Geçen yılki orman yangınlarında devlet çok eleştirildi. Eleştirenler haksız da değillerdi.
Dönemin Tarım ve Orman Bakanı’nın tedbirsiz yakalandığı ve olası yangınlar için önceden ciddi bir hazırlığı bulunmadığı anlaşılınca, kaybedilen ormanlar için gözyaşı dökmekten başka çare kalmamıştı. Türkiye’nin dört bir yanından yangınlara müdahale etmek için ekipler Ege ve Akdeniz’deki yerleşimlerin imdadına koştu fakat hektarlarca alan yeşil örtüsünü kaybetti.
Kabine’deki o zorunlu revizyon sonrası devlet, yeni bakanla bu kez önceden hazırlığını yaptı. Hava müdahale aracı sayısını artırdı. Yetmedi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterindeki uçan kale olarak bilinen CH-47 Chinook helikopterlerini devreye soktu.
Marmaris semalarındaki onlarca hava aracına rağmen yangın üç günden bu yana dün güçlükle kontrol altına alınabildi. Çünkü; rüzgarın da etkisiyle önü kesilemeyen yangın birden çok bölgeye sıçramıştı.
Yapılan adli ve idari soruşturma da gösterdi ki, Marmaris’teki Bördübet yangınını ailesine kızdığını ileri süren bir müptezel çıkarmış. O cani, tutuklanarak hapse atılmış.
Ailene kızdıysan ormanların suçu ne?
Fakat, her yıl benzer tartışmalar yaşanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, orman bölge müdürlükleri, işletme müdürlükleri, şeflikler, valilikler, kaymakamlıklar bu iş için hazırlığı, söndürme planlarını daha kış aylarında yapmalı.
Ciğerlerimizi de kavuran Marmaris yangınına, onca gelişmiş teknoloji ile müdahale edilmesine rağmen güçlükle kontrol altına alınabildi.
Bu nedenle; yaz aylarındaki yangın risklerine karşı, devlet kadar vatandaş olarak bizler de hazırlıklı olmalıyız.
Meydandaki o çirkinlik gideriliyor
Şehrin merkezindeki yaya bölgesi yıllardır bozuk kaldırım taşları yüzünden eleştiri alıyordu.
AVM’nin avlusu gözüken fakat yayaların ağırlıklı kullandığı Kent Meydanı’nın sert zeminlerindeki bozulmayı düzeltmek için Büyükşehir Belediyesi’nin özel bir yenileme projesi hazırladığını görmek sevindirici.
Meydanın zemindeki kırık dökük kent mobilyası Bursa’ya yakışmıyordu. Defalarca gazetelerin haber sayfalarına taşındı.
Nedense, bir türlü müdahale edilmiyordu.
Göze hoş gelen özel bir projeyle, T-2 Hattı durağı ile de bütünleştirilecek o bozulmalar giderilmeye başlanmış.
Büyükşehir Belediyesi, meydanda 3 bin metrekaresi rekreasyon, 13 bin bini de sert zemin olmak üzere toplamda 17 dönümlük alanı kapsayan bir çalışma sürdürüyor.
Bittiğinde bölgenin görüntüsü değişecek.
BURKENT çalışanları sözleşme mağduru mu?
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önce hakkını teslim edelim ki, 12 bin dolayındaki çalışanına CHP’li belediyelerden bile daha yüksek ücret ödüyor.
Hem kendi bünyesi hem de iştiraklerindeki sözleşmelerin imzalanmasıyla birlikte çalışanların ücretlerinde ciddi iyileştirimeler olduğunu, hatta, imza sonrası bunu davul zurna ile kutlayan sendika yöneticisi ve personelin dahi bulunduğunu biliyoruz.
Ancak, önceki gün elektronik postamıza düşen bir ileti gösteriyor ki, Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURKENT’in 40 saha çalışanı için Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası ile işveren adına YERELSEN ile imzalanan toplu iş sözleşmesinden çalışanların bir şey anlayamadığı belirtiliyor.
Ocak ayından itibaren geçerli sözleşme sonrası, açıklamalara bakarak ücretlere yüzde 75 artış bekleyen BURKENT çalışanlarının, en çok 5 bin küsur liralar civarında maaş aldıkları ileri sürülüyor.
BURKENT çalışanları gönderdikleri elektronik iletide, “Bize sözleşme sonrası yüzde 75 artış olacağı söylendi ama aldığımız aylıklarda artışın yüzde 40’larda kaldığını fark ettik” diyorlar. Çalışanlar, sözleşme öncesi ücretlerinin de 4 bin 500 liralar civarında olduklarını da vurgulamışlar.
Acaba, BURKENT’in muhasebesi sözleşmeyi yanlış mı yorumluyor?
BURKENT, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hafriyat döküm sahalarıyla Hamitler Yenikent Katı Atık Depolama Sahası’nın işletmesini yürütüyor.
Şirket, en son Yıldırım Yiğitler’deki bir imar adasında, kentsel dönüşüm projesi işini de üstlenmiş durumda.