Olay Gazetesi Bursa

İnegöl’deki kütüphane öğrenci için hep nöbette

Belediyelerimizin sosyal projelerini konuşurken en çok beğendiğimiz ve dikkatimizi çekenleri sizlerle de zaman zaman paylaşıyoruz. Projeyi önceki hafta Olay’ın internet televizyonu programına konuk ettiğimiz İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban anlatmıştı. Dün de belediyenin internet sayfasını ve sosyal medyasını dolaşırken dikkatimizi çekti. İnegöl Belediyesi’nin ses getiren bir projesi daha yaşama geçmiş. İlçenin tarihi konaklarından biri aslına uygun olarak restore edilerek Nöbetçi […]

Belediyelerimizin sosyal projelerini konuşurken en çok beğendiğimiz ve dikkatimizi çekenleri sizlerle de zaman zaman paylaşıyoruz.

Projeyi önceki hafta Olay’ın internet televizyonu programına konuk ettiğimiz İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban anlatmıştı.

Dün de belediyenin internet sayfasını ve sosyal medyasını dolaşırken dikkatimizi çekti.

İnegöl Belediyesi’nin ses getiren bir projesi daha yaşama geçmiş.

İlçenin tarihi konaklarından biri aslına uygun olarak restore edilerek Nöbetçi Kütüphane Eğitim Teknoloji ve Etüt Merkezi’ne dönüştürülmüş.

Doğrusu, öğrencilerin arayıp da bulamayacağı bir ortam oluşturulmuş.

Burası adından da belli olduğu gibi öğrenciler için hen nöbette.

Sabah 8’den akşam gece 12’ye kadar öğrencilerin ders çalışabileceği, kitap okuyabileceği, kodlama, yazılım vb. gibi eğitimleri alabileceği şekilde donatılmış.

Fotoğrafları görünce Başkan Alper Taban’ı bir kez daha tebrik etmek istedik.

Kütüphane için illa devasa binalar yapmaya gerek yok.

Nitekim, programda da söylemişti.

Bunu mahalle aralarına, semtlere yayarak öğrencilerin güvenle gelip ders çalışabilecekleri butik bir ortam sağlamak istediklerini vurgulamıştı.

Başkan’ın verdiği bilgiye göre o konaklardan ilki öğrencilerin hizmetine hazır hale getirilmiş.

Devamı da gelecek.

Millet kıraathaneleri, millet kütüphaneleri için böylesi butik örnekler de gerek.

İnegöl Belediyesi hem tarihi bir yapıyı ayağa kaldırmış hem de buraya farklı bir misyon yüklemiş.

Böylesi örnek projeler nüfusu az ilçelerimizde de uygulanabilir.

 

 Yaban mersini üreticileri örgütlendi

 

Yem maliyetleriyle diğer girdilerdeki artış nedeniyle tarım ve hayvancılığın giderek azaldığı kırsalda daha az gideri olan ürün arayışları da sürüyor.

Türkiye’de son dönem yıldızı parlayan meyve çeşitlerinden olan yaban mersini üreticileri Bursa’da da örgütlenmeye başladı.

Dağ ilçelerinde ilk kooperatif Orhaneli’de kuruldu.

Orhaneli Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kuruluş işlemlerini tamamlayarak faaliyete geçti.

Kurucu Başkanlığını Veteriner Hekim Ahmet Kahraman’ın yaptığı kooperatif Dağ ilçelerinde ve Bursa’da yaban mersini üretimini geliştirmeyi ve bölge ekonomisine katkı sunmayı hedefliyor.

Kendisi de yaban mersini yetiştirici olan Kahraman ile yönetim kurulu üyeleri kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederek kooperatife destek taleplerini iletiyorlar.

Çivili Mahallesi’ndeki bahçesiyle yaban mersinin bölgede tanınmasından katkısı olan Kahraman’ın çevre ilçelerin tarımsal kalkınma kooperatiflerini de ziyaret ederek deneyimlerinden faydalandığını görüyoruz.

Bu kapsamda İznik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de ziyaret edilmiş.

 

O acımasız 28 Şubat bir daha yaşanmasın

 

Bundan 23 yıl önce Türkiye kasıp kavruluyordu.

Hür ve demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş iktidar, askerin ve vesayet odaklarının kıskacı altında ülkeye hizmet etmeye çalışıyordu.

Merhum Başbakan Necmettin Erbakan MGK’da asker üyeler tarafından buram buram terletiliyordu.

İnançlı insanların cüzzamlı gibi görüldüğü o dönem on binlerce kişi fişlendi.

Gelecekleri, işleri, hayalleri gasp edildi.

Kızlar ve kadınların başörütülü oldukları için eğitim hakları engellendi, memuriyetleri sonlandırıldı.

O dönemin mağduriyetlerini yine büyük ölçüde Erbakan ekolünden gelen bir parti ortadan kaldırdı.

Benzer baskıyı 2002 sonrası AK Parti hükümetlerine ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan’a da kurmak istediler.

Ama başaramadılar.

Çünkü Erdoğan’ın arkasında güçlü bir halk desteği vardı. O destek halen de sürüyor.

23 yıl önce rejim için sözde tehlike gibi gösterilen yasakların şimdi hepsi ortadan kalktı.

Utanç yıllarının mağdurları bedel ödediler. Ama o vakit tabu gibi gösterilenler bugün konuşulmuyor bile.

Temennimiz, Türkiye’nin bir daha o yıllara geri dönmemesi.

Demokrasinin askıya alındığı yıllarda kaybeden hep ülke ve onun vatandaşları olmuştur.