Türkiye artık salgından çok, hayat pahalılığını, sabah akşam demeden gelen akaryakıt zamlarını, marketlerdeki etiket yangınını, doğalgaz, elektrik faturalarındaki 2-3 misli artışları, pazardaki tezgah ateşini konuşur oldu.
Kimle otursak, kimle muhabbet etmeye kalksak artık bunlarla söze giriliyor.
Piyasada öyle insafsız bir fiyat artışı var ki, varlıklı insanların bile tahammül sınırlarını aşacak boyutta. Etiketlerin günlük değiştiği bir dönemi hiç yaşamamıştık. Bugün aldığınız bir ürünü yarın aynı fiyata bulmanız ne mümkün?
Serbest piyasa öyle acımasız ki, bunu iktidarın yeni ekonomi modelinin de dizginleyebileceğini sanmıyoruz.
Ekonomik gidişat konuştuğumuz insanları ümitsizliğe sevk etmiş.
Temel tüketim maddelerinin dizginlenemeyen fiyatlar böyle giderse sadece bakılıp geçilecek durumda.
Önceki gün bir arkadaşın sosyal medyasında gördük.
Market müzesine girdiklerini, raflara bakıp çıktıklarını ve çıkarken de para istememelerine sevindiklerini belirten bir paylaşımda bulundu.
Türkiye’de şu an, sabit gelirlilerin marketlerdeki durumu aynen böyle.
Marketler böyle de pazarlar farksız mı?
Pazardaki ateşin her geçen gün alevlendiğini görmek de üzücü.
Dar gelirlilerin tercih ettiği pazarlarda da uygun fiyata bir şeyler bulmanız artık eskisi kadar kolay değil.
Peki, akaryakıta arka arkaya gelen zamlara ne demeli?
Dolar, altın yerinde sayarken, akaryakıt ürünlerinde günlük yapılan artışlar bu ülkede otomobil kullanımının artık özlenen bir haslete dönüşeceğini gösteriyor.
Çoğu insan aracını garaja çekmeyi düşünüyor. Kimisi, çalıştırmaya çalıştırmaya kontak anahtar yuvasının paslanacağını konuşuyor.
Elektrik ve doğalgaz zamları başlı başına zirveye oturdu. Devlet, her ne kadar yüzde 70’lik bir sübvansiyondan bahsetse de bu fiyatlarla enerji kullanımının Türkiye’de büyük bir ekonomik bunalıma neden olduğu aşikar.
İşletmelere gelen astronomik elektrik faturaları ile bu işi yürütmenin mantık dışı olduğu ortada. Bu yüzden çoğu işletmenin kepenk kapatmaya hazırlandığını görüyoruz.
Bu durum acaba siyasi iktidar tarafından her ne kadar fark ediliyor?
Atılacak palyatif adımlarla elektrik faturalarının beklenen düzeye çekileceğini sanmıyoruz.
Keza, ısınmada da durum böyle.
Kömür ve doğalgaz fiyatlarını aşağıya çekebilecek bir mekanizmanın henüz konuşulmadığını biliyoruz.
Bu gidişatın sürdürülebilir olması mümkün değil. Bunun işbaşındaki iktidara sandıkta bir siyasi yansımasının olacağını düşünenlerdeniz.
Türkiye, belki de tarihinde hiç olmadığı kadar pahalı bir hayat dönemine girdi.
Kışın ağır geçeceği biliniyordu.
Radikal ekonomik kararlar, zamlardan tornistanlar olmadan yaza çıkış hepimizi zorlayacak.
Devlet Omicron’u kendi haline mi bıraktı?
Bugünlerde çevremizde öyle çok Covid-19’a yakalananları duyar olduk ki, hızlı yayılacağı söylenen illetin, beklenenden de süratli biçimde toplumu kıskacına aldığı görülüyor.
Mevsimsel grip diye geçiştirilebilecek bir şey de değil.
Zira, sadece yılbaşından bu yana salgında yaşamını yitirenlerimizin sayısı 7 bine yaklaşmış. Yani, bu işin hafife alınabilecek bir yanı yok.
Hastaneye yatış oranlarının düşüklüğü üzerinden devletin de sanki bu varyanta karşı daha müsamahalı davrandığını düşünüyoruz. Filyasyon ekiplerinin bile eskisi kadar evlere gelmediği, ilaç dağıtmadığı, karantina sürelerinin indirildiği bir dönemden geçiliyor.
Fakat, yayılım hızına bakılırsa salgın bu gidişle ülkede ziyaret etmedik hane bırakmayacak gibi.
Dikkat etmek gerek.
Artık hiç bir bahane kalmadı
Bursaspor’un durumu bu kentin bir sakini olarak bizleri üzmüyor değil. Ancak, çıkış yolları da aranıyor.
Nitekim, yönetim krizi sonrası Teknik Direktör Tamer Tuna’nın şehir ileri gelenlerine yaptığı çağrı karşılık buldu ve istenilen transferler gerçekleşti.
Artık bu saatten sonra sportif başarının önünde bir engel kalmadı.
Bursaspor’un bundan sonra her maçına galibiyet parolasıyla çıkmaktan başka seçeneği de yok. Kalan 15 maçın mümkünse, tümünü kazanmak durumunda.
Umarız yeni transferler takıma çabuk uyum sağlar ve Bursaspor sahada kendinden beklenen başarıyı sergiler.
Bursa’nın puan kayıplarına tahammülü kalmadı. Çıkıp kazanmak ve şehre sevinç yaşatmak için için şimdi artık top futbolcularda.
Bursa, onlardan maç kazanmalarını bekliyor. Kongre, borç ve gerisi bir şekilde hallolur.