Öyle hızlı göç yaşanıyor ki, siyasiler sadece seyrediyor. Bürokrasiden göçün durdurulması için çaba gösteren de yok sayılır.
Bursa‘nın güneyindeki 4 ilçeden bahsediyoruz.
Yakın gelecekte, Bütünşehir Yasası ile mahalle olan köyler belki de tamamen boşalacak.
Önceki gün İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi‘nin üyeleri yöreye bir sosyal sorumluluk projesi için gittiler.
Fakat gördükleri tablo karşısında etkilendiler.
Bilgiyi İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak paylaştı.
Albayrak önce İMO’nun faaliyelerini ve karşılaştıkları ilginç tespitleri hatırlattı:
“Kentimizle ilgili yoğun teknik konuların ve gündemin dışında zaman zaman üyelerimize yönelik, zaman zaman çevre duyarlılığını artırmak için Uludağ’ın çeşitli kesimlerine doğa yürüyüşleri şeklinde yaptığımız bu faaliyetlerde ilginç ve üzücü durumlarla karşılaşıyoruz. Cennetten bir köşe misali Uludağ’ın farklı yönlerinde yaptığımız doğa yürüyüşlerinde su kaynakları çevresinde öbek öbek çöp topladığımız oldu. Ziyaretçiler gezip eğlenerek güzel vakit geçirdikten sonra çöpleri genellikle olduğu gibi bırakıyorlar.”
Albayrak devamla şunları ekledi:
“Naylon bir poşet ya da pet şişenin doğada eriyebilmesi için en az 400 yıl (deniz suyunda) gibi bir süre gerekli. Demek ki, doğaya bu atıkları bırakmak son derece kötü bir davranış. Gelişmiş ülkelerde pet şişeleri geri kazandırmak ve atık olmasını engellemek üzere depozito uygulaması sistemine geçilmiş. Ayrıca bütün alışveriş merkezlerinde naylon poşetler ücretli olarak satılıyor. Çevre temizliği yönünden son derece caydırıcı olabilecek bu uygulamalar ülkemizde ve dolayısıyla şehrimizde de uygulanabilir.”
İMO Başkanı, mühendisleri esas hayrete düşüren tespiti de şöyle anlattı:
“Ayrıca Bursa’nın dağ köylerinin makus kaderi yıllardır değişmedi. Kentlere doğru yaşanan yoğun göçün ardından boşalan köylerin en büyük sorunu eğitim oldu. Öğrenci sayısının az olduğu köylerde okulların kapatılması ile taşımalı eğitim başladı. Bazı köylerde ise ilkokula kadar eğitim devam ediyor ama ödenek yetersizliği ve ilgisizlik nedeniyle bu okullarda eğitim yapılamaz duruma geldi. Bu okullardan birisi de Türkiye’nin batısında yer alan Bursa’nın dağ köylerinden ‘Fadıl’ Köyü.
Genç mühendisleri harekete geçiren acı gerçeği de şu sözlerle ifade etti:
“Odamızın Gençlik Komisyonu üyeleri sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında bir araya gelerek Bursa’nın unutulmuş dağ köyü Fadıl’ı ziyaret ettiler. Okulun eksikliklerini tespit eden inşaat mühendisleri Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’da üzücü bir manzara ile karşılaştı. Bursa merkeze araçla yaklaşık bir saat 45 dakika süren 14 öğrencisi bulunan ve 2. sınıf öğrencileri tarafından kullanılan köy okuluna eksikliklerini gidermek için destek olma kararı aldı.”
Albayrak Fadıl için yapılacakları da şu sözlerle dile getirdi;
“Gençlik Komisyonu Başkanımız Yiğithan Toksöz ve komisyon üyesi meslektaşlarımız, okula yapılacak tadilat işleri için keşifte bulundular ve eksiklikleri listelediler. Köy okulunun eksikleri içerisinde en çok dikkatimizi çeken okulun elektriğinin kesik olmasıydı. Nedenini sorduğumuzda elektriğin kullanılmayan lojmandan alındığını ve lojmanın fatura borcundan dolayı da elektriğinin kesildiğini söylediler. En yakın zamanda, genç inşaat mühendisleri olarak bu okulda tadilat yapmayı planlıyoruz. Öncelikle, kendisine ait olmayan fatura borcundan dolayı karanlıkta kalan okulun elektriğini açtıracağız. Ardından da okul içindeki tadilatlara başlayacağız. Bu süreçte bizlere destek olmak isteyenleri de birlikte çalışmaya bekliyoruz.”
Başkan Albayrak sözlerini şöyle tamamladı:
“Geçtiğimiz günlerde ulusal bir TV kanalında aynı yörede bulunan Belenören Köyü’nden övgüyle bahsedildiğini gözledim. Köylü kadınların bile çalışarak fakir öğrencileri okuttuklarından bahsediliyordu haberde. Somali Cumhurbaşkanı bile şilt vermiş Belenören Köyü’ne. Aynı yörede iki farklı köy. Biri örnek, diğeri yardım edilmesi gereken köylerimizden.”