Olay Gazetesi Bursa

Müteahhitler neden ihalelere katılmıyor?

Önceki hafta bu sütunlardan, kamudaki inşaat ihalelerine girmeyen müteahhitlerin beklediği fiyat farkı düzenlemesinin TBMM‘den geçtiğini aktarmıştık. O yazımız üzerine Faruk Özer adlı okurumuzdan bir ileti aldık. Kendisi de müteahhit olan okurumuz bunun sadece fiyat farkı kaynaklı bir sorun olmadığını belirtmiş. Özer, “Belki amacınız Bursa belediyelerinin bir an önce yatırımlarının başlamasıdır, lakin, bu yazınızla müteahhitlerin de durumundan bahsettiğiniz için […]

Önceki hafta bu sütunlardan, kamudaki inşaat ihalelerine girmeyen müteahhitlerin beklediği fiyat farkı düzenlemesinin TBMM‘den geçtiğini aktarmıştık.

O yazımız üzerine Faruk Özer adlı okurumuzdan bir ileti aldık.

Kendisi de müteahhit olan okurumuz bunun sadece fiyat farkı kaynaklı bir sorun olmadığını belirtmiş.

Özer, “Belki amacınız Bursa belediyelerinin bir an önce yatırımlarının başlamasıdır, lakin, bu yazınızla müteahhitlerin de durumundan bahsettiğiniz için sağ olun. Ben de orta boy bir kamu müteahhidiyim Ancak ihalelere katılmama sebebi; fiyat farkından ziyade, ihalelerin idarelerce belirlenen fiyatlarının çok düşük kalmasıdır.”

Faruk Özer bunu da şöyle izah etmiş;

İdareler bir işi maliyetlendirirken, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İller Bankası, DSİ ve Karayolları gibi kamu kurumlarının her sene yayınladığı birim fiyat ve pozları kullanırlar. İdareler için bu birim fiyatları kullanarak yaklaşık maliyet oluşturmak bir nevi zorunluluktur ve bu yol ilgili memuru teftiş tehdidinden kurtarır.”

Henüz bu kurumların 2022 yılı birim fiyatlarını yayınlamadıklarına dikkat çeken Özer devamla şunları da vurgulamış;

2021 birim fiyatları çok çok düşük. İdareler halen 2021 birim fiyatları ile ihaleye çıktığından müteahhitler bu ihalelere katılsa bile günümüz maliyetlerine göre verilen fiyat teklifleri 2021 birim fiyatlarına göre hazırlanan idare yaklaşık maliyetinden çok yukarıda kalmaktadır ve ihaleler iptal edilmektedir. Güncel maliyetler ile kamu kurumlarının 2021 fiyatları arasında yüzde 80 ila yüzde 100 fark olduğunu tahmin edersiniz herhalde.”

Kamuda çalışan müteahhitlerin bu nedenle, nasıl olsa iptal edilir düşüncesi ile ihalelere katılmamaya devam ettiklerine dikkat çeken Özer çözümü de şu satırlarla önermiş;

Kamu kurumlarının ivedi olarak 2022 yılı birim fiyatlarını hakkaniyetli bir şekilde ilan etmesi ve idareler de yeni ihalelerinde 2022 fiyatlarını kullanarak ihaleye çıkmalıdır.”

Yeni pozlar yayınlandı mı bilmiyoruz ama projelerine yüklenici bulamayan kurumların bu sorunun aşılmasına eğilmeleri de şart olmuş.

Gerçi döviz ve altındaki oynaklık durağanlaştı ama piyasada fiyatlar henüz oturmuş değil.

 

Yöneticilere zamda insaf çağrısı 

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Feridun Tetik şehrimizin sorunlarına duyarlı bir hemşerimiz. Medyayı iyi takip eder, görüşlerini de belirtir. BESAŞ‘ın son zam gerekçelerini aktardığımız yazımız üzerine o da eksik olmasın bize gönderdiği elektronik posta ile düşüncelerini ifade etmiş.

Tetik, “Ekmek bizim toplumun olmazsa olmazıdır. BESAŞ ekmeği alanlar genellikle dar gelirli ya da emeklilerdir. BESAŞ yönetimi TÜİK etkisinde kalmadan maliyet artışını çok güzel çıkartmış. Un yüzde 76, elektrik yüzde 150, doğalgaz yüzde 397, işçilik yüzde 50,51 artmış. Maaşı ve kiradaki evinden aldığı ile geçimini sürdüren emekli için devlet kira artışını yüzde 19,60 açıkladı.
Ekmek zammı ise yüzde 37,50 oldu. Bu tabloya baktığımızda değeri en az artan çalışanın emeği. Bu artış da en az un fiyatı kadar yani yüzde 76 artması gerekirmiş.” 

Elektrik ve doğalgaz zammının zengin fakir herkesi etkilediğini de hatırlatan Tetik devamla, “Bu zamlar en çok da dar gelirli ve emekliyi etkiliyor. Fiyat artışları bu durumdayken Allah dar gelirli ve emekliye kuvvet versin. Kent yöneticileri de zam yaparken bir kez daha düşünsünler” demiş.

 

Kış kolay geçmeyecek

Elektrik ve doğalgaza gelen son zamların ardından sosyal medyada astronomik faturalarını paylaşan paylaşana.

Gerçekten, insaf çizgisini aşan ve toplumu sadece bu iki tüketim kaleminde ümitsizliğe sürükleyen bir tablo ile karşı karşıyayız.

Evimizde kendi elektrik faturamızda bile bir önceki aya göre büyük değişim var. Bunun sürdürülebilir olması mümkün değil.

Korkumuz, zamların toplumsal bir sıkıntıya neden olmaması. Temennimiz, Kazakistan‘da yaşananlar gibi provokatörlerin bunu fırsat bilip sahaya çıkmaması.

Zamlar makul düzeye çekilip, devletin enerji giderlerine sübvansiyonu artırılmalı.

Yoksa, ülkemizin kışı hiç de kolay geçmeyecek.