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü her türlü tedbiri aldı ama eylül ayına kadar diken üstündeyiz. Çınarcık Barajı’nın by-pass hattı Dobruca Arıtma Tesisleri’ne bağlanana dek adeta istim üstünde yaşayacağız.

Dün BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün web sayfasına baktığımızda Bursa genelindeki barajlardaki su rezervimizin yüzde 33’lere kadar gerilediğini fark ettik. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey aylardır hemşehrilerimize suyu tasarruflu kullanma çağrıları yapıyor. Tasarrufa riayet etmezsek dönüşümlü su kullanımına kısa süre sonra başlanabilir.

Kuyularla beslenen şebekenin bir müddet sonra yetersiz kalacağı da unutulmamalı. Semtlere gün aşırı veya belirli saatlerde su verilmeye başlandığında susuzluk gerçeğiyle yüzleşebiliriz.

Bu nedenle, Büyükşehir Belediyesi’nden ve BUSKİ’den yapılan suyu tasarruflu kullanma çağrılarını önemsemekte fayda var.

Bursa belki de tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir su kriziyle karşı karşıya. Oysa, herkes Evliya Çelebi’nin vurguladığı gibi Bursa’yı su şehri zannediyor. Uludağ’ın kaynaklarıyla Türkiye’yi besleyen Bursa ne yazık ki, kurak, yağışsız geçen mevsimlerin en fazla etkilediği bir şehre dönüştü.

Temmuz’un kalan günleriyle Ağustos’un sıkıntılı geçeceğini düşünerek evlerimizde, iş yerlerimizde suyu minimum seviyede tüketmeye gayret gösterelim. Barajlarımızdaki yüzde 33’lük son su rezervimizin de hızla tükeneceğini unutmayalım.

Buharlaşmanın da etkisiyle Doğancı ve Nilüfer barajlarımızdaki su miktarının tükenme noktasında olduğunu her musluk başına geçtiğimizde muhakkak hatırlayalım.

 

Büyükşehir’den kırsalı ayakta tutma çabaları

Kırsal son yıllarda aşırı göç veriyor. Tarım ve hayvancılık maliyetlerinin giderek yükselmesi üretici ve yetiştiriciyi buradan uzaklaştırdı. Köylerde artık genç bulabilmek zor. İş için mecburen kente göçüyorlar.

Bursa Büyükşehir Belediyesi öteden beri kırsaldaki yetiştirici ve üreticiyi destekliyor.

Büyükşehir Belediyesi daha önceki gün 6 bine yakın çiftçiye 4’er bin liralık mazot desteği verdiğini açıkladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey dün de kırsaldaki muhtarlıklara 38 adet salça makinesi dağıttı.

Üreticiyi ayakta tutabilmek için olması gerekenler bunlar.

Fide, fidan, ekipman, damla sulama boru, sıvı gübre, mazot, biçerdöver gibi desteklerle kırsala omuz veren Büyükşehir Belediyesi doğru bir iş yapıyor. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ve Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği (HAGEL) aracılığıyla burayı canlı tutmaya çalışıyor.

Desteklerin sürecek olması da sevindirici. Ancak, üreticinin mazot, gübre vb. gibi giderlerinin düşürülmesi de şart. Belediyeler kadar merkezi hükümetin de kırsalda kalmış az sayıdaki nüfusu koruyabilme adına buraya pozitif ayrımcılık yapması gerekiyor.

 

10 bin mezun verdi şimdi yenilerine hazırlık yapıyor

Şehrimizin ilk üniversitesi olan Bursa Uludağ Üniversitesi’nden bu yıl değişik fakülte ve meslek yüksekokullarından 10 binin üzerinde mezun kentimize veda etti.

Diğer tüm üniversiteler gibi şimdi Bursa Uludağ Üniversitesi de, açıklanan YGS sonuçları sonrası yapılacak tercihlerin ardından yeni öğrencilerini kabul etmeye hazırlanıyor.

Komşu ilimizdeki Balıkesir Üniversitesi’nin yanı sıra, kentimizdeki Bursa Teknik ve Mudanya Üniversitesi’nin kuruluşlarına destek veren Uludağ Üniversitesi’nin kampüsünde her yıl on binlerce öğrenciye eğitim öğretim hizmeti sunduğunu biliyoruz.

Bursa’nın ana üniversitesi olan Uludağ Üniversitesi’nin yıllardır yüksek öğrenci kapasitesine ulaşması nedeniyle bölünmesi çok tartışıldı. Üniversite bölünmedi ama şehrimizin biri vakıf olmak üzere bugün artık üç üniversitesi bulunuyor.

Bunun sayısı daha da artmalı. İstanbul’un dört bir yanı devlet ve vakıf üniversiteleri ile dolu. Şehrimizde okumak isteyen öğrencilere daha fazla seçenek sunmak için üniversite sayımızı daha da çoğalmalı. Yeni üniversiteleri merdiven altı olarak  tanımlayanların Bursa’ya haksızlık ettiklerini düşünüyoruz.

Bu konuda hayırsever iş insanlarımıza da görev düşüyor.