Olay Gazetesi Bursa

Bütünşehir sayısını artırmak çözüm mü?

İstanbul ve Kocaeli‘de uygulanırken, 2014 yerel seçimleriyle birlikte Türkiye‘nin 30 kentine yayılan Bütünşehir Yasası‘nın kapsamı şimdi daha da genişletiliyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Türkiye‘de 30 kentin daha büyükşehir ilan edileceğini duyurdu. Bu durum, Türkiye’nin 81 ilinden 60‘nın 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu kapsamına girmesi demek. Ülke genelinde geriye 21 kent kalıyor. AK Parti […]

İstanbul ve Kocaeli‘de uygulanırken, 2014 yerel seçimleriyle birlikte Türkiye‘nin 30 kentine yayılan Bütünşehir Yasası‘nın kapsamı şimdi daha da genişletiliyor.

Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı.

Türkiye‘de 30 kentin daha büyükşehir ilan edileceğini duyurdu.

Bu durum, Türkiye’nin 81 ilinden 60‘nın 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu kapsamına girmesi demek.

Ülke genelinde geriye 21 kent kalıyor.

AK Parti hükümetinin nihai hedefinin, Türkiye’nin bütün kentlerini bu yasa ile Bütünşehir’e dönüştürmek olduğunu biliyoruz.

Her ne kadar muhalefet partileri bunun eyalet sistemine geçişte altlık olduğunu ileri sürseler de üniter yapıdan vazgeçilmiş değil.

Peki, geçen 3 yılda 30 kentte fiilen yürürlükte bulunan ve buralarda daha evvel var olan İl Özel İdareleri‘nin kapatılmasıyla hizmette hedeflenen hıza ve verime ulaşılabildi mi?

Bursa açısından baktığımızda kentimiz adına bir sorun yok görünüyor.

Çünkü; Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentin 17 ilçesindeki en küçük yerleşim biriminde bile hizmetine rastlamak mümkün.

Zaten, yasa 10 yıl boyunca yatırım bütçesinin en az yüzde 10‘unun kırsala ayrılmasını emderiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘nin kırsaldan gelen bütün taleplere geçmişte olduğu gibi yasanın yürürlüğe girmesinin ardından da olumlu yaklaştığını, bütçe imkanları doğrultusunda köyden mahalleye dönüşen birimlerin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına azami gayret gösterdiği de bir gerçek.

Ancak yasanın tümünden kimi ilçe belediye başkanlarımızın çok hoşnut olduğu da söylenemez.

İlçe belediyelerini bir bakıma her anlamda Büyükşehir’e mahkum eden bir mali yapının rahatsızlığı biliniyor.

Düşük bütçeli, az nüfuslu ve donanımlı personeli olmayan ilçeler için yasa Büyükşehir’e bağımlılığı artırıyor.

Fakat çok nüfuslu belediyeler için bir gelir kaybı söz konusu.

Bu açıdan, İçişleri eski Bakanı Bursa Milletvekili Efkan Ala yasanın eksik ve aksayan yönlerinin revize edileceği açıklamasını da hatırlıyoruz.

Türkiye 15 Temmuz’da yaşadığı FETÖ’cü ihanet kalkışmasından bu yana 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu‘nun aksayan yönlerini revize etme fırsatı bulamadı.

Şimdi de gündemde başkanlık sistemi var.

En azından, anayasa değişikliği oylaması ve referanduma kadar Bütünşehir Yasası’nda bir değişiklik beklenmiyor.

Bu eksikler çerçevesinde şimdi Bütünşehir uygulamasına 30 kent daha katılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamayı yaparken, milletvekillerinden kendisine ulaşan ve farklı kentlerde farklı imar uygulamlarından duyulan rahatsızlıkları gerekçe göstermiş.

Bu gerekçe ile yeni büyükşehirlerin sayısı artacak görünüyor.

Bunun içinde daha evvel 750 bin olan nüfus şartının da aşağıya çekilmesi öngörülüyor.

Yeni kentlerin ilavesi öncesi yasanın geri bildirimleri üzerinde durulmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.

Nitekim, kent ve kırsalda yapılacak bilimsel araştırmalarla aksayan yönlerin ve beklentilerin tespiti şart.

Zira, gelirleri azalan ilçe belediye başkanlarının da yasadan beklentilerinin irdelenmesi yararlı olacaktır.

Bugün itibariyle Bursa kırsalında kapatılan eski İl Özel İdaresi‘nin aranmadığını düşünüyoruz.

Sulama projelerine varıncaya kadar Büyükşehir Belediyesi’nin akla gelebilecek her alanda hizmet götürdüğünü biliyoruz.

30 yeni kentin daha yakın gelecekte Bütünşehir’e katılması, Türkiye’nin yerel yönetim modelinin büyük ölçüde değiştiğinin de bir göstergesi olacak.

Muhalfetin, yeni 30 ilin daha bütünşehir kapsamına alınmasına yaklaşımlarını da merak etmiyor değiliz.