Bursa‘nın geçmişte Merinos bahçeli evleriyle ünlü bir semti idi.
Sonrasında kat kat apartmanlar dikildi.
Birden, şehrin en dikkat çekici bölgelerinden birine dönüştü.
Oysa bölge, sakin yapısı, bahçeli evleriyle bugün hepimizin yaşamak istediği bir yapı türüne sahipti.
Karadenizli yap-satçıların 70’lerin sonunda apartmanlar diktiği bölgede şimdi yeni bir dönüşüm daha başlatılacak.
Altıparmak‘ın arkasındaki Çırpan, Çarşamba semtleri kentin göbeğinde değerli bir toprak parçasının üstüne kurulmuştu.
Eski yapı stokunun kenti olası bir depremde zora sokabileceği konuşuldu.
Ahmet Emin Yılmaz Ağabeyin köşesinden, Bursa‘da acilen el atılması gereken dönüşüm alanlarından birinin Altıparmak olduğunu okumuştuk.
Dönemin İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin‘in, BUSKİ eski Genel Müdürü Mehmet Ali Meriç‘in bu bölge ile ilgili depremsellik uyarılarını unutmadık.
Kent için kafa yoranların depremsellik açısından acil dönüşüm için burayı işaret ettiklerini biliyoruz.
Semt bugünlerde değişen müdavim yapısıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
Esas mülk sahiplerinin ağırlıklı olarak dairelerini bir bir satıp uzaklaştığı, Suriyeli misafirlerimizin ve marjinal grupların yerleştiği semt için kentsel dönüşüm artık çok konuşulmaya başlandı.
Önceki gün, Park Nilüfer ve Akpınar kentsel dönüşüm projelerinin yüklenicisi Ergünkent İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Emin Adanur ile konuşurken konu Altıparmak’ın arka semtlerinden açıldı.
Bursa’da başka dönüşüm projelerinin olup olmadığını sorduğumda, Adanur’dan ilginç bir yanıt aldım.
“Bir manevi projemiz var. Çarşamba çukuru. Biz oradan para kazanmasak bile manevi olarak bu projeyi de gerçekleştirmek istiyoruz. Çarşamba’yı gözümüze kestirdik. Para kazanmak gibi bir derdimiz de yok. Orası gerçekten Bursa’nın kanayan bir yarası. Kentin göbeğinde şu an kullanım amacının dışına çıkılmış bir yer. Biz burayı arkadaşlarımızla beraber ileride inşallah maddi hiç bir düşencemiz olmadan dönüştürmek istiyoruz. Yeter ki, bu projeyi gerçekleştirelim. Halen 7 dönüşüm projemiz var. Burayı da o projelerimizin arasına katmayı düşünüyoruz.”
Ergünkent’in Bursa’da kendisini bu alanda ispatlamış bir firma olduğunu düşünüyoruz.
Adanur’un son derece kendinden ve adından emin bir şekilde, rotayı Çarşamba semtine çevirmesini de önemsediğimizi belirtelim.
Zira, artık buranın kentimizin acilen el atılması gereken semtlerden biri haline geldiğini bilmeyenimiz yok.
Ergünkent sahip ve yöneticileri de bunu bir ‘manevi’ proje olarak adlandırıyorlar.
Elbette, burada dönüşüm işine başlanabilmesi için öncelikle bölgenin riskli alan ilan edilmesi gerekiyor.
Kısa bir süre önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki‘nin Bursa’daki parsellerde riskli alan ilan etme yetkisini Büyükşehir Belediyesi’ne devrettiğini belirten açıklamasını biliyoruz.
Yakın gelecekte o karar alınırsa, Çarşamba, Altıparmak ve civarının dönüşümü konusunda da en ciddi adım atılmış olur.
Konunun Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine girmesi ne kadar süre alır bilinmez ama daha şimdiden yüklenici firmanın bu işe bir sosyal sorumluluk ve manevi bir proje olarak baktığını görüyoruz.
Bu doğrultuda Büyükşehir Belediye Meclisi’nin de süreci hızlandırıcı adımlar atması şart.
Buraya el atmanın, Bursalı hemşehrilerimizin de gönlünü ferahlatacağını düşünüyoruz.
Şehrin köklü semtlerinden birinin farklı kullanım amacıyla anılıyor olması hiç de hoş değil.