Olay Gazetesi Bursa

Hırsızlık olayları niye önlenemiyor?

Dün sabah çarşı bölgesindeki bir dostumuzun iş yerine uğrayıp, çayını içtik. Artan hırsızlık vakalarından son derece rahatsız idi. Son dönem hırsızlık olayları öyle artmış ki, artık iş yeri sahipleri ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Evet, ülkede ve dünyada bir ekonomik buhran var. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor.Akaryakıt ürünlerine gelen zamların önü alınamıyor. Brent petrolün fiyatı düşerken, […]

Dün sabah çarşı bölgesindeki bir dostumuzun iş yerine uğrayıp, çayını içtik. Artan hırsızlık vakalarından son derece rahatsız idi.

Son dönem hırsızlık olayları öyle artmış ki, artık iş yeri sahipleri ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.

Evet, ülkede ve dünyada bir ekonomik buhran var. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor.Akaryakıt ürünlerine gelen zamların önü alınamıyor. Brent petrolün fiyatı düşerken, Türkiye’de arka arkaya akaryakıt ürünlerin litre fiyatları yükseliyor. Devlet destekli mali düzenlemelere rağmen döviz, altın fiyatları da kontrol altına alınamıyor.

Şu an Türkiye’de araç sahipleri 30 lirayı aşan bir motorin fiyatı ile karşı karşıyalar.

Dostumuzla çayı yudumlarken, hırsızların kent merkezindeki iş yerlerine, evlere bile dadanmalarına şaşırdık.

Üstelik; her yerin kamera ile donatılmış olduğu, gece bekçilerinin bulunduğu ve polis karakollarının civarındaki bölgelerde gerçekleşen hırsızlık olaylarının önünün kesilememesini kabullenmek mümkün değil.

Bursa Valiliği’nin ve Emniyet Müdürlüğü’nün, il genelinde bu durumu bir masaya yatırması gerektiğini düşünüyoruz.

Gerçekleşen hırsızlık olaylarının dökümünü, bölgesi ve çalınan malların niteliği iyi irdelenmeli. Elbette, yakalanan faillerin suça eğilim nedenleri de incelenmeli.

Kent merkezinde kanuna karşı bir başkaldırı niteliğindeki hırsızlık vakalarının çözülememiş ve faillerinin bulunamamış olmasını da yöneticilerin kendi sorumlulukların açısından değerlendirmeleri şart.

Kent merkezi böyle ise kırsalda durum nasıldır acaba?

Konuştuğumuz dostumuz, polisin hırsızlık olaylarına karışanları yakalamış olsalar bile faillerin adileyeler tarafından çok çabuk salıverildiklerini, bunun da suçu caydırıcılıktan uzak tuttuğunu vurguluyor.

Acaba, ceza yasalarımızda büyük boşluklar mı var?

O halde, TBMM’deki kanun yapılarca, vekillere de görevler düşüyor.

İnsanların can ve mal güvenliğinin kent merkezinde bu denli risk altında olmasını önlemek için yasaya ihtiyaç var ise yasa, araç gereç ve personele ihtiyaç var ise bunu sağlamanın da hükümete görev düştüğünü düşünüyoruz.

Dostumuz, madde kullanımının da kent merkezinde artmış olmasını eleştiriyor.

Bunun için de radikal tedbirler alınması gerektiğini vurguluyor.

Emniyet güçlerimiz elbette görevlerini yapıyor ama demek ki, var olan boşluklar, eksikler, hırsızlık vakalarının önünü kesemiyor.

Yaşanan ekonomik buhranın sosyolojik sonuçlarını da toplum bilimciler değerlendirecektir.

Fakat; öteden beri huzur kenti olarak bilinen Bursa’daki hırsızlık, madde kullanımı, ve kapkaç olaylarındaki artışa ‘dur’ denilmesi ve radikal tedbirler alınması gerektiğini düşünenlerdeniz.

 

Belediye yıkmaktan onlar yapmaktan vazgeçmiyor

Mesleğe ilk başladığımız yıllardan itibaren belediyelerin ruhsatsız yapılarla mücadelesini çokça haberleştirdik. Olaylı yıkımların yapıldığı bölgelerdeki bugün 40-50 bin nüfuslu dev semtler oluştu.

Bursa’daki bu mücadelenin son 30 yılına bir yerel yönetim gazetecisi olarak tanığız. Ancak, o tarihten bu yana ruhsatsız yapının önüne bir türlü geçilemiyor.

Üstelik; ceza yasalarında gerçekleşen düzenlemelerle ruhsatsız ev yapanlara hapis kararları çıkmasına rağmen belediyeler bu işin önüne geçemiyor.

Sonuçta, tespit tutanakları önce para cezasına, sonra yıkıma, nihayetinde de dosyalar Cumhuriyet savcılıklarına intikal ettiriliyor. İzinsiz inşaat yapan vatandaşın mülkü yıkılarak servet kaybı da oluşuyor.

Dün Osmangazi Belediyesi’nden gelen bir haber gösterdi ki, ilçenin semtlerinde irili ufaklı kaçak binalar dikilmeye devam ediyor. Belediye de yasa gereği bunlara müdahale ederek yıkıyor. Gökçeören’deki ruhsatsız prefabrik bina da aynı akıbete uğramış.

Vatandaş artık belediye izni olmadan çivi çakmamalı.

Sonuçta, kaybeden kendileri oluyor.

 

Adliye kavşağı şekillenmeye başlamış

Bursa trafiğinin kördüğüm olduğu noktalarda köprülü kavşak projeleri kaçınılmaz gözüküyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bugün için kent merkezinde yapımını sürdürdüğü iki önemli kavşak çalışmasından biri Stadyum önü, Mudanya-İzmir Yolu üstündeki proje diğeri ise Yakın Doğu Çevre Yolu’ndaki Yeni Adliye Kavşağı.

Her iki projede de somut ilerlemeler var.

Büyükşehir Belediyesi’nden servis edilen dünkü son haberde Adliye Kavşağı’nın  şekillenmeye başladığı görülüyor. Bu kavşağın 5,5 ayda biteceği açıklanmıştı. Ağustos-Eylül gibi hizmete açılması bekleniyor.

Keza, Mudanya Köprüsü üstündeki Stadyum bağlantı kolları inşaatında da bir hızlanma söz konusu.

İki kavşak tamamlandığında, Bursa’nın kentiçi trafiği bir nebze daha rahatlamış olacak.

Yapımı devam eden iki ulaşım yatırımına Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da özel önem verdiğini, sık sık şantiyeleri ziyaret edip, projelerin son durumu hakkında brifing aldığını biliyoruz.