Olay Gazetesi Bursa

Bursa’nın yapıları ne kadar sigortalı?

Dün NTV’yi izlerken dikkatimizi çekti. Deprem Afet Sigortası Kurumu DASK’ın ülke genelindeki sigortalılık oranının yüzde 57 olduğu açıklandı. Türkiye’deki DASK poliçe sayısının da 11.3 milyon adet olduğu bildirildi. Bu oran, afetlerde büyük yıkım yaşayan ülkemizin yapıları için elbette yeterli değil. Topraklarının, ekonomisinin lokomotif kentlerinin büyük bölümü birinci derece deprem riski altında bulunan ülkemizde bu oran […]

Dün NTV’yi izlerken dikkatimizi çekti. Deprem Afet Sigortası Kurumu DASK’ın ülke genelindeki sigortalılık oranının yüzde 57 olduğu açıklandı. Türkiye’deki DASK poliçe sayısının da 11.3 milyon adet olduğu bildirildi.

Bu oran, afetlerde büyük yıkım yaşayan ülkemizin yapıları için elbette yeterli değil.

Topraklarının, ekonomisinin lokomotif kentlerinin büyük bölümü birinci derece deprem riski altında bulunan ülkemizde bu oran yüzde 100’lere yaklaşmalı.

Yine de, bazı resmi evrak ve işlemler için zorunlu istenenen DASK poliçe oranının yüzde 57’i  bulması umut verici. Bu oranın birinci derece deprem kuşağındaki kentimiz Bursa’da yüzde 58 olduğu paylaşıldı. Yani, Bursa Türkiye ortalamasının üstüne çıkmış.

Dün, DASK’ın Bursa’da Bölge Müdürlüğü açıldığını da öğrendik. Bu da şehrimiz için gerçekten önemli bir adım.

Bursa’daki bu oranı da yeterli görmüyoruz.

Zira, uzmanlar Bursa’da 600 binin üzerinde binanın deprem riski taşıdığı ve muhakkak dönüşmesi, sağlamlaştırılması gerektiğini vurguluyorlar. Bu açıdan, gereksiz harcama gibi görünen deprem afet sigortası poliçesi yaptırmanın, bütün yapılarda zorunlu hale getirilmesinin doğru bir adım olacağını düşünüyoruz.

Bursa’da 31 Mart yerel seçimleri sonrası, 11 ayda binalarımızı sağlamlaştırma ve kentsel dönüşüme alma adına henüz somut bir başlangıç yok.

Allah korusun, muhtemel bir deprem anında hepimizi derinden sarsacak can kayıplarımızla birlikte yapılarımızın önemli bölümünü de yitirmiş olacağız.

Bu nedenle, yurttaşlar olarak bizler de DASK poliçelerimizi muhakkak yaptırmalıyız. Hele hele, sınırları içinde 9 ayrı fayı olan Bursa’daki yapılarımızın büyük risk altında olduğunu asla unutmamalıyız. Can kayıplarımızı azaltacak dönüşüm ve sağlamlaştırmalar kadar mal kaybının karşılanması açısından poliçe yaptırmanın da üzerinde durulması gerektiğini düşünüyoruz.

Ülkemiz 6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremleri sonrası 11 ilde yıkılan binaların yerine büyük bir yapı hareketi başlattı. Bugüne dek yapımına başlanmış 200 binin üzerinde bina tamamlandı, hak sahiplerine teslim edildi. Bu yıl sonunda rakam 400 bini geçecek. Dolayısıyla, mağduriyeti azaltma ve devlete de yardımcı olma adına yapı sahiplerinin poliçeleri de göz ardı etmemeleri gerekiyor.

Her alanda tedbir almakta yarar var.

 

Bursaspor’un hangi lige ait olduğunu gösteren ortalama

Bugün köşemizden futbol kenti Bursa’nın şehir takımına ne kadar sahip çıktığını gösteren bir sıralamayı paylaşmak istiyoruz.

Sosyal medyada gözümüze ilişti.

3. Lig’de hedefe koşan Bursaspor, Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray’dan sonra stadyumuna en çok seyirci çeken takım durumunda. Galatasaray’ın stadyumundaki maçlardaki seyirci ortalaması 41 bin 79 iken, Bursaspor’da bu rakam 36 bin 315. Müthiş bir ortalama. Aslında maçların saati çalışma sataleri dışında olsa bu ortalama belki de daha da artacak. Bursaspor mesai saatleri uyduğunda kapalı gişe maçlar oynuyor.

Bu da şunu gösteriyor.

Türkiye’nin köklü kulüplerinden Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’dan bile stadyumuna müsabakalarında daha fazla seyirci çeken Bursaspor’un olması gerektiği yer Süper Lig.

Oraya en kısa sürede dönmek durumunda.

Seyircisinin desteğini bu denli yüksek ortalama ile arkasına alan Bursaspor’un, asıl ait olması gereken Süper lig’e ulaşması için büyük bir çaba gösteriliyor.

Umuyor ve diliyoruz ki, sezon sonunda ilk engel aşılacak.

Takımını her maç yalnız bırakmayan Bursaspor’un ateşli taraftarının bu ortalama ile dünyada ve Türkiye’de spor otoriteleri ile futbol meraklılarının da dikkatlerini üzerine çektiği bir gerçek.

Yolun hep açık olsun şehrimizin güzide takımı.

 

Ramazanda yoksul ve darda olanı unutmayın

Bugün kutsal bir aya daha eriştik. Recep ve Şaban’dan sonra dinimiz İslam’ın en kutsal aylarından biri olan Ramazan ayına girdik. Dün gece ilk teravihimizi kıldık, sahurumuzu yaptık.

Bugün ise 11 ay aradan sonra tekrar oruçla tanıştık. Allah hepimize Ramazan ayını da verimli bir şekilde geçirip, bayrama erişmeyi nasip etsin.

Ramazan, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın da en güzel örneklerini sergilememiz gereken bir ay. Kimsesize, yoksula, yetime, öksüze, dula ve tüm ihtiyaç sahiplerine de sahip çıkmamız gereken bereketli bir ay.

Varlıklılarımızın, durumu iyi olanlarımızın, ihtiyaç sahibi konu komşu, akraba başta olmak üzere dardaki tüm insanlarımıza ulaşıp, ihtiyaçlarını karşılamalarını diliyoruz.

Bu vesileyle, iftar çadırları kuran, erzak kolileri ve kartları dağıtan hemşerilerimize, belediyelerimize de şükranlarımızı iletiyoruz.

Ramazanımız mübarek olsun.