Ne olacak bu ‘pik’ saatlerdeki trafik?

Kent merkezindeki ana arterleri hemen hepimiz işe, eve gidip gelirken sık kullanıyoruz.

Sabah ve akşamları trafik uzmanlarının pik saat diye tanımladığı o zaman diliminde, mesai başlangıç ve bitişleri sürücüler için adeta çileye dönüşüyor.

Özellikle, kenti ikiye bölen Ankara-İzmir yolundaki yoğunluk çekilmez bir hâl alıyor. Burada akışı durduran ve yavaşlatan mahalle arasından ana yola katılımlara senelerdir çözüm bulunmuyor.

Belediye bütçelerinden milyonlarca liralar harcanarak hazırlatılan trafik master planları raflarda tozlanırken, el yordamıyla, düğümü çözmek için bir şeyler yapılıyor ama, netice alınabilmiş değil.

Fotoğrafı Merinos’taki Kültürpark bat-çık’ında çektik. Burası her pik zamanda adım adım ilerliyor. Sırameşeler-Acemler-Mudanya Ayrımı-İzmir yönüne kadar sürekli tıkanıyor. Bu güzergah hemen her gün sürücülere pik saat sendromu yaşatıyor. Hele bu saatlerde, acil ambulans, itfaiye ve güvenlik güçlerinin araçlarına yol açmak gerçekten zorlaşıyor.

Çözülebilir mi?

Neden olmasın?

Önce akışı yavaşlatan, hatta kimi zaman da tamamen durduran bu çıkış noktalarının tespit edilip, ardından da alternatif çözümler geliştirilmeli.

Şunu iyi biliyoruz ki;

Bursa araç sahipliliği bakımından Türkiye’nin en önde yer alan şehirlerinden biri. Çünkü; bu kentte otomobil fabrikaları bulunuyor. Trafiğe çıkan her yeni araç için yeni yollar yapılamadığı için mevcut hatların yükü artıyor. Ama bu yöneticilerimiz için asla bir bahane olmamalı. Kentiçi trafik sıkışıklığını giderecek projeler üzerinde daha çok yoğunlaşmamılar.

Bursalı sürücülerin pik saat sendromundan kurtaracak çalışmalar üzerinde ulaşım uzmanlarımızın, mühendislerimizin daha çok kafa yormaları gerekiyor. Elbette, bunları hayata geçirecek kaynağa da ihtiyaç var.

Kentlerdeki trafik sıkışıklığının çözümümünde adres raylı sistem gibi gözükse de, artan nüfusa ve araç sayısına paralel olarak lastik tekerlekli vasıtaların gideceği yeni yollara, bulvarlara da ihtiyaç var.

 

Bursalı postacı Edirne’de birincilik kürsüsüne çıktı

Eskiden postacıların yürüme yarışları çok ilgimizi çekerdi. Televizyonlardan o haberleri izlerken, posta dağıtıcılarının koşmadan, birbirlerini geçebilmek için müthiş bir efor sarf ettiklerini görürdük. Şimdi benzer yarışlar sürüyor mu bilmiyoruz ama, kentimizin posta dağıtıcıları arasında kadın atletler de var.

Bursa PTT Başmüdürlüğü posta dağıtıcılarından Ayşe Küçük aynı zamanda profesyonel bir koşu sporcusu. Türkiye’nin dört bir yanındaki maratonlarda koşuyor. Her gün bıkıp usanmadan yürüyor. Mesleği gereği zaten her gün yürüyüşte. Ancak, değişik yarış ve maratonlar için özel hazırlık antremanları da yapıyor.

Postacı Ayşe Küçük, en son gerçekleşen 10. Edirne Maratonu’nda yaş kategorisinde birinci, genel sıralamada ise 7. olarak Bursa’ya dönmüş.

Bursalı postacımız, Edirne’deki kürsüde birincilik kupasını havaya kaldırırken, başarmanın sevincini doyasıya yaşamış. Aynı zamanda maratonda yüzlerce sporcu arasında şehrimizin adını da anons ettirmiş.

Bursalı postacımızı azmi ve başarısından dolayı tebrik ediyoruz.

 

Yeniden yeşertmek için yeşil başörtü ile mesaj 

Bursa yaz aylarını ne yazık ki, irili ufaklı yangınlarla geçirdi. Neredeyse yangın çıkmayan ilçemiz kalmadı. En son Yenişehir yangını büyük bir mücadelenin ardından söndürülebildi.

Fakat, il tarihimizin herhalde en büyük yangını, 5 günde kontrol altına alınabilen Dağ ilçelerimizden Harmancık yangınıydı. Devlet millet el ele verdi, o yangını söndürdü, fakat sadece bu ilçemizde 4 bin 700 hektar orman alanımızı kaybettik.

Dün Keles Yazıbaşı (Oydas) Mahallesi Kültür ve Yaşatma Derneği Kadın Kolları Başkanı Hatice Memiş ziyaretimize geldi. Web sayfamızın editörlerinden Sercan Yavuz’un da yakını olan Memiş, orman yangınlarına dikkat çekmek ve kaybedilen yeşilliği yeniden kazanma çabalarına destek olmak için köylerindeki etkinlikte kadınlara 400 yeşil örtü dağıttıklarını anlattı.

Derneklerinin kadın kolları olarak, ormanlarda başlatılacak bitkilendirme çalışmalarına destek vereceklerini ifade eden Memiş, ayrıca yeni dönemde eğitim odaklı faaliyetelere ağırlık vereceklerini, öğrencilere destek amaçlı kermes de planladıklarını bildirdi.

Yöre kültürünü yaşatma adına geleneksel giyim kuşama da önem verdiklerinin altını çizen Memiş, bireysel kullanım bir yana, kırsalda yeni yeni başlatılan şalvar modası etkinliklerini doğru bulmadığını sözlerine ekledi.