Olay Gazetesi Bursa

Bu gidişat toplumsal bağışıklığa doğru mu?

İki yıldır amansız bir mücadele verildi. Kısıtlamalar, kapanmalar, aşılamalar, kayıplar. Vatandaş ve devlet o kadar bunaldı ki, gelinen noktada günlük 100 bini aşan vaka tablosuyla başbaşayız. Adeta piklerin doruğu yaşanıyor. Yani, şüphelenip hastanelere teste giden her on kişiden en az 6‘sı pozitif çıkıyor. Omicron varyantı hızlı biçimde salgını  toplumsal bağışıklığa doğru sürüklüyor. Sanki, toplumsal bağışıklığı ile karşı karşıyayız. […]

İki yıldır amansız bir mücadele verildi. Kısıtlamalar, kapanmalar, aşılamalar, kayıplar.

Vatandaş ve devlet o kadar bunaldı ki, gelinen noktada günlük 100 bini aşan vaka tablosuyla başbaşayız. Adeta piklerin doruğu yaşanıyor.

Yani, şüphelenip hastanelere teste giden her on kişiden en az 6‘sı pozitif çıkıyor.

Omicron varyantı hızlı biçimde salgını  toplumsal bağışıklığa doğru sürüklüyor. Sanki, toplumsal bağışıklığı ile karşı karşıyayız.

Türkiye‘de de artık bu işin aşıdan başka önünün alınamayacağı görüldü. Aşılılar ise, 3. doz hatırlatmalarını yaptırmaktan da kaçınıyorlar. Böyle olunca yeni varyantın yayılımının da kolaylaştığı görülüyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın son açıklamalarına da bakılırsa, artık onun da bunaldığını hissedebiliyorsunuz. Bakan Koca’nın korkutan eski uyarılarının yerini, daha çok aşı çağrıları almış durumda.

Hastanelere yatış oranlarının düşüklüğü ve ölüm sayılarını azlığı üzerinden umut veren mesajları var.

Sanki, devlette de yavaş yavaş mevsimsel grip moduna girilmiş gibi. Çoğu yurttaşımız, belirtiye rağmen teste de gerek görmüyor.

Bursa‘ya gelince, bir ara günlük vakaların 6 bini geçtiği açıklanmıştı.

O sayı, bilmiyoruz ama belki şu an 10 bini buldu. Rakam eğer böyle ise, her ay il nüfusunun en az yüzde 10‘unun enfekte olduğunu gösterir.

Hasılı, sanki şehrimizde de bu illetin dokunmadığı kimse kalmayacak. Gidişat onu gösteriyor.

Salgının başından bu yana ne canlarımızı, sağlıkçılarımızı, doktorlarımızı bu illete kurban verdik. On binleri aşan kayıplarımız oldu. Halen olmaya da devam ediyor.

Risk altındaki 65 yaşüstü vatandaşlarımızı korumak ve kronik rahatsızlığı bulunanlarımızın da estirilen iyimser havaya rağmen kendilerini koruyup, kollamaları gerekiyor.

Hedef, toplumsal bağışık da olsa, bireysel tedbirlerin faydası hep görüldü.

Unutmayalım ki, salgın henüz bitmiş değil.

Can almaya devam ediyor.

Takım kazandı şimdi onlara destek zamanı

Bu şehrin takımını bir alt ligde daha görmeye tahammülümüz yok.

Zor zamanda parasını alıp gemiyi terk eden kaptana inat onu sahiplenmek gerek.

Bursaspor önceki akşam evinde zorlansa da Altınordu‘yu yenmeyi başardı.

Art arda gelen yenilgi ve başarısızlıklara üzülüp biz de Altınordu maçını evimizde televizyondan izledik.

Fakat görüldü ki, gençlerin hırs ve azmine rağmen iş bitiren, netice alan, ağları delecek futbolcu yok.

Yani, acilen bu takıma golcü takviyesi gerek. Bunun için tahtanın açılması şart.

Kim destek olur, ne eder, nasıl bir çözüm bulunur, bunun halledilmesi şart. Türkiye’nin 5. büyük şehri, sanayi kentinde bu sorunu çözecek birileri muhakkak çıkmalı.

Bursaspor‘a sahip çıkan isimleri de kaçıracak davranışlardan sakınılmalı. Bu yüzden niyeti olanların bile göreve talip olmaktan çekindikleri ortada.

Teknik Direktör Tamer Tuna‘nın takıma aidiyeti ve zordaki bir kulübe desteği sürerken onun istediği transferi de bu şehrin insanı sağlamalı.

Bursaspor ayağa kalktığında bu şehri bambaşka bir hava saracak.

Baharla birlikte Bursaspor‘un da düzlüğe çıkacağına inananlardanız.

Yeter ki, biz kulübümüze sahip çıkalım.

Bursaspor Süper Lig‘e döndüğünde Bursa‘yı bayram havası saracaktır.

Onu yeniden hak ettiği yere taşımak için bizim de üzerimize düşen görevler var.

Kaybetse, mağlup da olsa takımımızı yalnız bırakmamalıyız.

Kulübün içinde bulunduğu mali tabloyu düzletmek için şehrin ileri gelenleri yeni kaynaklar temin etmeli.

Açılacak yardım kampanyaları ile Bursaspor‘un mali kaostan kurtulması sağlanmalı.

Bursaspor için az da olsa destek olacak yüz binlerce insanımız var.

Yeter ki, onlara ulaşmayı bilelim.

İyi bir kampanya ile hedefe ulaşılacağını düşünüyoruz.

Özelleştirme de fayda etmemiş

Sosyal medyada son 3-4 gündür Isparta‘daki elektrik kesintisinin sürdüğü haberleri dolaşıyor. Aşırı kar yağışı yüzünden devrilen direkler ve kopan iletim hatları yüzünden ilin büyük bölümüne elektrik verilemiyor.

Hangi çağda yaşıyoruz?

Özelleştirmenin hizmeti hızlandıracağı sanıldı. Aksine Isparta‘da daha da yavaşlatmış.

Sadece yavaşlatmakla kalmamış, daha da pahalılaştırmış.

Gaz, elektrik, su, telefon, internet gibi devletin vatandaşına götürmekle mükellef olduğu ana hizmet kalemlerinde yaşanan sıkıntılar doğrudan sandığa etki edecektir.

Bu soğukta Ispartalıları günlerce elektriksiz bırakan dağıtım şirketi bunun bedelini ödemeli.

Sözleşme feshi bile masanın üstüne çıkarılmalı.